Sevik gazvesi, hicri ikinci yılın Zilhicce ayında oldu (Mayıs 624). Bedir harbinden sonra Mekke’de, Kureyşliler matem içinde kaynaşıyorlardı. Uğradıkları felâket acılarına ağlamamaya, fakat intikamım almaya yemin ettiler. Ağır hasta olan Ebu Leheb, mağlubiyet haberini alınca, kederinden daha çabuk ve çok feci bir surette öldü. Böylece, Kureyş içinde muteber kimselerin sayısı oldukça azaldı.
Kureyş’in büyüklerinin ölmesinden sonra reislik. Ebu Süfyan’a geçti. Ebû Süfyan, Müslümanlarla savaşıp, Bedir yenilgisinin öcünü almadıkça kadınlarına yaklaşmayacağına, yıkanmayacağına ve koku sürmeyeceğine yemin etmişti. Bu yeminini yerine getirmek için topladığı 200 atlı ile Mekke’den çıkıp gizli yollardan Beni Nadir (veya Nazir) Yahudi kabilesinin oturduğu yere vardı. İslâmlar hakkında Beni Nadir reislerinden bilgi topladı. Ertesi günü, Medine’ye beş kilometre kadar uzaklıkta bulunan Urezy mevkiine kadar ilerledi. Birkaç evle birkaç hurma ağacını yaktı. Tarlada çift süren ensârdan Sa’d b. Âmir ile hizmetçisini şehid etti. Sonra: “Yeminim yerine geldi” diyerek geri döndü.
Hz. Muhammed, bu olayı haber alır almaz hemen iki yüz kişilik bir süvari kuvveti ile düşmanı takibe çıktı. Ebu Süfyan bunu duyunca, çetesi ile birlikte son süratle kaçmaya başladı. Kureyşliler, müslümanlardan o derece korktular ki, kaçarken yükleri ağırlık yapıyor diye, içlerinde Sevik denen kavut, yani kavrulmuş un veya hububat bulunan erzak torbalarını hayvanlarının sırtlarından aşağı attılar. Bunlar, Müslümanların ellerine geçti. Bu sebeple, bu gazveye Sevik gazvesi adı verildi. Müslümanlar, beş gün civarda aradıkları halde, düşmanı bulamadılar ve Zilhicce ayının dokuzuncu günü Medine’ye geri döndüler. Ertesi günü Hz.Muhammed, bayram namazını kıldırdı ve kurbanını kesti. Ashabına da kurban kesmelerini emretti.