Mesuliyet Ne Demektir Anlamı Ahlaki, Hukuki, Uhrevi

Mesuliyet (Ar. i.)

Sorumluluk, sorguya çekilme; bir kimsenin, mükellefiyetlerini yerine getirip getirmediğinden dolayı, icabında mükâfaat veya ceza verilmek üzere, sorguya çekilmesi, hesap vermesi.

Umumiyetle üç türlü mes’ûliyet vardır:

a)  Vicdanî (ahlâki) mes’ûiiyet; Bir insanın, kendi davranışlarından dolayı bizzat kendi vicdanında kendisini sorguya çekmesidir ki, İslâm ahlâkında buna “nefis muhâsebesi” de denir. İslâm düşüncesine göre fıtrî asâletini kaybetmemiş her insanda, kendi davranışları konusunda kendisini muhakeme ve muhâsebeye tâbi tutan silim bir duygu vardır ve bu duygu sayesinde insan, iyiliklerinden dolayı haz ve saâdet, kötülüklerinden dolayı da sıkıntı ve pişmanlık duyar kî tevbe bu sıkıntının bir sonucudur. Bu sebeple Hz. Peygamber, “Müftülerden fetvâ aimış olsan bile sen bir de vicdanına danış ” buyurmuştur.

b) Hukukî mes’ûliyet: Sorumluluğa ehil hukukî bir şahsiyetin, kanuna aykırı davranışından dolayı mahkeme huzurunda sorguya çekilip davranışının hesabını vermesi.

İslâm hukuku, sorumluluğun şartlarını taşıyan hiçbir ferdi hukukî sorumluluğun dışında ve üstünde kabul etmemiş ve bu konuda sınıf, zümre, ırk… farkları tanımamıştır. Nitekim bizzat Hz. Muhammed, suç işleyen, kızı Fâtıma dahi olsa, hukukun icablarını yerine getirmekte tereddüd göstermeyeceğini ifade etmiştir (bk. Adalet, Hukuk).

c) Uhrevî mes’ûliyet; İnsanların, öldükten sonra geri dirilmelerini müteakip, âhirette Allah’ın huzurunda toplanarak bu dünyadaki, iyi veya kötü, bütün davranışlarından dolayı sorguya çekilmeleri.

İslâm inancına göre, peygamberler de dahil olmak üzere (Hûd sûresi/112;Hicr sûresi/92. ayetler ), mes’uliyetin şartlarını taşıyan her insan uhrevî mes’ûliyete tâbi tutulacak ve her insan, mes’ûliyetin neticesini, mükafat, veya ceza olarak görecektir (Bakara sûresi/281. ayet).

Daha yeni Daha eski