Osmanlı Devleti Tarihi Kronolojisi, Kısa Osmanlı Tarihi

Osmanlı İmparatorluğu

Ertuğrul Gazi’nin oğlu Osman Bey’in 1299 yılında kurduğu, altı yüz seneden fazla varlığını sürdüren ve ismini kurucusunun adından alan Türk İslâm İmparatorluğu.

Kuruluş ve 14. Yüzyıl

Osman Bey (1258-1326), babası Ertuğrul Gazi’nin ölümünden sonra Kayı boyunun başına geçti. 1291’de Karacahisar’ı aldı ve beyliğinin ilk merkezi vaptı. Kalenin kilisesini cami haline getirerek Tursun Fakih hutbede, ilk defa Osman Bey’in adını okudu. Bu Osmanlı Beyliğinin bir devlet haline gelme yolundaki ilk işareti oldu.

Osman Bey, Beyliğinin sınırlarını bir plan dahilinde geliştirmeye başladı. Bilecek ve Yarhisar kalelerini aldı (1299). Bu fetihlerle birlikte ilk teşkilâtlanmaya doğru da gidildi. Alınan yerler timar olarak gazilere verildi. 1299’da bağımsızlık ilân edildi. Yenişehir alındı (1301) ve beyliğin merkezi yapıldı. Orhar Bey komutasındaki bir ordu 6 Nisan 1326’da Bursa’yı aldı. Bursa’nın alınışı sırasında vefat eden, devletin kurucusu Osman Bey, burada toprağa verildi.

Daha babasının vefatından önce devletin yönetimini devralan Orhan Bey, sistemli bir gelişme hareketine girişti. İznik ve İzmit’i aldı (1329). Karesi Beyliği Osmanlıların eline geçti. Orhan Bey’in takib ettiği Bizans politikası sayesinde Rumeli’ye yerleşme imkânı elde edildi, Tekirdağ alındı, ilk Osmanlı sikkesi Orhan Bey zamanında basıldı.

Orhan Bey 1363’te vefat edince yerine oğlu I. Murad geçti. I. Murad, Rumeli yakasındaki fetih hareketlerine önem verdi. Edirne, Filibe, Gümülcine, Sofya ve Niş ard-arda Osmanlıların eline geçti. Balkanlardaki bu hızlı ilerleme karşısında Macarlar, Eflâklar, Leh ve Bulgarlar bir haçlı birliği kurdular. I, Murad bu durum karşısında Rumeli’ye geçti. Haçlı ordusu ile Osmanlı ordusu Kosova’da karşılaştı (1389). Yapılan savaşta haçlılar yenildi. Savaşın sonunda I.Murad, su verdiği bir Sırplı asker tarafından şehit edildi. Yerine oğlu Bayezid geçti. I. Murad’ın ölümünü fırsat bilen Anadolu beylikleri orduları Osmanlı topraklarına saldırdı. Bayezid bu beyliklere karşı savaş açtı ve onların Anadolu’daki hakimiyetlerine son verdi (1389). Bu savaşlardaki hızlı harekâtı, kendisine “Yıldırım” unvanını kazandırdı. Akdeniz kıyılarına indi. Karaman üzerine sefer yaptı. 1396’da İstanbul’u kuşattı. Kuşatmayı kırmak için yeni bir haçlı ordusu Türklerin üzerine yürüdü. Yıldırım Bayezid bu orduyu Niğbolu’da yendi (25 Eylül 1396).

15. Yüzyıl 16. Yüzyıl 17. Yüzyıl 18.-19. Yüzyıl 20. Yüzyıl ve Yıkılış – Ünvanlar ve Sayılar

15. Yüzyıl

Bu zaferden sonra tekrar Anadolu tarafındaki seferlere başlayan Yıldırım, Karaman Beyliği’ne son verdi ve Konya’yı aldı, Sivas ve Kayseri’yi ve civarlarını ele geçirerek Kadı Burhaneddin’in saltanatına son verdi. Bu sırada Timur Anadolu seferine çıktı. Timur ve Yıldırım’ın orduları Ankara ovasında karşı karşıya geldi (1402). Savaşın sonunda Yıldırım yenildi ve Timur’a esir düştü. Esaretin zilletine dayanamayan mağrur padişah Yıldırım çok geçmeden kahrından öldü (1403). Bu tarihten 1413’e kadar geçen devreye “Fetret devri” denir. 1413’te Yıldırım’ın oğlu Çelebi Mehmed, kardeşleri ile giriştiği mücadelede başarılı oldu ve devleti tek başına ele geçirdi. Çelebi Mehmed, ölümüne kadar, devletin sınırlarını 1402’deki duruma getirmek için çalıştı.

1421’de vefatı üzerine yerine oğlu II. Murad geçti. II. Murad bir taraftan Anadolu beylikleri ile uğraştı, bir yandan da Balkanlardaki topraklarımızı geliştirmeye çalıştı. 1444’te tahtı henüz çocuk yaşta olan II. Mehmed’e bıraktı. Bu hareket haçlıların Osmanlıları Rumeli’den atmak için saldırıya geçmeleri neticesini doğurdu. II. Murad tekrar tahta geçerek haçlı ordusunu Varna’da bozguna uğrattı (1444). İkinci bir haçlı ordusunu da 1448’de yendi. 1451’de ölümü üzerine yerine II. Mehmed ikinci kez tahta geçti.

II. Mehmed’in tahta geçişi ile Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş devri nihayete erdi ve yükseliş devri başladı. Bu yükselişin temelini Sultan Mehmed’in cihan siyaseti teşkil eder. İlk seferini Karaman üzerine yapan padişah, Hz.Muhammed’in fethini müjdelediği zamandan bu yana pek çok İslâm ve Türk-İslâm kumandanının İslâmla şereflendirmeyi gaye edindiği İstanbul’u almak üzere harekete geçti. Rumelihisarinı yaptırdı.1452-1453 kışını Edirne’de harp hazırlıkları ile geçirdi. 23 Mart’ta hesaplarını bizzat kendisinin yaptığı ve dökümlerine nezaret ettiği, o güne kadar görülmemiş derecede mükemmel ve muhteşem toplarının da yer aldığı ordusuyla Edirne’den İstanbul üzerine yürüdü. 6 Nisan 1453 günü şehri fiilen kuşattı. 53 gün süren kuşatma ve savaşlardan sonra nihayet 3 Mayıs 1453 sabahı Bizans düştü, II. Mehmed’e “Fatih” ünvanını kazandıran bu fetih hadisesi Ortaçağ’ın sonu Yeniçağ’ın başlangıcı kabul edildi.

Bundan sonra, Fatih Sultan Mehmed, zaferle sonuçlanan 24 büyük sefer gerçekleştirerek, bu savaşlar sonucu Karadeniz ve Ege Denizi’ni birer iç deniz haline getirdi. Sırbistan (1459), Trabzon (1461), Kırım (1471) Osmanlıların eline geçti. Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan Otlukbeli’nde yenildi ve devletin sınırları doğuda Fırat’a kadar ulaştı (1473). Karaman Beyliği’ne son verildi (1474). İtalya’nın fethi düşünüldü ve Gedik Ahmed Paşa 1480’de Otranto’ya çıktı. Arkasından padişah da büyük bir Mehmed 1481’de Gebze’de ordugâhta, askerleri arasında, zehirlenerek öldürüldü. Öldüğü zaman henüz 49 yaşında idi.

Yerine oğlu II. Bayezid geçti. Fatih’in diğer oğlu Cem Sultan, II. Bayezid ile taht mücadelesine girişti ise de, bu mücadeleyi kaybederek Rodos şövalyelerine, oradan da Papa’ya sığındı. 1495’te Napoli’de öldü.

II. Bayezid devrinde Memlûklarla mücadele edildi. Batı’da Hersek (1483) ve Boğdan (1484) kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı.

Kuruluş ve 14. Yüzyıl 16. Yüzyıl 17. Yüzyıl 18.-19. Yüzyıl 20. Yüzyıl ve Yıkılış – Ünvanlar ve Sayılar

16. Yüzyıl

Bu padişahın zamanında, İran’da büyük bir devlet kuran Şah İsmail, doğu Anadolu’da şiîliği yaymak için sinsi bir mücadeleye girişti. Şah Kulu isyanı çıktı. Bu sırada Trabzon sancak beyi olan Şehzade Selim, Şah İsmail’in faaliyetlerini yakından takib ediyordu. Selim, Yeniçerilerin de desteğini sağlayarak babasından tahtı devraldı (1512). İlk iş olarak doğuda yaygınlaşan şiîlik cereyanının önüne geçti, Şah İsmail’e savaş açtı. Çaldıran Ovası’nda yapılan savaş sonunda Selim, Şah İsmail’i kesin yenilgiye uğrattı. Bu savaştan sonra güneye yönelen Selim, 1516 Mercidabık ve 1517 Ridaniye savaşlarında Memlûkları yenerek Mısır’ı ele geçirdi. Bu arada Suriye ve Hicaz da Osmanlı topraklarına katılmış oldu. Bu sefer sonunda Yavuz Sultan Selim hilâfeti, son halife III. Mütevekkil ‘den devraldı. Böylece Yavuz Sultan Selim’le halifelik, yani bütün müslümanların dinî liderliği de Osmanlı padişahlarına geçti.

Yavuz Sultan Selim, doğu sınırlarını emniyet altına aldıktan sonra batıya yöneldi. Ege ve Akdeniz’de askeri harekata girişti. Türk korsanlarına yardım etti. Donanmaya önem verdi. Batıya yapacağı bir seferin hazırlığı olarak kapıkulu ocakları askerlerini Edirne’ye gönderdi. Kendisi de yola çıktı. Ancak Çorlu’da iken öldü (1520).

Yerine oğlu Süleyman padişah oldu. Osmanlı İmparatorluğu’nun en şaşaalı devri “Kanunî” lâkabı ile anılan I. Süleyman’ın saltanatı devresine rastlar. Babasının batıda başlatmak üzere olduğu seferlere devam etti. Belgrad (1521) ve Rodos (1522)’u aldı. Macaristan, Mohaç meydan savaşı sonunda (1526) bütünü ile Osmanlı Devleti’ne bağlı bir krallık haline geldi. Viyana ilk kez olarak kuşatıldı (1529). Ancak mevsim müsait olmadığı ve ordu bir kuşatma için hazırlıklı olmadığı için kuşatma kaldırıldı.

Batıdaki seferlerden sonra doğuya, İran’a karşı seferler düzenlendi. Tebriz ve Bağdat alındı (1534). Akdeniz’de tam bir Türk hakimiyeti kuruldu. Birleşik Avrupa donanması. Preveze’de Barbaros Hayrettin Paşa tarafından mağlub edildi (1538).

Ömrü savaş meydanlarında geçen Kanuni Sultan Süleyman çıktığı Avusturya seferi sırasında, Zigetvar kalesinin kuşatması ve savaş devam ederken, otağ-ı hümâyûnda vefat etti (1566). Yerine oğlu II. Selim tahta geçti. Bu padişah zamanında Osmanlı donanmasının hakim olduğu denizlere Hind Okyanusu da eklendi. Bu denize birçok seferler yapıldı. Türk denizcileri Büyük Okyanus’a açıldı. Endonezya-Malezya seferi gerçekleştirildi. Akdeniz’de önemli bir yer işgal eden ve o güne kadar alınmayan Kıbrıs, İmparatorluğun sınırlarına dahil edildi (1571). Aynı yıl Kırım Han’ı Devlet Giray Han Moskova’ya girdi, Tunus İspanyolların elinden alındı (1574). Bu zaferlerler yanında bu devrin en büyük mağlubiyeti İnebahtı körfezinde Türk donanmasının birleşik Avrupa donanması tarafından yakılmışıdır (1570). Ancak, bir kış içinde yeniden meydana getirilen donanma, Akdeniz’de Türk hakimiyetini tekrar sağladı.

1574’te II. Selim’in vefatı üzerine en büyük oğlu III. Murad Padişah ve halife oldu. Bu padişah
devrinde İran’a ve Avusturya’ya karşı seferler düzenlendi ve bazı başarılar elde edildi, bazı önemli kaleler Osmanlıların eiine geçti. III. Murad’ın saltanatının son zamanları, Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırlarının en geniş olduğu devrelerdir, ülkenin yüzölçümü himaye akındaki ülkelerle birlikte 20 milyon km2.’ye ulaşmıştı. Bu topraklar üzerinde yüz milyonun üstünde insanın’yaşadığı tahmin edilebilir,

III. Murad’ın 1595’de ölümü üzerine yerine oğlu III. Mehmed geçti.

Kuruluş ve 14. Yüzyıl 15. Yüzyıl 17. Yüzyıl 18.-19. Yüzyıl 20. Yüzyıl ve Yıkılış – Ünvanlar ve Sayılar

17. Yüzyıl

III. Mehmed bizzat ordunun başına geçerek Avusturya seferine çıktı. Eğri kalesi alındı, Haçova’da Avusturya ordusu mağlub edildi (1596). Kanije kalesi alındı. Erdel, Eflâk ve Boğdan yeniden devlete bağlandı. Savaş sonunda Zitvatorok anlaşması imzalandı. Osmanlılar bu anlaşma ile bazı başarılar elde ettilerse de, Avusturya İmparatoruna Osmanlı padişahına denk olduğu da kabul edildi. Bu husus, o zamana kadar Batılılara verilmiş en büyük imtiyaz oldu. Bu anlaşma, savaşlar devam ederken vefat eden (1603) III. Mehmed’in yerine geçen I. Ahmed tarafından imzalandı (1606).

I. Ahmed devri Anadolu’daki celâli isyanları ile geçti. Bu isyanlar devletin gücünü yıprattı ve otoritesini iyice sarstı.

I. Ahmed’in genç yaşta ölümü üzerine yerine i. Mustafa geçti (1617). Ancak bu padişah deli olduğu için tahttan indirilerek yerine II. Osman getirildi (1618), II.Osman bizzat ordunun başına geçerek Lehistan seferine çıktı. Padişah, bu sefer sırasında Yeniçeri ordusunun disiplinini kaybettiğini gördü. Dönüşte, gizlice yeni bir askerî teşkilat kurma çalışmalarına girişti. Ancak bu arzusu farkedilince tahttan indirildi ve boğuldu (1622). Yerine tekrar I. Mustafa getirildi. Ancak II. Osman’ın katli büyük isyan ve ihtilâllere yol açtı. Anarşinin önü alınamadı. Bunun üzerine I. Mustafa tekrar tahttan indirildi ve henüz çocuk yaşta olan IV. Murad padişah yapıldı (1623). İlk saltanat yılları Valde Kösem Suitan’ın yönetimi altında geçti. İsyan ve başkaldırma hareketleri birbirini izledi. Bu durum IV. Murad’ın 1632’de devletin yönetimini bizzat ele almasına kadar devam etti. Padişah sert ve kanlı tedbirlerle isyanları bastırdı, isyancıların elebaşlarını öldürttü, ard-arda aldığı ve uyguladığı sert tedbirlerle ülke içinde asayişi temin etti. Daha sonra, devam etmekte oian ve bir türlü sonuç alınamayan iran savaşlarına, çıktığı Revan (1635) ve Bağdat (1639) seferleri ile son verdi. İran’dan bazı topraklarla birlikte Bağdat geri alındı. Devlette nisbt bir iyileşme görüldü. 1640’ta ölen IV. Murad, Kanunî ile II. Mahmud arasında yer alan padişahların en büyüğü olarak kabul edilir.

IV.Murad’ın yerine kardeşi İbrahim geçti. İbrahim devrinin en önemli olayı Girit savaşlarıdır (1645). Sultan İbrahim 1648’de bir ayaklanma sonucu tahttan indirildi ve yerine oğlu yedi yaşındaki IV. Mehmed getirildi. IV. Mehmed’in ilk saltanat yılları içte isyanlar ve dışta Girit’te devam eden Venedik savaşları ile geçti. 1656’da Köprülü Mehmed Paşa’nın sadrazamlığa getirilmesi ile “Köprülüler devri” denen ve devlette bir düzelme ve güçlenme görülen devir başladı. Önce asiler sindirildi, Çanakkale’yi zorlavan Venedik donanması yenildi, Girit adasındaki orduya yardım gönderildi (1657). Avusturya cephesinde bazı başarılar elde edildi. Abaza Hasan Paşa isyanı bastırıldı. Köprülü Mehmed Paşa’nın 1661’de ölümü üzerine, yerine oğlu Köprülü Fazıl Ahmed Paşa sadrazam oldu. Onun devrinde de Avusturya’ya karşı başlatılan seferde, Zerinvar’da düşman yeniidi. Girit’te Kandiye alınarak Venedik savaşına son verildi (1669). Lehlilere karşı savaşa girişildi. Kamaniçe alındı (1672). Bucaş anlaşması ile savaşa son verildi. 1676’da Fazıl Ahmed Paşa öldü. Yerine Merzifonlu Kara Mustafa Paşa sadrazam oldu (1676). Bu sırada Osmanlı himayesindeki Ukrayna’ya müdahale etmeleri üzerine ilki 1678 diğeri 1680’de olmak üzere Rusya’ya iki sefer yapıldı. 1681’de Edirne anlaşması île bu savaşa son verildi. Avusturya ile, Macaristan yüzünden yeniden savaşa girişildi. Viyana ikinci defe olarak kuşatıldı (1683). Bu kuşatma üzerine bütün Avrupa Avusturya’nın yardımına koştu. Kırım Hanı’nın ihaneti üzerine Lehistan ordusu Osmanlı ordusunu arkadan vurdu. Osmanlı ordusu bozguna uğradı. Merzifonlu Belgrat’ta idam edildi. Savaşlar 1699’da imzalanan Karlofça anlaşmasıyla sona erdi. Bu anlaşma, Osmanlıların ilk toprak kaybettiği anlaşma oldu. Bu arada savaş devam ederken IV. Mehmed tahttan indirilmiş, yerine sırası ile III. Süleyman (1687-1691), II. Ahmed (1691-1695) ve II. Mustafa (1695-1703) geçmişti.

Kuruluş ve 14. Yüzyıl 15. Yüzyıl 16. Yüzyıl 18.-19. Yüzyıl 20. Yüzyıl ve Yıkılış – Ünvanlar ve Sayılar

18. Yüzyıl

II. Mustafa ve onun yerine geçen III. Ahmed (1703-1730)’in ilk zamanlarında Karlofça anlaşması ile kaybedilen yerlerin geri alınmasına çalışıldı. Baltacı Mehmed Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu Prut savaşında Rusları yendi (1711). 1700 İstanbul anlaşması ile Ruslara verilen yerler geri alındı. 1714’te Venedik’e karşı da savaşa girişildi ve 1699’da Venedik’in eline geçen topraklar da tekrar kazanıldı. Ancak Avusturya ile girişilen savaşlar ötekiler gibi başarılı olmadı. Avusturya, Macaristan’daki son eyaletimiz Tameşvar’ı ve arkasından Belgrat’ı ele geçirdi . Bu savaşlara Pasarofça anlaşması ile son verildi (1718).

Bu tarihten sonra Osmanlı Devleti, Padişah ve sadrazamı Damad İbrahim Paşa’nın isteği ile “Lâle Devri” denen bir sulh devrine girdi (1718-1730). Ancak Doğu’da 1723’te İran savaşı başladı. Savaşın seyrinin kötü olması ve sarayın hayat tarzı bir gayr-ı memnun kitle yarattı. İstanbul’da patlak veren Patrona Halil İsyanı sonucunda Damad İbrahim Paşa öldürüldü, III.Ahmed de tahttan indirildi (1730). Yerine I. Mahmud padişah oldu (1730-1754). Sırası ile III. Osman (1754-1757), III. Mustafa (1757-1774) ve I. Abdülhamid (1774-1789) zamanlarında Osmanlılar doğuda İran, batı ve kuzeyde ise Avusturya ve Rusya ile devamlı mücadele etti ve İran dışındaki devletler karşısında geriledi. Kırım Rusların eline geçti. Bu savaşlar, Avusturya ve Rusya’nın Osmanlılardan güçlü olduğunu ortaya koydu. Başta ordu olmak üzere devlette köklü değişiklikler yapma ihtiyacı doğdu ve bazı yenilikler uygulamaya koyuldu.

III. Selim (1789-1801) padişah olunca, Yeniçeri ordusundan ayrı modern ve talimli bir ordu kurdu. Nizam-ı Cedid adı verilen bu ordu ilk başarısını 1798’de Mısır’a çıkan Napolyon’un ordusuna karşı Akka kalesini müdafaa ederek kazandı (1799).

19. Yüzyıl

III. Selim’in başlattığı ıslahat hareketlerinden hoşnut olmayan gurublar 1807’de Kabakçı Mustafa’nın önderliğinde isyan ettiler, padişah tahttan indirildi. Yerine IV. Mustafa geçti. Ancak Alemdar Mustafa Paşa İstanbul üzerine yürüyerek III. Selim’i tekrar tahta geçirmek istedi. Ancak IV. Mustafa’nın emri ile III. Selim öldürüldü (1808). Alemdar Mustafa Paşa, IV. Mustafa’yı tahtan indirdi yerine II. Mahmud getirildi. Çocuk yaşta olan II. Mahmud’un saltanatının ilk yılları Alemdar’ın yönetimi ile geçti. Ancak daha sonra yönetimi eline alan padişah birçok yenilik hareketini başlattı ve uyguladı. Devrinin en önemli iç olayı “Vak’a-i Hayriyye” adı ile anılan Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması hadisesidir (1826). II. Mahmud Yeniçeri Ocağı’nı kaldırdıktan sonra yerine “Asakir-i Mansure-i Muhammediye” adlı yeni bir ordu kurdu. Ayrıca bu devirde içte Kavalalı Mehmed Ali Paşa, dışta da Ruslarla savaşlar yapıldı, Yunan isyanı zuhur etti. II. Mahmud’un ölümü üzerine yerine geçen Abdülmecid’in (1839-1861) ilk icraatı yenileşme hareketinin önemli bir halkasını teşkil eden Tanzimat Fermanı (Gülhane Hatt-ı Hümâyûnu)’nı ilân etmek oldu. 1853-1856 Kırım savaşı da onun devrine rastlar. Osmanlılar İngiliz ve Fransızlarla müttefiken Kırım’da Rusları büyük bir mağlubiyete uğratırlar. Ancak savaşın sonunda imzalanan Paris anlaşması ile Devlet pek bir şey kazanamaz (1856). Aksine bu anlaşma ile gayrimüslim tebeaya daha sonraki zamanlarda Devietin başına gaileler açacak birçok hak verilir. 1861’de tahta geçen Abdülaziz Han devrinde Devlet Avrupa’ya aşırı derecede borçlanmaya başladı. Girit isyanı zuhur etti, Hersek, Sırbistan ve Karadağ olayları devam etti. Rusya ve Batılı devletler Balkanlardaki ayaklanmaları teşvik edip desteklediler. Karışıklıklar sürüp gitti. Bu ortamda Abdülaziz 1876’da tahttan indirilip yerine V. Murad getirildi. Bu arada Abdülaziz bilekleri kesilerek öldürüldü veya intihar etti. Bu konu halen kesin olarak çözülmüş değildir.

Kuruluş ve 14. Yüzyıl 15. Yüzyıl 16. Yüzyıl 17. Yüzyıl 20. Yüzyıl ve Yıkılış – Ünvanlar ve Sayılar

20. Yüzyıl ve Yıkılış

Aklî dengesi yerinde olmayan V. Murad padişah oluşundan 93 gün sonra tahttan indirilerek yerine II. Abdülhamid geçti. Osmanlı İmparatorluğumun son padişahları arasın da saltanatı en uzun süren ve en büyük padişah olan II. Abdülhamid devrinin önemli olayları arasında Meşrutiyetin ilânı, 1877-1878 (93 harbi felâketi) Türk-Rus savaşı, 1897 Türk-Yunan savaşı, Meşrutiyetin II. olarak ilânı (1908) sayılabilir. Onun devrinde İmparatorluğun eğitim, sanayi, hukuk ve diğer sahalarda gelişmesi için önemli gayretler sarfedildi. Ancak bütün bu gayretler devletin istikrar kazanmasını sağlayamadı. II. Abdülhamid de 1909’da tahttan indirildi. Yerine “V. Mehmed” ünvanıyla Sultan Reşad geçti. Bu padişahın devri İmparatorluğu hızla yıkılmaya doğru götüren felâketlerle doludur. Trablusgarb savaşı, Balkan felâketi ve I. Dünya savaşı bu padişahın saltanatı devrinde peşpeşe yaşanılan olaylardır. Ancak bu devrede devlet yönetimi padişahtan ziyade iktidar partisi olan İttihad ve Terakki Partisi’nin elindeydi.

Sultan Mehmed Reşad’ın 1918’de ölümü üzerine VI. Mehmed (Vahideddin) tahta geçti. Bu padişah döneminde Mondros mütarekesi (1918), Sevr anlaşması (1920) imzalandı, Anadolu’nun muhtelif yerleri İngiliz Fransız, İtalyan ve Yunan kuvvetleri tarafından işgal edildi. Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları Anadolu’da kurtuluş hareketini başlattı. Bu yıllarda Osmanlı saltanatı ve Anadolu hükümeti aynı anda varlıklarını sürdürdüler. T.B.M.M. 1 Kasım 1922’de saltanatı kaldırdı. Böylece Vahideddin sadece halife sıfatıyla kaldı. Ancak kısa bir süre sonra, 16 Kasım 1922’de ülkeden ayrıldı. Yerine veliahd Abdülmecid Efendi halife oldu. T.B.M.M. 29 Ekim 1923’de Cumhuriyeti ilân etti. 3 Mart 1924’te de halifeliği kaldırdı. Abdülmecid Efendi, 101. ve sonuncu İslâm halifesi olarak bütün Osmanlı hanedanı ile birlikte yurt dışına çıkarıldı.

Ünvanlar ve Bazı Sayılar

Osmanoğullarından gelen hükümdarların sayısı, Yıldırım Bayezid’in iki oğlu I.Emir Süleyman ve Sultan Musa da dahil edilirse 39’dur. Abdülmecid Efendi ise sadece halife sıfatını taşımıştır. Bu suretle Osmanlıların saltanatı, devletin kuruluşu 1299 olarak kabul edilirse 624 yıl sürdü. Osmanlı padişahları Yavuz Sultan Selim’den itibaren bütün İslâm dünyasının liderinin unvanı olan “Halife” unvanını da taşıdılar. Halifelik 407 yıl Osmanlı padişahlarının şahsında kaldı. Osmanlı hanedanından otuz padişah “halife” ünvanını taşıdı. 1924’te kaldırılan halifelik, müessese olarak İslâm dünyasında da son bulmuş, Osmanlılardan sonra böyle bir sıfatı taşıyacak maddî ve manevî gücü haiz şahıs ve hanedan çıkmamıştır.

Kuruluş ve 14. Yüzyıl 15. Yüzyıl 16. Yüzyıl 17. Yüzyıl 18.-19. Yüzyıl

Daha yeni Daha eski