Saîd ibn Cübeyr. Tâbiîndendir. Aslen Habeşistan’lı ve siyahidir. İbn Abbas, Adı b. Hâtîm, İbn Ömer gibi bazı meşhur sahabilerden hadîs dinlemiştir. Özellikle tefsîr kitabi yazmıştır.
Saîd b. Cübeyr, hadîs kitabetiyle de şöhret kazanmıştır. Bilhassa Abdullah b. Abbas’tan hadîs yazarken kağıdı dolar, diğer hadîsleri elbisesine ve avuçlarına yazar, eve döndükten sonra onları kağıda geçirirdi.
O gayri İslami olarak kurulan saltanat rejimine karşı izzetli bir tavır göstermiştir. Kufe’de iken Bölge valisi Haccac’a karşı hazırlanan İbnu’l Eş’as isyanına aktif bir direnişçi olarak katılmış, isyanın bastırılmasından sonra (M.701) Haccac’ın takibinden uzun süre kaçmış, fakat sonunda Mekke’de yakalanarak Kufe’de Haccac’ın makamına çıkarılmış kısa bir sorgulamadan sonra boynu vurularak şehid edilmiştir.
İbn Hallikân’ın nakline göre; öldürülmezden önce Saîd îbn Cübeyr ile zâlim Haccâc arasında şöyle bir tartışma geçmiştir:
-Adın nedir?
-Saîd ibn Cübeyr,
-Hayır, sen Cübeyr’in oğlu Saîd değil, aksine Hüseyin’in oğlu şakîsin.
-Hayır, aksine annem benim adımı senden daha iyi bilirdi,
-Annen de şakî idi sen de şakîsin.
-Gaybı senden başkası daha iyi bilir,
-Ben seni alevli ateşe atarak dünyanı değiştireceğim.
-Eğer bunun senin elinde olduğunu bilseydim elbette seni tanrı edinirdim,
-Muhammed hakkında ne dersin?
-Rahmet peygamberi ve hidâyet önderi,
-Ali hakkında ne dersin? O, cennette mi yoksa cehennemde mi?
-Eğer ben cennete girmiş ve orada bulunanları tanımış olsaydım cennetlikleri tanırdım,
-Halîfeler hakkında ne dersin?
-Ben onlarla görevli değilim,
-Onlardan hangisi daha çok senin hoşuna gidiyor?
-Yaratanımı en çok hoşnûd eden
-Yaratanı hangisi daha çok hoşnûd etmiştir?
-Onun bilgisi benim ve onların gizlilerini de, açıklarını bilenin katındadır,
-Beni doğrulamanı istiyorum,
-Seni sevmezsem de seni yalanlamam,
-Neden gülmüyorsun?
-Çamurdan yaratılmış bir yaratık nasıl gülebilir? Çamuru ateş yer,
-Biz gülüyoruz o zaman bizim hakkımızda ne düşünüyorsun?
-Gönüller eşit olmaz, Diye cevap verdi.
Sonra Haccâc inci, yâkût ve zeberced getirip onun önüne yığdırdı. Saîd İbn Cübeyr bunun üzerine:
-Eğer bunları kıyâmet gününün dehşetinden korunmak üzere toplamışsan iyidir aksi takdirde bir çığlıkla her emzikli kadın emzirdiğini düşürüverir. Güzel ve arınmış olmadıkça dünya için toplanan bir şeyde hayır yoktur.
Sonra Haccâc ud ve nay istemiş, ud çalınıp nay üflenince Saîd İbn Cübeyr ağlamaya başlamış. Haccâc;
-Neden ağlarsın? bu bir oyun.
-Bu bir hüzündür. Üfürülen nay bana büyük bir günü, sûr’a üfürüldüğü günü hatırlattı. Ud ise haksız olarak koparılmış bir ağaçtır. Yaya gelince, bu kıyâmet günü birlikte dönderilecek olan hayvanların (bağırsağından) yapılmıştır.
-Vay sana ey-Saîd!
-Cehennemden kurtarılıp cennete girdirilene vay değil,
-Ey Saîd, hangi ölümle seni öldürmem gerektiğini bana söyle,
-Kendin seç, ey Haccâc Allah’a andolsun ki sen, beni nasıl bir ölümle öldürürsen muhakkak Allah da âhiretie seni aynı ölümle öldürür.
-Seni bağışlamamı ister miydin?
-Bağışlama ancak Allah’tandır, sana gelince sen ne kurtulabilirsin, ne de özrün kabul edilir.
-Götürün onu öldürün, demiş ve Saîd İbn Cübeyr Haccâc’ın yanından çıkarken güldü. Güldüğü Haccâc’a bildirilince, Haccâc onu geri çağırtıp;
-Neden güldün? diye sordu.
-Senin Allah’a karşı cür’etkâr tavrına ve Allah’ın da sana karşı olan hilmine hayret ettim.
Haccâc onu zorlayarak yatırılmasını istedi ve; öldürün, dedi. Saîd İbn Cübeyr:
-“Doğrusu ben yüzümü gökleri yeri yaratmış olana hanîf olarak çevirdim ve ben müşriklerden değilim.” (En’am, 79) âyetini okudu. Haccâc; onu kıbleden başka bir yöne çevirin, dediğinde Saîd İbn Cübeyr:
-“Nereye döndürürseniz orası Allah’ın vechidir.” (Bakara, 115) âyetini okudu. Haccâc; onu yüzü üstü yatırın, dediğinde, Saîd İbn Cübeyr:
-“Sizi ondan yarattık ve oraya döndüreceğiz. Sonra da bir başka kez oradan çıkaracağız.” Tâ-Hâ, 55) âyetini okumuş. Haccâc; onu öldürün dediğinde Saîd İbn Cübeyr:
-“Ben, -şahâdet ederim ki Allah’tan başka ilâh yoktur, O bir tektir, ortağı yoktur. Muhammed Allah’ın kulu ve Resulüdür. Kıyâmet günü sana ulaşıncaya kadar bu şahâdetim al ve kabûl et. Sonra duâ ederek; Allahım, benden sonra onu başkasının üzerine Musallat edip onları öldürmesine fırsat verme, dedi.
Rivâyete göre bu hâdise 95 yılı Şabân’ında veya 94 yılı Şabân’ında Vâsıt’ta cereyân etmiştir. 49 yaşında iken şehid edilmiş bulunan Saîd İbn Cübeyr Vâsıt kabristânına defnedilmiştir. (İbn Hallikân. Vefeyât’ül-A’yân, II, 371-373)