Salâ- Salâ Vermek
Arabça’da bildirmek manâsına gelen salâ, özellikle namaz (salât) vaktinin yaklaştığını hatırlatmak için önceden yapılan uyarı demektir. Bu uyarının menşeini, Hz.Peygamber’i sabah namazına uyarmak için Bilâl-i Habeşî’nin Allah’ın elçisinin kapısı önüne gelip “es-salâtü hayrun mine’n-nevm (namaz uykudan hayırlıdır)” diye seslenmesinde aramak mümkündür (ki bu, Hz.Peygamber’in hoşuna gitmiş ve sabah ezanının sözleri arasına girmiştir). Eskiden, şehir ve kasabalarda, namaz vaktinden önce kayyumlardan biri cami civarında dolaşır ve insanları “vakt-i salâ ey müminler!” diye namaz hazırlığına çağırırdı. Cuma günleri ve mübarek gecelerde, ezandan bir süre önce müezzinlerin minareden Hz.Peygamber’e salât ü selâm ifadeleriyle bu nevi bir çağrıda bulunmaları, oldukça yaygın bir âdet haline gelmiştir. Bir belde için, varlığı büyük bir değer olan ilim ve faziiet erbâbı kişilerin ölümünü duyurmak için de salâ verilmesi âdet olarak başlatılmış sonra birçok yerde bu âdet herkes için uygulanır hale gelmiştir.