Tevârüd (ar.i.)
Vürûd’dan, gelmek anlamında. Eski Türk Edebiyatı’na ait bir tabir. Aynı devirde veya farklı zamanlarda yaşayan iki şairin birbirinden habersiz olarak bir mısra veya beyti aynı şekilde söylemiş olmalarına denir. Bir şairin başka birinden bilerek yaptığı hırsızlığa “sirkat” (çalma) denirdi. İki şairin de diğerinden habersiz olarak ve masumane şekilde söyledikleri sözler, okuyucu tarafından ayıplanmaz ve ikisinin de gönlüne aynı anda doğdu diye hoş görülürdü. Eski Türk Edebiyatı’nda bu tarzdaki tevârüd örneklerine daha çok tarih beyitleri veya mısralarında rastlanır. Meselâ 1620 (H.1030) yılında İstanbul’da çok şiddetli geçen soğuktan Boğaz’ın donması ve bütün denizin buzlarla kaplanması hadisesi üzerine birkaç şairin, birbirinden tamamen habersiz bir surette:
“Yol oldu Üsküdar’a bin otuz’da Akdeniz dondu” mısraını söylemeleri gibi ki aynı zamanda mısraın ebced değeri de hicri 1030 tarihini göstermektedir