Yazıldığı devrin coğrafya ve kozmografya telakkisine göre hazırlanmış, ansiklopedik bilgiler ihtiva eden, İslâmî edebiyatların ortak eserlerinden biri.
Eskiden coğrafya ve seyahatle ilgili kitaplara genellikle “Acâibü”l-büldân”. “Acâibü’l-Hind”. “Acâibü’l-mahlûkât” gibi isimler verilirdi. Buradaki acâib kelimesi “Hârikalar, görülmemiş ve duyulmamış garip şeyler” anlamına gelmektedir. Bu çeşit eserlerden. Ebû Hâmid Muhammed el-Gırnâti’nin (ö. 565/1169) yazdığı Kitâbü’l-Muğrib can ba’zı acâ’ibi’l-Mağrib ile Tuhietü’l-elbâb ve Nuhbetü’l-a’câb adlı eserler sadece birer seyahat ve coğrafya kitabı olmayıp pek çok “Acâib”i ve mitolojik bilgileri de ihtiva ederler. Kazvînrnin (ö. 682/1283) kaleme aldığı ‘Acâ’ibül-mahlûkat ve ğarâ’ibü’l-mevcudat adlı coğrafık ve kozmografık eser ise kendi türü içinde çok beğenilmiş, kısaltılarak veya aynen tercüme edilerek, bazan da ilâvelerle İran ve Türk edebiyatlarına kazandırılmıştır. Ne var ki bu konu Kazvînî’den önce de Arap ve İran edebiyatlarında ele alınmış, değişik veya aynı adlarla bazı eserler yazılmıştı. Meselâ İbnü’l-Esir İzzeddin el-Cezeri’nin (ö 630/1233) Tuhfetül-‘acaib ve turfetü’l-ğarâ’ib adlı Arapça eseri ile Kazvînî’den bir asır önce Muhammed b. Mahmûd et-Tûsî es-Selmâni’nin yazdığı aynı adı taşıyan eser buna örnek gösterilebilir.
Kazvînî, kısaca “Acâ’ibü’l-mahlûkât olarak tanınan eserini dört “Mukaddime”, iki “Makale” ve bir “Hatime” üzerine tertip etmiştir. Mukaddimelerin birincisinde acâib’in izahı, ikincisinde mahlûkatın taksimi, üçüncüsünde garîb kelimesinin mânaları, dördüncüsünde ise mevcudatın taksimi bulunmaktadır. Dört mukaddimeden sonra asıl konuya giren Kazvînî, birinci makalede ulviyyât (ayüstü alemi) ile ilgili bilgiler verir. Bu bilgiler feleklerin hakikati, şekilleri, vaziyeti ve hareketleri; Kamer, Utarit, Zühre. Şems. Merih, Müşteri, Zühal’den İbaret olan yedi felek, sabit felekler, burçlar; felekü’l-eflâk; gök sakinleri (Azrail. Mîkâil. Cebrail ve İsrafil’le Münker ve Nekir); zamanla ilgili kavramlar (gece, gündüz, aylar Arap, Rum ve Fars aylan-, mevsimler) olmak üzere on üç “Nazar”da (bölüm) toplanmıştır. İkinci makale süfliyyât (ayaltı âlemi) ile ilgili olup yine nazar ve fasıllardan oluşmaktadır. Bunlar anâsır-ı erbaa, ateş küresi, hava küresi (bulut, yağmur, rüzgâr, gök gürültüsü, yıldırım) ve su ile ilgili acâibler, arz küresi ve bazı fasıllarından ibarettir. Eserin bundan sonraki kısmında ise şu bölümler bulunmaktadır: Denizler, adalar, kuyular, madenlerin terkibi, nebatlar, ağaçlar, hayvanlar, insanlar, cinler, devler, kuşlar ve sürüngenler. Hatime kısmında denizlerin ve karaların acâibinden bahsedilir. Eserin ikinci makalesi birinci makaleden çok daha geniştir.
Kazvînî eserini hazırlarken Câhiz’in Kitâbül-Hayevân’ı ile, Aristo’nun Historia Animalium adlı eserinin Arapça tercümesi olan Kitâbü’l-Hayevân’öan, Ebû Hâmid el-Gırnâtî ve Muhammed b. Mahmûd et-Tûsînin eserleri başta olmak üzere, özellikle adlarını belirttiği yirmi kadar kitaptan faydalanmıştır.
Acâ’ibü’î-mahlûkât’ın mevcut yazmaları muhtasar ve mufassal olmak üzere birbirinden çok farklı dört ana kola ayrılmaktadır. M. Strecke göre. VVüstenfeld tarafından 1848’de Göttingen’de basılan metin, “Aca’ibul-mahlûkât’ın XVIII. yüzyılda gözden geçirilerek değiştirilen dördüncü koluna dayanmaktadır ki bu, Kazvînrnin esas tertibinden çok farklıdır. Eser H. Ethe tarafından Almanca’ya çevrilerek 1868’de Lelpzig’de bastırılmıştır.
Ayrıca bakınız
İran Edebiyatında Acâ’ibü’l-mahlûkât
Türk Edebiyatında Acâ’ibü’l-mahlûkât
Diyanet İslam Ansiklopediisi