Arap Birliği, Mısır, Suudî Arabistan, Irak, Ürdün, Suriye, Lübnan ve Yemen tarafından 1945’te kurulan birlik.
Arapça adı Câmiatü’d-düveli’l-Arabiyye’dir. Birlik, bağımsızlıklarını henüz yeni kazanmış bulunan kurucu üyelerin İngiltere. İtalya ve Fransa gibi devletlerin sömürgeci siyasetlerini sürdürmeleri karşısında hürriyet ve hâkimiyetlerini korumak, siyasî, askerî, ekonomik ve sosyal güçlerini birleştirmek gayesiyle kurulmuştur. Birliğin amacı 25 Eylül 1944’te imzalanan İskenderiye Protokolü ile ortaya konulmuş ve 22 Mart 1945’te yirmi esas ve üç ek maddeden oluşan Arap Birliği Antlaşması imzalanmıştır. Daha sonra Libya, Sudan, Tunus ve Fas,Kuveyt, Cezayir, Güney Yemen, Bahreyn, Uman, Katar. Birleşik Arap Emirlikleri, Moritanya, Somali, Filistin Kurtuluş Teşkilâtı, ve Cibuti de birliğe katıldı. Bugün toplam üye sayısı yirmi birdir.
Teşkilât genel kurul, daimî komisyonlar, genel sekreterlik ve yan kuruluşlardan oluşmaktadır. Genel kurul birliğin en yüksek organıdır. Görevi kararlar almak ve alınan kararların uygulanmasını denetlemektir. Ayrıca üyeler arasında veya üye devletler ile diğer güçler arasında çıkan anlaşmazlıklarda aracılık yapar. Üye devlet temsilcilerinden oluşan genel kurul, mart ve eylül aylarında iki defa, olağan üstü durumlarda en az iki üyenin çağrısı üzerine gerektiği her zaman toplanır. İttifakla alınan kararlar bütün üye devletleri, çoğunlukla alınan kararlar ise sadece kararı destekleyen ülkeleri bağlar. Daimî komisyonlar kendi uzmanlık alanlarında çalışırlar ve çalışmalarını genel kurula sunarlar. Genel sekreterlik idarî birimlerin kendisinde toplandığı yönetim merkezidir; ayrıca çeşitli ülkelerde konsolosluk düzeyinde temsilcilikleri vardır. Genel sekreter beş yıl için üçte iki çoğunlukla ve genel kurulca seçilir; kurulun aldığı kararları yürütmekle görevlidir. Yardımcılarını ve baş yöneticileri kendisi seçer. Sosyal, ekonomik, idarî, hukukî, siyasî. Filistin, enformasyon ve danışma alanlarında yardımcıları vardır. Kuruluşundan itibaren Kahire’de bulunan genel sekreterlik. Mısır’ın İsrail’le Camp David Antlaşması’nı imzalaması üzerine 1979’da Tunus’a nakledildi ve Mısır’ın üyeliği askıya alındı. 23 Haziran 1989’da Fas’ın Kazablanka şehrinde toplanan Arap Birliği Zirvesi’ne resmen davet edilen Mısır, on yıl aradan sonra birliğe yeniden döndü.
Kendi alanında uzmanlaşmış birçok özel kuruluş birliğe bağlı olarak çalışmakta ve dayanışmayı güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Deniz Taşımacılığı Akademisi, Sivil Havacılık Konseyi, Arap Birliği Eğitim Kültür ve Bilim Teşkilâtı, Arap Tarımını Geliştirme Teşkilâtı Arap Endüstrisini Geliştirme Teşkilâtı Arapça Yazmalar Enstitüsü, İdarî İlimler Teşkilâtı,Posta Birliği, Radyo Televizyon Birliği, Telgraf Telefon Radyo Ulaştırma Birliği. Arap Medeniyetini İnceleme Enstitüsü bu kuruluşlar arasında yer alır. Birliğe üye ülkeler aynı zamanda bu kuruluşların da üyeleridir.
Birlik siyasî, iktisadî, sosyal ve kültürel sahalarda ve savunma alanında faaliyet göstermektedir. İmzalanan ortak savunma antlaşmasına göre. herhangi bir üye ülkeye veya bu ülkenin silâhlı kuvvetlerine yapılan silâhlı saldırı, diğer ülkeler tarafından kendilerine yapılmış kabul edilmektedir. Siyasî alanda Libya. Fas, Cezayir. Tunus ve diğer bazı Arap ülkelerinin bağımsızlığa kavuşmasına katkıda bulunan birlik Filistin meselesine çözüm bulmak için de gayret göstermektedir. Buna karşılık Bağdat Paktı’nın imzalanması Birleşik Arap Cumhuriyeti’nin kurulması gibi bazan üyeler arasında birleşme teşebbüsleri, bazan üye devletlerin kendi aralarında anlaşmazlığa düşmeleri, son olarak da Camp David Antlaşması ve Mısır’ın İsrail’i tanıması, birliğin tarihinde ciddi bunalımlara yol açtı. Arap-İsrail çatışması. Lübnan iç savaşı. Filistin Kurtuluş Teşkilâtı ile ilgili problemler, birliğin üzerinde durduğu başlıca konular arasında yer almaktadır. Her ne kadar siyasî ve askerî sahalarda bekleneni verememiş, genellikle dış dünyaya karşı tek bir tavır benimseyememiş, İsrail Devleti’nin kuruluşunu ve genişlemesini engelleyememiş ve Filistin halkının vatansız kaüp dağılmasını önleyememiş ise de Arap devletlerinin bir birlik etrafında toplanmış olmaları, dünya siyasetinde Araplar’ın aleyhine olabilecek gelişmeleri yavaşlatıcı bir unsur olmuştur. Ayrıca dayanışmayı siyasî saha dışında güçlendiren çeşitli kuruluşlar kurup öğretim üyesi, uzman eleman ve öğrenci değişimini destekleyerek ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda başarılı çalışmalar ortaya koymuş, çok sayıda dergi, kitap vb. neşretmiştir.
Diyanet İslam Ansiklopedisi