Hz. Peygamber ve dönemi hakkında yazılan bazı eserlerin ortak adı.
“Asr-ı saadet” adıyla bilinen eserlerin en meşhuru, Mevlânâ Şiblî (ö. 1914] ile Süleyman Nedvi’nin (ö. 1953) yazdığı ve Ömer Rıza Doğrul’un Türkçe’ye çevirdiği Sîretü’n-nebî’dir. Mevlânâ Şiblî beş cilt olarak planladığı bu eserin ancak iki cildini yazabilmiştir. Müellif 1906’da. Uhud Savaşı’na kadar meydana gelen olaylar hakkında bilgi toplamış, fakat daha sonra çeşitli sebeplerle eseri yazmaktan vazgeçmişti. Ancak halkın ısrarı üzerine çalışmalarına devam ederek kitabının I. cildini tamamladı. Eserin baskı masraflarını Bhopal Melikesi Sultan Cihan Begüm karşıladı ve I. cilt Mevlânâ Şiblî’nin kurduğu Dârülmusannifîn adlı müessese tarafından yayımlandı. Süleyman Nedvî iki yıl sonra bazı ilâveler yaparak II. cildi de neşretti. Süleyman Nedvî hocasının vasiyeti üzerine eseri tamamlayıcı mahiyette dört cilt daha yazdı ve bunları yine Sîretü’n-nebî adıyla yayımladı. Aslı Urduca olan bu eserin ilk üç cildini Zafer Hasan İngilizce’ye. Ömer Rıza Doğrul da bazı ilâvelerle ingilizce’den Türkçe’ye tercüme etti. Bu tercüme Âsâr-ı İlmiyye Kütüphanesi tarafından İslâm Tarihi Asr-i Saadet serisi içinde dört cilt olarak yayımlandı.
Eserin I. cildi daha sonra M. Tayyib Bahş Bedâûnî tarafından da Sirat-un-Nabî adıyla iki cilt halinde İngilizce’ye çevrilmiştir.
Eserin I, cildinde Asr-ı saadetin önemi ve kaynaklan, Arabistan ve Araplar, Hz. Muhammed’in soyu, doğumu, gençliği ve peygamber oluşu, ilk müslüman-lar ve mâruz kaldıkları işkenceler, Ku-reyş’in İslâm’a düşmanlığı ve bunun sebepleri, Habeşistan’a hicret, Evs, Hazrec ve Medine’deki yahudi kabileleri, Akabe biatlan, hicret Hz. Peygamber’in Medine’deki ilk günleri, Mescid-i Nebevî’nin inşası, muhacirlerle ensar arasında kurulan kardeşlik bağı, ashâb-ı Suffe. cihada izin verilmesi, Hz. Peygamber’in savaşları, yahudiler ve müşriklerle yaptığı anlaşmalar, hükümdarları İslâm’a davet için gönderdiği mektuplar hakkında bilgi verilmekte ve Hz. Peygamber’in savaşlarının genel bir değerlendirilmesi yapılmaktadır. II. ciltte ise uzun yıllardan beri karışıklıkların hüküm sürdüğü Arabistan’da İslâmiyet sayesinde tesis edilen huzur, sükûn ve emniyet. İslâmiyet’in tebliğinde takip edilen siyaset, Müslümanlığın Yemen, Necran. Bahreyn ve Uman’a yayılması, Medine’ye gönderilen heyetler, Hz. Peygamberin kurduğu dinî ve idari teşkilât. İslâmiyet’in inanç, ibadet ve muamelâta dair esasları, Hz. Peygamber’in ölümü, şahsiyeti, aile hayatı ve çocuklarıyla ilgili hususlar ayrıntılı olarak incelenmektedir. Süleyman Nedvî’nin yazdığı III. cilt hacimli olduğu için Türkçe tercümesi iki cilt (III-IV) halinde yayımlanmıştır. Bu iki cilt Hz. Peygamber’in mucizelerine ayrılmıştır. Burada mucize hakkında genel bilgi verildikten sonra filozof, mutasavvıf ve kelâmcılara göre mucize, Kur’an’da zikredilen mucizeler, Hz. Peygamber’in ümmîliği ve Kur’an mucizesi, nübüvvet müessesesi, Hz. Peygamber’in Ehl-i kitap’ın sorularına verdiği cevaplar ve geleceğe dair haberleri gibi konular ele alınmakta ve Resûlullah’ın ruhanî hayatı derin bir vukufla incelenmektedir.
Her iki müellifin de incelemeye dayanan, hem İslâm kaynaklarının ciddi tahlil ve tenkidi, hem de çağdaş müslüman tarihçilerin ve müsteşriklerin eserlerinin tedkik ve etraflıca mukayesesi sonunda meydana gelen bu eserleri Türkiye’de büyük bir hüsnü kabul görmüş. Mehmed Akif, İzmirli İsmail Hakkı ve Ömer Nasuhi Bilmen gibi meşhur edip ve bilginler tarafından da takdir edilmiştir.
Süleyman Nedvrnin Hz. Âişe hakkındaki eseri de Hz. Peygamber’in aile hayatını aydınlattığı düşüncesiyle Asr-ı Saadet serisinin V. cildi olarak yayımlanmıştır. Halk arasında Asr-ı Saadet serisi içinde kabul edilen Hulefâyi Râşidîn’in her biri hakkındaki dört cilt ise yine Âsâr-ı İlmiyye Kütüphanesi tarafından İslâm Tarihi Sadr-ı İslâm adıyla neşredilmiştir. Asr-ı saadet’in devamı olarak düşünüldüğü için Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali VI-IX. ciltleri oluşturmaktadır. İslâm Tarihi Sadr-ı İslâm, İlk İhtilâflar ve ihtilâller adıyla ve yeni harflerle yayımlanan X. ciltte ise dört halife devrinde müslümanlar arasında meydana gelen anlaşmazlıkların ve isyanların mahiyeti aydınlatılmaya çalışılmakta ve Hulefâyi Râşidîn’den her birinin şahsiyeti üzerinde durulmaktadır. Bunlardan sadece VII. cildi teşkil eden Hz. Ömer, Mevlânâ Şiblî tarafından yazılmış ve Ömer Rıza Doğrul tarafından tercüme edilmiştir. Diğerlerini Dârülmusannifîn’in hazırlattığı Hulefâyi Râşidîn adlı eserden de faydalanan Ömer Rıza kaleme almıştır. Bu seri daha sonra Osman Zeki Mollamehmetoğlu tarafından kısmen sadeleştirilerek beş cilt halinde tekrar yayımlanmıştır.
Halk arasında Asr-ı Saadet adıyla meşhur olan ikinci eser ise Şah Muînüddin Ahmed Nedvî, Saîd Sâhib Ensârî ve Süleyman Nedvrnin yazdığı ve Ali Genceli’nin Urduca’dan Türkçe’ye çevirdiği on ciltlik eserdir.
Bu eserin ilk beş cildinde yer alan muhacir sahâbîler bölümü Ahmed Nedvî, ensara mensup sahâbîler bölümü ise Sâhib Ensârî tarafından yazılmıştır. Serinin I-III. ciltlerinde Câhiliye dönemindeki Araplar’ın dinî ve sosyal hayatları. İslâmiyet’in doğuşu, ilk müslümanlar, Habeşistan’a hicret, Akabe biatları, hicret, muhacirlerin faziletleri ve muhacir sahâbîler; IV. cildin bir kısmında yine muhacir sahâbîler, geri kalan kısmıyla V. cildin tamamında ise ensar hakkında bilgi verilmektedir. Diğer beş cilt Süleyman Nedvî’ye aittir. Bu eserin I. cildinde peygamberlik müessesesinin lüzumu, İslâmiyet’in doğuşu sırasında dünyanın dinî, ahlâkî ve sosyal durumu, Araplar’ın dinî ve ahlâkî durumları ve özellikleri, İslâmiyet’in esasları, Hz. Peygamberin İslâmiyet’i tebliğ gayesiyle yaptığı faaliyetler hakkında bilgi verilmektedir. II-III. ciltlerde iman esasları, IV. ciltte namaz, oruç, hac. zekât, cihad. takva, sabır, tevekkül, İslâm ahlâkının esasları ve İslâmiyet’in ahlâk felsefesi üzerinde durulmaktadır. V. cilt ise tamamen ahlâkî konulara ayrılmış olup ahlâkî güzellikler ve fenalıklar, müslümanlarla akrabalarına ve birbirlerine karşı ahlâkî görev ve sorumlulukları gibi konular işlenmektedir. Bu seri de Durali Yılmaz tarafından kısmen sadeleştirilerek altı cilt halinde tekrar yayımlanmıştır.
Diyanet İslam Ansiklopedisi