Berber. Saç ve sakalın kesilmesi, taranması ve yapılması işiyle uğraşan veya bunu meslek edinen kimse, perukar.
15. yy. önce herkes karşılıklı olarak birbirlerine berberlik yaparlardı. Daha sonra berberler ortaya çıktı. O zamanlarda berberler sadece saç sakal kesimi değil, sünnet, hacamat, diş çıkarmacılık, sülükçülük, kellik ve uyuz, bit tedavisi ve halk hekimliği de yapıyorlardı. Berberler saglık için zeytinyağlı sabunlar kullanırlardı. Böylece kellige, kepeğe, saçkırana engel olmaya çalışırlardı.
Sakal tıraşı, modernleşme öncesinde müslüman dini inancı çerçevesinde hadiste “bıyıkları kısaltın, sakalları uzatın” emriyle fıtrattan görülüp haram, mekruh sayılır, erkekler sakallarını uzatırlar, sakal duası yaparlardı. Osmanlı padişahları içinde Yavuz Sultan Selim dışında bütün padişahlar sakallıydı.
Evliya Çelebi’ye göre ise, İbrahim’e kadar sakal tıraşı yoktu, İbrahim Kabe‘de Hacdan sonra saç sakal kesimini başlattı. Muhammed’in ‘sakal-ı şerif’ini kesen Selman-ı Farısi olduğu için berber dükkânlarında “Her seher besmele ile açılır dükkânımız, Selmanı Farisidir pirimiz üstadımız” yazan bir levha vardır. Cumhuriyetten önce berberlere ‘Perükar’ deniliyordu. Osmanlı berberleri seyyardı, kahvede, sokakta tıraş ederler, evlere servis yaparlardı. Sabun, leğen, ustura temel araçlarıydı. Gitgide berberler dükkân açtı. Modern zamanlarda, sakal tıraşı medenilik göstergesi oldu ilk dönemlerde, ve sakal tıraşı olmayana kamusal ve medeni gözle bakılmadı.