Çam balı arıların çiçek poleninden değil, Akdeniz iklimine özel bazı çam ağacı türlerinin gövdesinde yaşayan bir aracı böceğin salgısını kullanarak ürettiği, müstesna bir baldır. Dünyada sadece Türkiye ve Yunanistan’da bulunur.
Çam balının üretilmesi için, çam pamuklu böceği, veya milimetrik boyutlarda olduğu için çam pamuklu biti olarak da adlandırılan, halk arasında basra böceği (veya balsıra böceği) denilen bu böceğe ihtiyaç vardır. Bu böcek sadece kızılçam (“Türk çamı” veya “Kalabriya çamı” da denir), karaçam ve Halep çamında yaşar. Zoolojide bu böcek afidler sınıflandırması içinde Marchalina hellenica olarak adlandırıldığı gibi Monophlebus hellecinus olarak da bilinmektedir.
Basra (balsıra) böceği çamın özsuyunu emerek beslenir, artan özsuyunu da tatlı bir madde halinde dışkılar. Basra böceğinin Temmuz ve Ekim ayları arasında salgıladığı bu sıvı arılar tarafından çok sevilmektedir. Böceğin bu şekerli artığı arılar tarafından toplanır. Bu şekerli maddeyi bulunduran ağaçlara halk arasında balsıra ağaçları denilir. Balsıra ağaçlarında böcekler ağaç gövdelerinin toprak seviyesindeki kısımlarında yumurtlar ve doğan yavrular ağaca ağır ağır ve çamın özsuyunu emerek tırmanırlar. Kışın sert geçtiği yıllarda öldüklerinden, arıcılar, böyle hâllerde, böceğin kışın içinde biriktiği mumu bol olduğu bölgelerden toplayarak kendi bölgelerine götürürler ve soğuktan korumak için üzerini çalı çırpı ile örterek bırakırlar. Bu işlem en geç kış mumunun sağlam kaldığı Nisan ayında yapılmalıdır. Aksi takdirde, böcekler yolculuğa dayanamaz ve Mayıs ayındaki üreme mevsimi tehlikeye atılmış olur.
Arıcıların arı kovanlarını (arıların çam balı üretmesi için) çama bırakırken dikkat ettikleri bir başka husus, bu bölgede arıları fazla tutmamaktır. Zira balı böcek salgısından üreten arılar, çamda çok uzun süre bırakılırsa (en fazla 20 gün), çam ağaçlarında o sırada polen olmadığından, ana arı zamanla yumurtlamayı azaltır. Bu nedenle kovan zayıflar. Ana arının üretkenliğini muhafaza etmek için hazır polen kekleri verme uygulaması da yaygınlaşmaktadır. Öte yandan, çam balı üretilmek isteniyorsa, arının çamı terkedip çiçek polenlerine yönelmemesi için, çevrede fazla çiçek olmaması mühimdir.
Böcek Türkiye’de, Muğla, Aydın, İzmir, Balıkesir, Çanakkale, Antalya illerinin Ege sahil şeridi boyunca, iç bölgelerin ılıman kısımlarına biraz girecek şekilde (Menderes ovasının tamamı ve Denizli’de de bulunur) yaşamaktadır.
Çam balının en önemli özelliği kıvamı bozulmadan veya donmadan yıllarca saklanabilmesidir. Bu sebeple pazarlaması da kolaydır. Rengi çiçek ballarının çoğundan daha koyudur. Besin değeri biraz daha düşük olmakla birlikte, özellikle boğaz rahatsızlıklarına çok iyi gelir. Çam balı, kristalizasyona dayanıklılığı ve önleyici özelliği ile, tıpta ve gıda sektöründe çeşitli ürünlerde (örneğin dondurmalarda) bir doğal katkı maddesi olarak geniş bir kullanım alanına, ve önemli ihracat potansiyeline sahip bir üründür.
Karışık bal ve sahte bal
Piyasada bazen, müstahsilin elindeki bal stoklarını dengelemek için, çiçek balına çam balı karıştırması hadisesi görülmektedir. Çam balının biraz daha ucuz olması da bu tür yönelimleri teşvik edebilmektedir. (Bizzat çam balı da çok iyi bir baldır, burada sözkonusu edilen hadise saf çiçek balı satın aldığı düşüncesi içindeki tüketicinin yanlışa sevkedilmemesi, ürünün dürüst bir şekilde etiketlenmiş olmasıdır. Başka bir deyişle, saf çiçek balı ve karışık bal. Sahte bal ise, daha da farklı bir kavram olup, arı ürünleri dışında ürünler kullanılarak (glükoz gibi, bala benzetilen ve piyasaya sürülen tamamen hileli ürünleri içerir.)
Çiçek balına, çam balı (veya başka bir farklı ürün) karıştırılmamış olduğunu anlamak için, bir kaşık bal az bir miktar suda eritilerek, üzerine saf alkol (ispirto) damlatılmalıdır. Katıksız çiçek balının bulunduğu suda hiçbir bulanıklık meydana gelmez. Çiçeklerden derlenmemiş ise, yumurta akı kıvamında tortular oluşur.