Haccac bin İlat Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi, -Sahabi-

Ebû Kilâb el-Haccâc b. İlât b. Hâlid es-Sülemî Sahâbî                         

Ebû Muhammed, Ebû Abdullah kün­yeleri ve Fİhrî. Behzî nisbeleriyle de anı­lır. Haccâc’ın İslâmiyet’i kabulüyle ilgili olarak kaynaklarda şu rivayet yer al­maktadır: Aralarında Haccâc’ın da bu­lunduğu Benî Süleym kabilesinden bazı kişiler Mekke’ye giderken geceleyin ko­nakladıkları bir vadide Haccâc’dan nöbet tutmasını istediler. Haccâc cinlerden Al­lah’a sığınarak nöbete başladığı sırada birinin, “Ey cin ve insan toplulukları! Gök­lerin ve yerin çerçevesinden çıkıp git­meye gücünüz yetiyorsa geçin”(Rahmân 55/33) mealindeki âyeti okuduğunu duydular. Âyet olduğunu bilmediği bu sözleri ezberleyen Haccâc Mekke’ye gi­dince geceleyin başlarından geçen olayı anlattı ve ezberlediği âyeti okudu. Kureyşliler, bu sözleri Hz. Muhammed‘in kendisine vahyedildiğini ileri sürerek oku­duğunu söylediler. Bunun üzerine Medi­ne’de olduğunu öğrendiği Resûl-i Ekrem’i görmek üzere yola çıkan Haccâc, onun Hayber Gazvesi‘nde bulunduğu sırada ya­nına giderek kendisiyle görüştü ve müslüman oldu; Hayber‘in fethine de katıl­dı.

Benî Süleym topraklarında altın ma­denleri bulunan Haccâc oldukça zengin­di. Hz. Muhammed‘in huzuruna çıkarak Mekkeli tüccarların elinde ve oradaki ka­rısının yanında bir hayli ticaret malı bu­lunduğunu, bunları alıp Medine’ye getir­meyi düşündüğünü, ancak bunu yapa­bilmesi için Mekke’de kendisi aleyhinde konuşması gerektiğini söyledi. Resûl-i Ekrem ona izin verince Mekke’ye gitti. Hz. Peygamber’in Hayber üzerine yürü­düğünü haber almakla birlikte Hayber’in fethedildiğini henüz bilmeyen Mekkeliler Haccâc’dan bilgi almak istediler. Haccâc da Hayber’de müslümanlann büyük bir yenilgiye uğrayıp kılıçtan geçirildiğini, Hz. Muhammed‘in esir alındığını, Hay­ber halkının onun Mekkeliler tarafından öldürülmesini istediklerini anlattı. Müs­lümanların Hayber’de satılacak mallarını alabilmek için paraya ihtiyacı olduğunu söyleyerek alacaklarını tahsil etti. Hac­câc’ın verdiği haberler başta Abbas b. Abdülmuttalib olmak üzere müslüman-ları çok üzdüğünden Abbas’la gizlice gö­rüşerek meselenin iç yüzünü ona anlattı. Üç gün sonra da Mekke’den ayrılıp Medi­ne’ye gitti, burada kendisine bir ev. ay­rıca bir mescid yaparak şehre yerleşti.

Haccâc’ın Mekke’den getirdiği malla­rın zekâtını verdiği ve böylece Benî Sü­leym madenlerinin zekâtını ilk defa onun ödediği belirtilmektedir. Hz. Peygam­ber’in vefatından sonra Haccâc Humus’a giderek oraya yerleşti. Hz. Ömer, hilâfeti zamanında çeşitli bölgelere haber gönde­rerek en seçkin adamlarını kendisine yollamalarını istediğinde Suriyeliler ona Haccâc’ı gönderdiler. Haccâc’ın Hz. Ömer devrinde (634-644) ve bazı rivayetlere göre hilâfetinin ilk yıllarında vefat ettiği belirtilmektedir.

Haccâc’ın oğullarından Muarrız’ın Cemel Vak’ası’nda öldüğü, diğer oğlu Ab­dullah’ı Muâviye’nin Humus’a zekât âmi­li tayin ettiği, yakışıklılığıyla tanınan bir diğer oğlu Nasr’ın da bazı fitnelere sebep olabileceği düşüncesiyle Hz. Ömer dev­rinde sürgüne gönderildiği bilinmekte­dir.

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski