Hansalar Nedir, Ne Demek, Görevi, Hakkında Bilgi

Hânsâlâr. Bazı İslâm devletlerinde saray mutfağından ve hükümdarın sofrasının hazırlanmasından sorumlu olan görevli.

Farsça hân (sofra) ve sâlâr (emîr) ke­limelerinden meydana gelen hânsâlâr “sofracıbaşı. aşçıbaşı” anlamında birleşik bir isimdir. Hânsâlâr’ın bazı eserlerde “emîr-i çaşnigîr” yerine kullanıldığı gö­rülürse de bu unvanları taşıyan kişilerin özellikle Selçuklularda farklı görevler yaptıkları bilinmektedir (bk çaşnigîr). Türk saraylarında aşçtbaşılık görevi es­kiden beri mevcut olmakla birlikte kay­naklarda hânsâlâr tabirine ancak XI. yüzyılın ortalarından itibaren rastlanmak­tadır. Batı Karahanlı Hükümdarı Şemsülmülk I. Nasr zamanında (1068-1080) bir hânsâlârın âmil olarak tayin edildiği, bu zatın kendi parası ile Buhara yakın­larındaki İskickes’te büyük bir cami yap­tırdığı ve burada kısa bir süre cuma na­mazı kılındığı bilinmektedir. Râvendî de 1153 yılında Sultan Sencer’in Oğuzlar’a esir düşmesiyle sonuçlanan “Oğuz hadisesi­ni” anlatırken, bu olayın Oğuzlar’ın her yıl vergi olarak sultanın mutfağına ver­dikleri 24.000 koyunu tahsil etmek üze­re hânsâlârın gönderdiği muhassılın on­lara kaba davranması ve hakaret etmesi yüzünden meydana geldiğini söyler.

Yûsuf Has Hâcib’in verdiği bilgilere dayanarak hânsâlârın görevleri mutfağın idaresi, erzak temini, yemeklerin pişirilmesine nezaret etmek, hükümdarın sofrasını kurdurmak, ye­meklerin kapıcıbaşının denetiminde ve vaktinde huzura çıkartılmasını sağlamak şeklinde özetlenebilir. Yûsuf Has Hâcib’e göre hükümdarın can güvenliği bakımın­dan da önemli bir görev üstlenen hân­sâlâr gözü tok. gönlü zengin, takva sa­hibi. Özü sözü bir, akıllı, bilgili, yüzü te­miz ve kıyafeti güzel bir kimse olmalıdır. Eğer hânsâlâr dürüst olmazsa onun ya­makları da dürüst olmaz. Ayrıca yemek vakti gelince elini çabuk tutmalı, usul ve erkâna uyarak huzura edepli bir şe­kilde girip çıkmalıdır.

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski