Kandehar Nedir, Nerede, Tarihi, Hakkında Bilgi

Kandehar. Afganistan’ın güneyinde bir şehir ve bu şehrin merkez olduğu idarî birim.

Büyük İskender’in Asya seferi sırasında Persler’in bir satraplık merkezi olan şehir, muhtemelen milâttan önce I. binyıl içe­risinde deniz seviyesinden yaklaşık 1000 m. yükseklikte, Tarnak ırmağı havzasında ve Hindistan’ı Kabil’e bağlayan ana yol üzerinde yer alan stratejik bir noktada kurulmuştur. Kandehar (Kandahar) ismi­nin, tarihte Kabil ve İndus nehirlerinin yu­karı havzalarında hüküm süren Gandhara Hint Krallığı’nın adından geldiği tahmin edilmektedir. Şehir zaman içerisinde bir­kaç defa yer değiştirmiştir. Surlarla çev­rili olduğu anlaşılan eski yerleşim merkezi aslında Kandehar’dan S km. kadar gü­neybatıda bulunmakta ve “Köhne Şehir” (eski şehir) adıyla anılmaktaysa da günü­müzde modern şehirle birleşmiş durum­dadır.

Müslümanlar, ilk defa Emevîler döne­minde Sîstan ve Busta’ya yerleştikten sonra Kandehar’a akınlara başlamışlar ve ardından burayı Abbâd b. Ziyâd kuman­dasında çetin bir savaş vererek ele geçir­mişlerdir (60/680). Belâzürî, Abbâd’ın, kendisinin Sîstan valiliğinden ayrılmasın­dan sonra elden çıkacak olan şehrin adını Abbâdiye olarak değiştirdiğini söyler. Kaynaklarda, Abbasî Halifesi Ebû Ca’fer el-Mansûr zamanında (754-775) Sind Valisi Hişâm b. Amr et-Tağlibî’nin Kandehar’a akınlar düzenlediği belir­tiliyorsa da Kandehar adıyla geniş anlam­da bölgenin, özellikle de Ravalpindi civa­rında, daha sonra Hindûşâhîler’in mer­kezi olan Vayhand’ın (bugünkü Und] kas­tedildiği sanılmaktadır.

IX. yüzyılda Saffârîler’in, X. yüzyılda Gazneliler’in hâkimiyetine giren ve XIII. yüzyılda Moğol saldırısına uğrayan Kan­dehar, 68O’de(1281) İlhanlilar’ın vasalı Herat hâkimi Şemseddin Kert’in eline geçti. 785’te (1383) Timur tarafından zaptedilerek torunu Pîr Muhammed’e ve­rilen şehir 821’de (1418) Şâhruh’un, XV. yüzyılın sonlarında yine Timur’un torun­larından Herat hâkimi Hüseyin Baykara’-nın mülkü oldu; ancak Baykara’nın Kandehar valisi Zünnûn Argun bölgede ba­ğımsızlığını ilân etmek için harekete geç­ti ve Kandehar’ı kendisine merkez yaptı. Bu durumu fırsat bilen Bâbürlü Devleti’-nin kurucusu Bâbür, Argunlular’ın üzeri­ne yürüyerek uzun bir mücadeleden son­ra 928’de (1522) şehri zaptetti. Bâbür’ün ölümünün ardından oğullan Kâmrân Mir­za ile Hümâyun arasındaki taht kavgasın­da şehir Safevîler’in yardımıyla Hümâyun’un eline geçtiyse de bundan sonra birkaç defa Bâbürlüler’le Safevîler arasın­da el değiştirdi. Nihayet 1058’de (1648) Safevîler tamamen şehre hâkim oldular ve 1121’e (1709) kadar hâkimiyetlerini sürdürdüler. Bu tarihte bölgede yaşayan Afgan kökenli Galzayîler Safevîler’e karşı ayaklanarak Kandehar’ı aldılar ve burada bağımsızlıklarını ilân ettiler. Şehir 1150′-de (1738) Afşarlı Nâdir Şah tarafından ele geçirildikten sonra tahrip edilerek es­ki yerinin güneydoğusunda Nâdirâbâd ismiyle yeniden kuruldu; ancak bu isim Nâdir Şah’ın ölümünün ardından unutul­du. Nâdir Şah’tan sonra Kandehar’a hâ­kim olan Ahmed Şah Dürrânî de eski şehrin doğusunda Ahmedşâhî adını verdiği surlarla çevrili bir şehir kurdu. Birinci İn­giliz -Afgan savaşında (1839-1842) İngiliz­ler tarafından işgal edilen Kandehar kısa bir süre Şîr Ali Han’ın yönetimindeki Af­gan Krallığı’nın merkezi oldu. İkinci İngi-liz-Afgan savaşında (1878-1880), İngiliz-ler’in ülkeyi tekrar işgal etmesi üzerine Şîr Ali Han’ın Ruslar’a sığınmasından son­ra tahta çıkan Abdurrahman Han zama­nında İngilizler Afganistan-Hindistan sı­nırını tesbit ederken Kandehar’ı Afganis­tan’da bıraktılar. XX. yüzyılda da strate­jik önemini koruyan şehir, 1979’da baş­layan Rus işgali döneminde Ruslar’ın or­du kumandanlık merkezlerinden biri ha­line getirildi ve büyük çarpışmalara sah­ne oldu; zaman zaman da mücahidlerle Ruslar arasında el değiştirdi. 11 Eylül 2001 tarihinde Washington ve NewYork kentlerine yapılan terörist saldırısının ar­dından Amerika Birleşik Devletleri’nin 7 Ekim 2001’de Afganistan’a karşı başlat­tığı askerî harekât sırasında diğer bazı şehirlerle birlikte Kandehar da ağır bom­bardımana mâruz kaldı.

Kandehar’ın bugünkü nüfusu 330.000 civarındadır ve bunun büyük çoğunluğu­nu Peştular oluşturur. 1979’da 178.000 olan nüfusun artmasında Rus işgalinden beri devamlı surette savaş hali yaşanan Afganistan’daki mülteci sorununun da payı vardır. Kabil’den sonra ikinci büyük şehir olan Kandehar özellikle ulaşım bağ­lantıları sebebiyle ülkenin en önemli tica­ret merkezidir. Şehirde bir milletlerarası havaalanı ile (1970) bir teknik kolej bulun­maktadır. Buradaki mimari eserlerin en tanınmışı Ahmed Şah Dürrânî’nin türbesidir.

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski