Kocatepe Camii Tarihçesi, Mimari, Özellikleri, Hakkında Bilgi

Kocatepe Camii. Ankara’nın Kocatepe semtinde Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yaptırılan cami.

Türkiye’nin başşehri Ankara’da hızla artan nüfusa karşılık büyük bir caminin bulunmaması, özellikle Çankaya’ya doğru gelişen Yenişehir’de halkın ibadet ihtiya­cını karşılayabileceği bir mescidin dahi ol­maması göz önüne alınarak 1944 yılında Diyanet İşleri başkan yardımcısı Ahmet Hamdi Akseki başkanlığında bir cami yap­tırma kurumu oluşturuldu. Bu kurumun açtığı yarışma neticesinde onaylanan ve Emniyet Âbidesi Parkı içinde uygulanması düşünülen projeden daha sonra vazge­çilmiştir. 1956’da Türkiye Diyanet Sitesi Yaptırma ve Yaşatma Derneği adını alan kurum 1957 yılında yeni bir proje hazır­latmış, bizzat devrin başbakanı Adnan Menderes’in ilgilenmesiyle caminin An­kara’ya hâkim bir tepe olan Kocatepe’de yapılmasına karar verilmiştir. Mimar Ve­dat Dalokay’ın hazırladığı projeye göre 1963 yılında caminin temeli atılmış, idare binaları 1964’te tamamlanmıştı. Ancak üstünün kabuk sistemiyle örtülmesi plan­lanan bu cami projesinden, sistemin o yıllar için çok yeni olması ve Ankara’da aynı sistemin uygulandığı bir spor salo­nunun çökmesi sebebiyle vazgeçilmiştir. Açılan yeni bir yarışma sonunda 4500 m2’lik bir alana yapılması düşünülen ca­minin proje çalışmalarını Hüsrev Tayla ile Fatin Uluengin üstlenmiş ve 30 Ekim 1967’de temel atılarak yeniden inşaata başlanmıştır. Fatin Uluengin 1975’te ay­rılınca Hüsrev Tayla uygulama ve detay proje çalışmalarını tek başına yürütmüş, uygulama kontrollüğü de kendisine ve­rilmiştir.

Geleneksel formlara bağlı kalınan bu yeni plana göre cami bir merkezî kubbe ile dört yarım kubbeden meydana gelen ve dört ayağa oturan bir şema göster­mekteydi. Devlet yardımı ve halkın bağışlanyla yürütülen çalışmalarla 1981 yılın­da caminin ancak kaba inşaatı bitirilebil-mişti. İşin çok yavaş ve zor şartlar altında yürütülebildiğini göz önünde bulunduran dernek, 1S Mart 1981’de kendini feshe­derek cami dahil bütün mal varlığını Tür­kiye Diyanet Vakfı’na devretme kararı al­mıştır. Vakfın işi üzerine almasıyla cami yapımı hızlanmış, 28 Ağustos 1987’de dönemin başbakanı Tlırgut Özal tarafın­dan açılışı yapılmıştır.

Kocatepe Camii, yüksek bir platform üzerinde fevkani olarak inşa edilmiş olup alt kısmında bir konferans salonu, kütüp­hane, gasilhane, otopark, büyük bir tica­ret merkezi ve idarî bölümler yer almak­tadır. 56,30 x 56,30 m. ölçülerinde kare bir plan gösteren caminin iç yüksekliği 44,85 m., yirmi altı kubbeli olan avlu öl­çüleri ise 57 x 38 metredir. Mahfilleri iki katlı olarak düzenlenmiş olup cami katı­na altı merdivenle bağlanmıştır. Bu mer­divenlerden yanlarda yer alan dört tanesi ayrıca dışarıya da açılmaktadır. Böylece cemaatin, caminin beş kapısından başka bu dört merdivenin de kullanılmasıyla ko­layca boşaltılması sağlanmıştır. Gelenek­sel uygulamalarda fil ayakları 5 m. çapın­da olmasına rağmen Kocatepe Camiİ’nde bu ölçü 3,10 m. olarak tutulmuş, bu su­retle mekân içindeki görüşü asgari ölçü­de bölmesi amaçlanmıştır. Caminin üçer şerefeye sahip olan dört minaresinin te­ras kısmından yüksekliği 88 m. olup şe­refelere hem asansörle hem de merdi­venle çıkılabilmektedir.

Kalem işi süslemelerin ve içlik alçı pen­cerelerinin projelerini Reha Tolun hazır­lamıştır. Çini pano desenlerine Muhsin Demironat başlamış, rahatsızlığı sebe­biyle devam edemediğinden bunları Öğ­rencisi Reha Tblun tamamlamıştır. Cami­nin bütün yazılarını Hamit Aytaç’ın yaz­ması düşünülmüşse de sağlığı elverme­diği için ancak ana kubbe göbek yazısı ile mihrap nişi çini kuşak yazısını ve pence­re üstleri çini yazılarını yazabilmiştir. Di­ğer yazılan hattat Mahmut Öncü yazmış, konferans salonunun dış kûfî yazıları ise Emin Baran tarafından yazılmıştır. Halı desenlerini Afyon Ulucamii’nin XIII. yüz­yıl desenlerinden esinlenerek Kenan Özbel hazırlamıştır. Avize projelerinin çizi­minde Hüsrev Tayla’ya Tülin Tolun yar­dımcı olmuş, orta avizenin matematik çö­zümünü Asım Özkan yapmıştır. Uygula­mada cami ve son cemaat kündekârî pen­cere kepenklerini Asaf Çakır, cami ve son cemaat kündekârî kapılarını Mevlüt Çiller hazırlamıştır. Mihrap, minber, müez­zin mahfili, vaaz kürsüsü ve mermer ku­şak yazısı Neşet Çelikkol’un uygulama­sıdır. Cami taçkapısı ve avlu kapılarının mermer işleri Faik Bektöre tarafından ya­pılmıştır. Cami kubbe yazıları sarı levha­lardan kesilerek altın kaplanmış ve yer­lerine monte edilmiştir. Bu yazıların ve avizelerin uygulaması kuyumcu Mustafa Küçük’e aittir. Çini panolar Kütahya Altın Çini Firması’nca hazırlanmıştır.

Caminin İnşaatında betonarme kulla­nılmıştır. Kubbe kasnakları ve minareler brüt beton olarak inşa edilmiş, minare şerefe stalaktitleri yerde parça parça ha­zırlanarak yerlerine monte edilmiştir. Ca­mi cepheleri suni taşla, cami içinde fil ayaklan ve mahfil cepheleri Konya traverteniyle kaplanmış, merdiven yan şebeke­leri, balkonları ve mahfil korkulukları Af­yon mermerinden yapılmıştır. Mahfil ke­merlerini taşıyan sütunlar Anadolu’nun çeşitli yörelerinden getirilen mermerler­den İmal edilmiş; mihrap, minber, müez­zin mahfili ve vaaz kürsüsüyle son cema­at yeri ve caminin dış yüzlerinde İse Mar­mara mermeri kullanılmıştır.

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski