Deniz sularının çok büyük bir kısmı %3.1 ilâ %3.8 tuzluluk değerlerine sahip olsa da çeşitli denizlerdeki tuzluluk oranlarında farklılıklar vardır. Tuzlu su ile tatlı suyun karıştığı nehir ağızlarında veya buzulların erime bölgelerinde deniz suyu önemli ölçüde daha az tuzludur. En tuzlu açık deniz Kızıldeniz’dir. Aşırı buharlaşma, düşük yağış, Her iki kıyısından da dökülen önemli bir nehir olmadığı için ve kısıtlanmış su dolaşımı bu durumun başlıca nedenleridir.
Kızıldeniz, Hint Okyanusu’na bağlı bir denizdir. Uzunluğu yaklaşık 2000 km olup, bazı kaynaklarda 1900 km. ya da 2350 km diye geçmektedir. Kuzeyde Mısır’daki Süveyş Kanalı ile doğal olmayan yoldan Akdeniz’e bağlanmıştır; güneyde ise Arap Yarımadası ucunda Babü’l Mendep (Bab el Mendeb) boğazı ile Hint Okyanusu’na bağlanır. Kızıldeniz kuzeyde Sina Yarımadası ile ikiye ayrılır; kuzeydoğuya doğru Akabe Körfezi, kuzeybatıda ise Süveyş Körfezi vardır.
Kızıldeniz’in adının, mevsimlik olarak çoğalma patlaması yaşayan Trichodesmium erythraeum adlı alg türlerden kaynaklandığı düşünülmektedir. Ayrıca çevresindeki kıyılarda yer alan mineral bakımından zengin kızıl renkli dağlardan doğmuş olabileceği tahmin edilmektedir. Denizaltı yaşamına ve üremeye elverişli sıcaklığa iye olduğundan çok sayıda deniz canlısı barındırmaktadır. Bunun sebebi ise zemindeki büyük sırtta oluşan yarık bölümün yeraltından gelen magma ile dolmasıdır. Bu lavlar cok fazla 1. üretici konumunda bulunan bitkisel planktonlar icin besin kaynagı oluşturmaktadır. Tuzluluk %040 ile oldukça yüksektir.