Leknev Nerede, Tarihi, Özellikleri, Nüfusu, Hakkında Bilgi

Leknev. Hindistan’da Uttar Pradeş eyaletinin merkezi olan şehir.

Ganj nehrine sol taraftan Katılan Gumti (Gomati) ırmağının kenarında kurulmuş­tur. Leknev’in (Lucknow, Lakhnau) bilinen tarihi XIII. yüzyılın başlarına kadar gider. 1394-1478 yılları arasında Şarkî Sultanlığı’nın hâkimiyetinde kalan şehir daha sonra Delhi Sultanlığı’nın, Hümâyun Şah zamanında da Bâbürlüler’in eline geçti ve Ekber Şah tarafından Ayodha eyaleti­ne bağlandı. Bâbürlü Devleti’nin son dö­nemlerinde fiilen bağımsız hale gelen eyaletlerden Evedh’de Nevvâb hanedanı­nı kuran Âsafüddevle Leknev’i kendisine merkez yaptı (1775); İngilizler 1819’da son Evedh Nevvâbı Gâzîüddin Haydar’ı kral ilân edince de burası bir kraliyet baş­şehri oldu. Bölgenin 1856’da İngiliz idare­sine girmesi üzerine ve özellikle 1857’de­ki büyük ayaklanma sırasında Leknev’de şiddetli çarpışmalar meydana geldi; İngi­lizler uzun süre burada muhasara altın­da kaldılar. Hindistan Kongre Partisi ile Hindistan Müslümanları Birliği arasında İngiliz yönetimine karşı oluşturulan, ünlü pasif direniş. Hilâfet hareketlerinin teme­lini teşkil eden ittifak (Leknev Paktı) Ara­lık 1916’da burada imzalandı.

Hindistan İslâm kültüründe Bağdat, Kurtuba (Cordoba), Nîşâbur ve Buhara gibi merkezlerle kıyaslanan Leknev, İslâmî eğitimin Hindistan’daki en Önemli müesseselerinden olan Firengî Mahal ile Nedvetü’I-uIemâ’nın kurulduğu yerdir. Eğitimin yanı sıra Leknev ayrıca Urdu edebiyatının en iyi örneklerinin verildiği çevrelerden biridir ve özellikle şiirde kendine has bir ekolü temsil eder. Bölgede ağırlıklı olan Şiî anlayışının da tesiriyle Kerbelâ, ölüm ve şehâdet gibi temalar üze­rine inşa edilen mersiye türünün burada doruğa ulaştığına inanılır. XIX ve XX. yüzyılların önemli edebiyatçılarından olan ve Osmanlılar’la ilgili Doksanüç Harbi’ni [1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı] konu alan bir romanı (Hasan aur Angetine) ve çok sayıda yazısı bulunan Abdülhalîm Sa­rar Leknevli”dir. Şarar’ın Leknev’le ilgili çeşitli yerlerde çıkan yazılan günümüzde tekrar yayımlanmıştır. Fıkıh ve hadis sahasında yazdığı çok sayıda eser­le tanınan Abdülhalîm el-Leknevî ve ba­bası Muhammed Abdülhay el-Leknevî de bu şehirde yetişen tanınmış âlimlerden­dir.

Gerek Delhi Sultanlığı’nın gerek Bâbür­lüler’in başlıca şehirleri arasında yer alan Leknev bünyesinde birçok önemli mimari eser barındırmaktadır. Bunlar arasında Bâra (büyük) ve Chota (küçük) İmambârâ ile bazı camiler ve Topkapı Sarayı’ndaki Bâb-ı Hümâyun örnek alınarak yapılan Rûmî Dervâze başta gelir. Bâra İmambâ­râ (Âsafî imambârâ), Nevvâb Âsafüddevle tarafından 1784’te On Muharrem taziye törenleri için İnşa ettirilmiş, özel bir tarza sahip, 49 m. boyunda, 16 m. eninde ve 15 m. yüksekliğinde bir yapıdır. Chota İmambârâ ise Nevvâb Muhammed Ali Şah (1837-1842) tarafından kendisi için bir türbe olarak yaptırılmıştır; eserin ya­nında bir de Tac Mahal’in küçük örneği yer almaktadır. Bâra İmambârâ’nın batı­sında bulunan iki minareli ve üç kubbeli camimescidin yapımına Muhammed Ali Şah zamanında başlanmış, ancak bina onun ölümünden sonra tamamlanabil­miştir. Evrengzîb Şah’in ziyareti anısına inşa ettirilen Evrengzîb Camii üç kubbeli tipik bir Hint-İslâm mimarisi örneğidir; sekizgen minareleri Delhi Cuma Camii’-ninkileri andırır. Türbeler arasında en eskisi 1479 tarihli Şeyh Muhammed Türbesî’dir.

Günümüzde Kuzey Hindistan’ın en ge­lişmiş ticaret ve sanayi şehirlerinden biri olan Leknev’in ülkedeki diğer önemli mer­kezlerle kara, hava ve tren yolu bağlan­tıları mevcuttur. İkliminin uygunluğu ve topraklarının verimliliği sebebiyle çevre­sinde her türlü meyve, sebze, tütün ve tahıl üretimi yapılmaktadır. Sanayi özel­likle kâğıt, deri, kimya, kozmetik ve mü­cevher alanlarında gelişmiştir. Çeşitli yön­lerden gelen demiryollarının kavşağında bulunması Leknev’i aynı zamanda demiryolu malzemeleri üreten bir sanayi mer­kezi durumuna getirmiştir. Geleneksel el sanatlarından gümüş ve bakır eşya yapı­mı, işlemeli kadife üretimi ve kuyumcu­luk önem taşır. Şehirde Leknev Üniversi­tesi, İslâmî lisans ve lisans üstü eğitim veren Dârülulûm-i Nedvetü’l-ulemâ, Ca­mia Nizamiye, Sultânü’l-medâris ve Medresetü’l-vâizîn gibi kurumlarla çok sayı­da müze ve kütüphane bulunmaktadır. Leknev’in 1951 ‘de 496.000 olan nüfusu 1981’de 895.721’e, 2003’te 2.294.000’e ulaşmıştır. Şehrin merkezi olduğu Leknev idarî biriminin nüfusu ise 3.681.416’dır (2001).

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski