İran’da ilk basılan ürün İlhanlı Hükümdarı Geyhatu Han döneminde Ça’o (İran telaffuzuyla cov) adı verilen kâğıt paradır. 19 Şevval 693’te (12 Eylül 1294) çıkarılan bu para, madenî para kullanmaya alışmış olan halk tarafından tepkiyle karşılandığı için Zilhicce 693’te (Kasım 1294) tedavülden kaldırılmıştır.
İran’da tabedilen ilk kitaplar Ermeni ve Mûsevîler’in bastıkları Ermenice ve İbrânîce dinî eserlerdir. Arap harfli matbaanın kuruluşundan (i 816) sonra ilk basılan kitap Ebü’l-Kâsım Kâimî’nin 1832 Rus- İran savaşına dair Fetihname adlı eseridir. Daha sonra Abdürrezzâk Bîg Dünbülî’nin Mecâşır-ı Sultânî’si ve Kur-‘ân-ı Kerîm basılmış, bunları Muhammed Bakır el-Meclisî’nin Zâdü’i-me’dd adlı eseri izlemiştir (1835).
Tahran’da basılan ilk süreli yayın Mirza Salih Şîrâzî’nin büyük boy ve tek sayfa olarak yayımladığı, ancak ad vermediği için İciâmnâme (Ahbâr-ı Kâğız) adıyla anılan gazete olmuştur. Resmî bir nitelik taşıyan bu gazetenin ardından Nâsırüd-din Şah döneminde Mirza Takı” Han’ın emriyle 1851’de Rûznâme-i Vekayf-i İtti-fâkıyye adlı haftalık bir gazete çıkarılmıştır. Bunu Rûznâme-i İlmiyye-i Dev-let-i Âliyye-i îrân (1844). Rûznâme-i ‘İlmiyye-i Devlet-i îrân (1863) ve Rûznâme-i Devletî (1868) adlı gazeteler takip etmiştir.
Resmî nitelikli bu yayınların dışında Kaçarlar zamanında Tahran’da Rûznâme-i Nizâmî-yi Kİimiyye (1876), Ittıla* (1881) ve Dâniş (1882) gazeteleri neşredilmiş, 1883’te Muhammed Hasan Han İ’timâ-düssaltana’nın çıkarmaya başladığı Sere adlı resimli aylık gazetede devlet büyüklerinin portrelerine yer verilmiştir. Bu dönemin diğer bir resimli gazetesi Şâhinşâhî’dır (1905). Şair ve münşî Muhammed Hüseyin Ferrûgî’nin yayımladığı haftalık Terbiyet gazetesi (1896) ilmî ve edebî bir nitelik taşımaktaydı. Muzaffe-rüddin Şah zamanında resmî olarak çıkarılan Hulâşatü’I-havâdiş (1898) haftanın beş günü yayımlanmış, bu gazetede Reuter haber ajansından geçen dış haberlere de yer verilmiştir. İran’da yabancı dilde neşredilen ilk gazete Louis de Nor-nam tarafından çıkarılan Patrie olup (1876) bunu Echo de Perse (1885) ve Alîiance française (1920] izlemiştir.
Kaçarlar döneminde Tahran’ın yanı sıra İran’ın diğer şehirlerinde de gazetecilik hızla yayılmıştır. Nâsırüddin Şah zamanında Şîraz’da Fârisî (1872), Tebriz’de Tebriz (1879) gazeteleri neşredilmiştir. Tebriz’de yayımlanan el-Hadîd (1897), daha sonra İkbâl adını alacak olan İhtiyâç (1898), haftalık çıkan ve daha çok ilmî bir nitelik taşıyan Edeb (1900) önemli bölgesel gazetelerdir. Ayrıca İsfahan’da Ferheng (1879), Meşhed’de Bişâret (1906). Horasan (1909) ve Nevbahâr (1910), Kâşan’da Süreyya (1910) ve Kaşan (1911), Hemedan’da ‘Adl-i Muzaffer (1906), Kazvin’de Hidâyet (1908) ve Yâ-digâr-ı İnkılâb (1909) yayım hayatına başlamıştır.
Bu dönemde İran dışında da Farsça gazetelerin neşredildiği görülmektedir. Bunların en önemlisi, İstanbul’da 1875′-te Mirza Necef Kulı Han Tebrîzî’nin teşvikiyle çıkmaya başlayan Ahfer’dir. 189B yılına kadar bazan günlük, bazan haftalık olarak yayımlanan bu gazete özellikle İran’da meşrutiyet fikrinin ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Yine İran dışında yayımlanan bir başka Farsça gazete. Mirza Melkum Han’ın Londra’da hükümet aleyhine neşirleriyle tanınan haftalıkKö-nûn’dur (1889) Bu gazetenin önemli bir yanı da Melkum Han’ın sade bir üslûpla yazdığı makalelerin Farsça nesir dilinin gelişimindeki etkisidir. Kahire’de 1892 yılında Mirza Mehdî Han Tebrîzî tarafından haftalık Hikmet dergisi çıkarılmış, yine Kahire’de 1898’de Süreyya adlı haftalık bir gazete yayımlanmaya başlanmıştır. Yurt dışında çıkan bu gazeteler İran’da meşrutiyet idaresinin kurulmasında son derece önemli rol oynamıştır. Bunlardan Kalküta’da yayımlanan Habîü’l-metîn’in bundan dolayı İran’a girmesi yasaklanmıştır.
Muzafferüddin Şah zamanında gazete ve dergiler Vizâret-i İntibâât’ın izni ve sadrazamın onayı ile yayım hayatına başlayabiliyordu. Sadrazam gazeteleri kapatma veya yayımını bir süre durdurma yetkisine sahipti. Bu yüzden gazeteler sık sık kapatılmış, İran dışında basılan gazetelerin ülkeye girmesine izin verilmemiştir. Meşrutiyet İnkılâbı’nın (1906) ardından ülkede matbuat hayatında yenilikler olmuş, 1908’de çıkarılan matbuat kanunu gazetecilerin daha rahat bir ortamda çalışmasını sağlamıştır. Ancak meşrutiyetin getirdiği bu özgür ortam fazla sürmemiştir. 1908’de bir darbeyle meşrutiyetin kaldırılması hürriyet taraftarı gazetelerin dağılmasına sebep olmuş, gazeteciler ya cezalandırılmış veya ülke dışına çıkarılmıştır. Bir yıl sonra meclisin açılması üzerine gazeteler yeniden çıkmaya başlamıştır. Bu dönemde neşredilen gazeteler arasında Mehmed Emin Resulzâde’nin Tahran’da çıkardığı îrân-i Nev (1909), meclis müzakerelerini yayımlayan Rûznâme-i Âzâd (1906), Dahû imzasıyla “Çerend ü Perend” adlı köşesindeki yazılarıyla Farsça nesrin en iyi örneklerini veren Ali Ekber Dihhudâ’nın başyazarlığını yaptığı Sûr-i îsrâfîl (1907) ve Müsâvâfi (1907) zikretmek gerekir. 1911-1921 yılları, gazete ve dergicilik alanında büyük değişikliklerin olduğu ve modern İran basınının temellerinin atıldığı dönemdir. Vatan (1906), Hakikât (1907). Rehnümâ (1907), ‘Aşr-ı Cedîd (1910), Nevbahâr (1910), Sitâre-i Ra’d (1913), Sitâre-i îrân (1915), Şadâ-yi îrân Mîhen îrân-ıÂzâd (1921), Şems (1922) bu devirde yayımlanan gazete ve dergiler arasında sayılabilir. Hüseyin Han Kehhâl’in Tahran’da çıkardığı, kadınlara hitap eden ilk gazete olan Dâniş’i (1910) Müzeyyen ü’s-Sultâ-na’nın Şükûfe’si (1912) ve Sâdık Devle-tâbâdî’ninfîûznâme-iZendn’ı (1916) izlemiştir.
Pehlevîler’in iktidarlarının ilk yıllarında muhaliflerine uyguladıkları baskı politikası matbuat alanına da yansımış, bu durum gazete ve dergileri etkilemiştir. Bu dönemde çıkabilen gazetelere çok sıkı bir sansür uygulanmış, siyasî haber ve makalelerin yanı sıra ilânlara bile müdahale edilmiştir. Çeşitli gazeteler kapatılmış, gazeteci ve yazarlar tutuklanmış. Başbakan Kavvâm Ahmed zamanında çok sayıda gazete bu sebeple yayımına son vermek zorunda kalmıştır. Sadece îrân ve Ittılâ^ât gazeteleri uyguladıkları ihtiyatlı neşir politikasıyla Rızâ Şah Pehlevî’nin saltanatı boyunca yayımlarını sürdürebilmiştir. Journaîe Teheran, Le messag-er de Teheran, Kayhan International, Tehran Journaive Die Post dönemin yabancı gazeteleri arasında yer alır. Mih-ragân ve Mihr (1893) bu devirde çıkan edebî ve ilmî nitelikli dergiler içinde zikredilebilir. Eğitim alanında İran’da neşredilen ilk dergi Mecelle-i Tcflîm ve Terbiyet adıyla yayıma başlayıp Amûzeş ü Pervereş ismiyle devam eden resmî dergidir. Ayrıca ilim. kültür ve edebiyat sahasında önemli olan Ferheng-i îrân-Zemîn, Rehnümâ-yı Kitâb ve Berresîhâ-yı Târih adlı aylık dergileri de saymak gerekir.
1942 yılında Rızâ Şah’ın, oğlu Muhammed Rızâ Şah Pehlevî lehine tahttan feragat etmesinden sonra birçok gazeteci ve yazar serbest bırakılmış, eskilerin yanı sıra Necât-ı İkdam ve Ümmîd gibi yeni gazeteler yayım hayatına girmiştir. Bâh-teri îmrûz, Şûra, Ruşen-iikr gibi önemli gazetelerin yanında Mihr, Sühan, Yâd-gâr, iyende gibi haftalık ve aylık dergiler ilmî ve kültürel nitelikli yayınlar yapmıştır. Ancak Pehlevîler’in son döneminde basına sıkı bir sansür uygulanmıştır.
İran İslâm Cumhuriyeti’nin kuruluş aşamasında özgür bir ortam doğduysa da bu fazla sürmemiş, yeni kurulan rejim, muhalifleri bastırmak üzere basını sıkı bir denetim altına almıştır. 1990-2000 yılları arasındaki bu dönemde Cihân-ı İslâm, öğrenci gazetesi Dâniş Pejûh, Cemâ% bunun devamı Tus ve büyük gazetelerden Neşret, Hurdâd gibi ılımlı politika yanlısı basın kuruluşları rejime muhalefet ve devrimin önde gelenlerine hakaret ettikleri iddiasıyla kapatılmıştır. Devrimin başından beri yayımlanan Cum-hûr-i İsîâmî, devrimden sonra yeni rejimin el koyduğu Keyhân, Ittıîâ’ât ve 1991 yılında çıkmaya başlayan Selâm İran’da uzun süre etkili olan gazetelerdir. Son dönemde İran basını reformcu ve muhafazakâr eğilimli olmak üzere iki kanada ayrılmıştır. Reformcular arasında yer alan Hemşehri (1992) ve îrân (1994) adlı gazeteler renkli basının ilk örneklerini vermiştir. Muhafazakâr gazetelerin en önemlileri Ebrâr ve Kudüs’tür.
- Matbuat Tarihi -Türkiye Dışında Türkçe Basın- Hakkında Bilgi
- Matbuat (Basın) Tarihi -Osmanlıda, Türkiye’de- Hakkında Bilgi
- Matbuat Tarihi -Arap Coğrafyasında- Hakkında Bilgi
TDV İslâm Ansiklopedisi