Medine Şehri Tarihi -İlim ve Kültür Hayatı- Hakkında Bilgi

Hz. Peygamber, Birinci Akabe Biatı'ndan sonra Yesrib halkına İslâm'ı ve Kur'an'ı öğretmesi için Mus'ab b. Umeyr'i görevlendirdi. Bu eğitim ve öğretim faaliyetleri, Resûl-i Ekrem'in şehre gelmesiyle birlikte hız kazandı ve Mescid-i Nebevî'nin inşası ve ehl-i Suffe'ye yer ayrılmasıyla artarak devam etti. Mescid-i Nebevî'nin yanı sıra bazı evlerde de eğitim ve öğretim faaliyetleri yürütülüyordu. Ayrıca, Hz. Peygamber'in Bedir Gazvesi'nde esir alınan müşriklerden okuma yazma bilenleri on müslümana okuma yazma öğretmesi şartıyla serbest bırakması, onun ilme verdiği önemi göstermektedir.


Hicretin ardından kısa sürede gelişerek İslâm dünyasının en önemli kültür merkezi haline gelen Medine'nin bu özelliği, Hz. Ali'nin hilâfet merkezini Kûfe'ye nakletmesinden sonra da sürdü. Resûl-i Ekrem'in İslâm'ı tebliğ görevinin ibadetlere ve beşeri ilişkilere ait hükümleri bildirme ve öğretme yönü ağırlıklı olarak Medine döneminde gerçekleşti. Bu sebeple, Medine halkının örfüne Hz. Peygamber'in yaşayan sünneti olarak özel bir önem verilmiş ve buradaki zengin hadis malzemesi en ince ayrıntısına kadar incelenmiştir. Medine'de İslâm'ın erken döneminde başlayan bu kültürel canlılığın tabii bir sonucu olarak dinî ilimlerde yetkin âlimlerin yetişmesi, şehri İslâm dünyasının diğer bölgelerinde yaşayan âlimler ve ilim öğrenmek isteyenler için bir cazibe merkezi haline getirmiştir.



Medine'de, Resûl-i Ekrem tarafından başlatılan ilmî faaliyetler sahabe ve tabiîn döneminde devam etmiş, tefsir, hadis, fıkıh ve tarih gibi alanlarda şehrin adıyla anılan ekoller oluşmuş, bu ilimleri tedvin hareketlerine en büyük katkıyı şehrin âlimleri yapmıştır. Übey b. Kâ’b tarafından kurulan Medine tefsir ekolünün önemli temsilcileri arasında Ebü’l-Âliye er-Rîyâhî, Muhammed b. Kâ’b el-Kurazî ve Zeyd b. Eşlem el-Adevî sayılabilir. Medineli kıraat âlimleri Nâfi b. Abdurrahman el-Leysî, Ebû Ca’fer el-Kârî, Abdurrahman b. Hürmüz el-A’rec Übey yoluyla Resûlullah’a ulaştılar.


Medine halkının uygulamalarına ayrı bir önem veren Medineli fakihler ve bilhassa fukahâ-i seb’a, “amel-i ehli Medine” kavramının İslâm hukuk metodolojisine girmesine zemin hazırlamıştır. Medine'de Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Zeyd b. Sabit, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Âişe, Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Abbas gibi fakih sahâbîler, tabiîn döneminin birinci nesil fakihleri ve bunlar arasında ayrı bir konuma sahip bulunan fukahâ-i seb’a, Kur'an ve hadis bilgisinin, fikhî görüş ve usullerinin Nâfi’, İbn Şihâb ez-Zührî, Ebü’z-Zinâd, Rebîatürre’y, Yahya b. Saîd el-Ensârî gibi bir sonraki nesilden Medîneli fakihlere aktarılmasının yanı sıra Medine fıkıh ekolünün oluşmasında da önemli katkıları olmuştur. Medine halkının uygulamalarına ve teşrîî bir konudaki ittifakına Mâlikî mezhebi başta olmak üzere bütün Sünnî fıkıh mezheplerince önem verilmiştir.


İslâm tarih yazıcılığı, Hz. Peygamber’in vefatından sonra onun hayatına dair bilgileri toplamayı kendileri için bir görev sayan sahâbîler tarafından Medine’de başlatıldı. Siyer ve megazîye dair bilgilerle hadisleri bir araya toplayan ve İslâm tarih yazıcılığında iki önemli ekolden biri olan Medine tarih ekolü âlimleri (diğeri Basra ve Küfe merkezli Irak ekolü), bu çalışmalar sonucunda elde ettikleri malzemeyi kronolojik ve coğrafî mekân içine yerleştiren sistematik eserler yazmaya başladılar. Bu alandaki önemli isimler arasında sahabeden Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Amr b. Âs ve Berâ b. Âzib; tabiînden Ebân b. Osman, Hz. Ali'nin torunu İmam Zeynelâbidîn Ali b. Hüseyin; ensardan Sa’d b. Ubâde’nin torunu Şürahbü b. Saîd, Âsim b. Ömer b. Katâde, Abdullah b. Ebû Bekir b. Muhammed sayılabilir. Siyer ve megâzî ilminin ilkelerini tesbitte öncülük yapan Urve b. Zübeyr, İbn Şihâb ez-Zührî ve İbn İshak, malzemenin önemli bir kısmını Medine’de derlemişler ve kullandıkları rivayetlerin büyük çoğunluğunu Medineli râvilerden almışlardır.


Emevîler döneminde İslâm dünyasındaki kültürel değişimin bir sonucu olarak, Mekke'de olduğu gibi Medine'de de şiir ve musiki alanında önemli gelişmeler yaşandı. Ayrıca, Emevîler'e ve Abbâsîler'e karşı Medine'de ortaya çıkan muhalefet ve yaşanan mücadele şiirlere konu oldu ve Haremeyn'e yapılan saldırılar itikadi konulara dair eserlerde işlendi.


Abbasîler döneminin ikinci yarısından itibaren Medine'de inşa edilmeye başlanan medreselerin sayısı Zengîler, Eyyûbîler ve Memlûkler zamanında hızla arttı. Eyyûbîler devrinde dört Sünnî mezhebe göre eğitim veren ve zengin bir kütüphaneye sahip olan Şihâbiyye Medresesi, Medine'deki en önemli eğitim ve öğretim kurumlarından biriydi. 1481 yılında yangın geçiren Mescid-i Nebevî'yi yenileyen Memlûk Sultanı Kayıtbay tarafından yaptırılan medrese uzun süre şehrin eğitim merkezlerinden biri olarak hizmet verdi.

  • Medine Nüfusu, İklimi, Ekonomisi, Özellikleri, Hakkında Bilgi
  • Medine Şehri Tarihi -İdari Yapı- Hakkında Bilgi
  • Medine Şehri Tarihi -Nüfus- Hakkında Bilgi
  • Medine Şehri Tarihi -İlim ve Kültür Hayatı- Hakkında Bilgi
  • Medine Şehri Tarihi -Fiziki Yapı- Hakkında Bilgi
  • Medine Şehri Tarihi -Ekonomik Yapı- Hakkında bilgi
  • Daha yeni Daha eski