el-Mufaddaliyyat Kitabı, Özellikleri, Hakkında Bilgi

el-Mufaddaliyyât. Mufaddal ed-Dabbî’nin (ö. 178/794) eski Arap şiirinin en güzel kasidelerinden oluşturduğu antolojisi.

Kitâbü’l-îhtiyârât, Kitâbü’l-Muhtârât olarak da anılan eser, Hammâd er-Râviye’nin el-Mıfalîakât’ın dan [el-Mu’allakâ-tü’s-seba] sonra meydana getirilmiş ikinci derlemedir. Antolojide kırk yedisi Câhiliye devrinden, on dördü muhadramûndan, altısı İslâmiyet’ten sonraki dönemden ol­mak üzere altmış yedi şaire ait Kasideler yer alır. Kasidelerin sayısı çeşitli nüshalara ve neşirlere göre 126, 127,128 ve dur; ancak müellifin üvey oğlu ve öğren­cisi Ebû Abdullah İbnü’l-A’râbî’nin 128 ka­side rivayeti benimsenmiştir. Kaside sa­hiplerinin çoğu, Arap yarımadasının orta ve doğu kesimindeki bedevî kabilelerden olup milâdî 550-650 yılları arasında yaşa­yan şairlerdir. Kasidelerde zikredilen olay­lardan hareketle dönemleri tesbit edi­lebilen en eski şairler milâdî VI. yüzyılın başlarında yaşayan Murakkış el-Ekber ile Murakkış el-Asgar’dır. Antolojide Abdül-mesîh b. Asele eş-Şeybânî ile Câbir b. Hannâ et-Tağlibî gibi hıristiyan şairlerin şiirleri de yer almaktadır. Herkese hitap eden genel antoloji türü eî-Mufaddaliyyât ile başlamıştır. Bu antolojiler el-Aş-jnaciyydnAsmaî], Cemheretü eş’âri’l-‘Arab [Ebû Zeyd el-Kureşî] ve Muhtaratü İbni’ş-Şeceri ile devam etmiştir. Ka­sideler, hamâse türü antolojilerde yapıldığının aksine bütünüyle alınmış ve çoğu Arap dili, grameri, lügati ve belagatında şevâhid olarak kullanılmıştır.

Eserin içerdiği kasidelerin hepsinin mi yoksa bir kısmının mı Mufaddal ed-Dabbî tarafından seçildiği ve derlemenin ne mü­nasebetle meydana getirildiği konusun­da farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bir rivayete göre Mufaddal ed-Dabbî’nin, müstakbel halife Mehdî-Billâh’ı eğitmek amacıyla seçtiği bu kasidelerin sayısı sek­sen civarında bulunuyordu. Daha sonra Asmaî ve bazı öğrencilerinin ilaveleriyle sayı 120’ye yükselmiştir. Kitabın naşirlerinden Char­les James Lyall eklemelerin de Mufaddal tarafından yapıldığı görüşündedir. Seçiminde belirli bir esasın gözetilmediği an­tolojide altmış bir adet çok konulu gazel, yedi mersiye, elli sekiz kıta ve birkaç ilâve parça yer alır. Yirmi iki gazel, girizgâhı takip eden tasvir kısmı ile gazel ve medih bölümlerinden oluşan üç­lü bir forma sahiptir. Otuz dokuz gazel ise gazel ve medih bölümlerinden meydana gelen ikili bir yapı arzeder. Tasvirler ge­nellikle klişeleşmiş teşbih, temsil, mecaz ve kinaye motifleriyle işlenmiş olmakla birlikte yer yer orijinal figürlere de rastla­nır. Kasidelerin çoğunun sonunda, kabi­leler arası kan davaları, hiciv, şairin ken­disi ve kabilesiyle övünmesi (fahr} gibi kı­sımlar yer alır. Mersiyelerde kadın ağıtı, savaşçı bir ruhu yansıtan ağıt, dinî for­müller ve klişeleşmiş ifadelerle başlayıp sona eren İslâmî ağıt örnekleri görülmek­le birlikte bunların ekserisi çok konulu ka­side özelliği gösterir. Kıtaların çoğunda da kabileler arası savaş ve hicivle fahr tema­ları işlenmiş, diğerlerinde ise at, keçi, av ve içki tasvirleri, gazel, sitem, gençliğe atıf, yaşlılık ve ölüm gibi konulara temas edil­miş, özellikle muhadram şairlerinin şiirle­rinde insanın alın yazısı meselesine önemli bir yer ayrılmıştır. Antolojideki şiirler, Arap şiir türleriyle ilgili çalışmalar için zengin bir malzeme sunduğu gibi Araplar’ın Câ-hiliye devriyle bedevîve içtimaî hayatına dair önemli bilgiler içerir.

Eserin kırk kaside ihtiva eden birinci cüzü ilk defa Heinrich Thorbecke tarafın­dan neşredilmiştir. Daha sonra eserin tamamını Charles James Lyall, Ebû Muhammed el-Enbârî şerhi ve İngilizce tercümesiyle birlikte yayımlamıştır. Bu neşir için Anthony Ashley Bevan ayrıntılı bir indeks hazırla­mıştır. Eserin bi­rinci cüzü, Enbârî şerhiyle birlikte Dîvanü’l-Mufaddaliyyât adıyla İstanbul’da da basılmıştır (1308). Kitabı Ebû Bekir b. Ömer ed-Dağıstânî el-Medenî kısa açık­lama notlan ve tashihlerle Hasan es-Sendûbî de kısa bir şerhle bir­likte  yayımlamış, ilmî neşri ise Ahmed Muhammed Şâkir ve Abdüs-selâm Muhammed Hârûn tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu neşirde her şair kısaca ta­nıtılmış, kasidelerin söylendiği ortam, söy­leniş amacı, anlam ve tarihiyle garîb ke­limeler ve müphem yerler Enbârî şerhi esas alınarak açıklanmış, sonuna da ay­rıntılı indeks eklenmiştir.

el-Muladdaliyyat’ın en eski şerhi Ebû Muhammed Kasım b. Muhammed el-Enbârî’ye (ö. 305/917) aittir. Bu eser, başta Ebû Abdullah İbnü’l-A’râbî ile Ebû İkrime ed-Dabbî olmak üzere Ebû Amr Bündâr el-Kerhî, Ebû Bekir el-Abdî, Ebû Ab­dullah Muhammed b. Rüstem. Ali b. Si­nan et-Tûsî gibi kadîm âlimlerden yapı­lan nakillere dayandığı ve Ahmed b. Ubeyd b. Nâsih tarafından gözden geçirildiği için en güvenilir şerh olarak kabul edilmiştir. Sarihin oğlu Ebû Bekir İbnü’l-Enbârî ve birçok öğrencisi şerhi Enbârî’den okuya­rak rivayet etmiştir. Daha muhtasar olan Hatîb et-Tebrîzî’nin şerhini Fahreddin Kabâve ve Ali Muham­med el-Bicâvî  yayımlamıştır. Ebû Ali el-Merzûki şerhinin 560 varak hacmindeki bir yazması Berlin Kraliyet Kütüphanesi’nde bulunmaktadır. Ayrıca meçhul bir müellife ait 181 varakiık eksik bir şerh Dublin Chester Beatty Kütüphanesi’nde kayıtlıdır. Ebû Ca’fer en-Nehhâs ile Ahmed b. Muhammed el-Meydânî’nin şerhleri zamanımıza ulaşmamıştır. Muhammed Saîd eş-Şevvây, ei-Mesâ’ilü’n-nofrviyye ve’ş-şarfiyye fî şerhi’l-Kâsım el-Enbâ­rî U’î’MufaddaliyYât adıyla bir yüksek lisans tezi hazırlamıştır.

TDV İslâm Ansiklopedisi

 

Daha yeni Daha eski