Suudî hâkimiyetine girdiği 1924 yılından itibaren bu hanedan mensupları arasından tayin edilen ve şehrin en yüksek görevlisi olan emîr belediye başkanı ve şehir meclisiyle birlikte yönetimi üstlenmektedir. 2 Temmuz 1978’de birinci dereceye yükseltilen Mekke belediyesi “Emânetü Mekke” adını almıştır. Mekke ile ilgili faaliyetler Hac ve Evkaf Bakanlığı’nın görev alanı içerisinde ilk sırada gelmektedir.
Mekke’nin çekirdeğini Harem-i şerifin çevresinde yoğunlaşan, bazılarının kuruluşu İslâm öncesine kadar giden semtler oluşturur. 1930’lu yıllarda yaklaşık 60.000 nüfusu barındıran şehrin Cervel’den başlayarak Ma’lât’a kadar uzanan tek bir ana caddesi vardı; mahallelerin bir kısmı ancak yüklü bir hayvanın geçebileceği kadar dar tutulmuş sokaklarında evler bitişik nizamda sıralanmıştı. Gölge yoğunluğunun çok fazla olduğu bu sokaklarda Mekke’nin özellikle yaz aylarında artan çöl sıcağının etkisinin azaltılması hedeflenmişti. Mekke’de sokaklara açılan evlerin inşa tarzında iklim ve coğrafya şartları gözetilmiş, bilhassa sam yelinin meydana getirdiği sıcakların az hissedilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Bu dönemde Harem-i şerifin etrafında evler düz damlı ve güneş ışığını kıran hasır perdeli kagir binalar iken şehrin çevresine yayılmış olanlar hasır ve ottan yapılmış basit yapılardı. Günümüzde bu özellikler, sadece Mescid-i Harâm’in çevresine açılan bazı sokaklar üzerinde yer alan, genellikle hazır mal alıp satan esnafın oluşturduğu çeşitli meslek gruplarına göre adlandırılan açık ve kapalı çarşılarda görülmektedir. Bunlardan Safa ile Merve arasındaki caddede bulunan çarşı Mescid-i Harâm’ın 1955’te genişletilmesi esnasında buraya dahil edilmiştir.
Tarih boyunca Mescid-i Harâm’ın çevresine sıkışıp kalan Mekke’nin asıl gelişimi, XX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren artan petrol gelirleri sayesinde gerçekleştirildi. Bu dönemde şehir farklı mimari tarz ve malzeme ile yeni bir çehre kazandı. Daha önce Mekke, merkezinde Mescid-i Harâm’ın yer aldığı Ma’lât ve Mesfe-le’nin ötesine taşmayan yaklaşık 80.000 kişinin yaşadığı bir şehir durumundaydı. Mekke’nin planında ilk önemli değişiklikler. 1955’ten itibaren başlayan Mescid-i Harâm’ı genişletme faaliyetleri esnasında ortaya çıktı. Bu faaliyetler sırasında şehir Vâdiibrâhim bölgesinin dışına taşmaya başladı ve tepelerle dağların eteklerinde yeni yerleşim sahaları oluştu. Şehir, daha önce yaygın bir yapılaşmanın bulunmadığı veya ilk defa kurulan güneybatıda Rusayfe, güneydoğuda Aziziye, doğuda Faysaliye, kuzeyde Uteybiye, kuzeybatıda Nüzhe, batıda Zehra ve Hindâviye gibi semtlere doğru genişledi. 1980’li yıllardan itibaren oluşmaya başlayan bu semtlerle birlikte şehrin fizikî yapısı tamamen değişti. 1955, 1959 ve 1989 yıllarında Mescid-i Haram çevresinde yapılan düzenlemelerin ardından Harem-i şerifin etrafında yoğunlaşmış çok sayıda meskenin yıkılarak arsalarının mescide dahil edilmesi şehrin dışa doğru genişlemesinde etkili oldu. Eski merkeze göre daha yüksek yerlerde kurulan bu semtlerde çöl sıcağının daha az hissedilmesi buralara talebi arttıran diğer bir faktördü. XX. yüzyılın başlarında seyrek yerleşmenin bulunduğu semt sayısı on beş iken bu gelişmeden sonra yerleşim yoğunlaşarak semt sayısı otuza çıktı. Şehir merkezinden başlamak üzere Kabe’den daha yüksek bina yapılmaması şeklindeki anlayış terkedilip Mescid-i Harâm’ı kuşatan çok katlı binalar inşa edilmeye başlandı. Işınsal cadde sistemi uygulamaya konulup Mescid-i Harâm’dan şehrin muhtelif istikametlerine caddeler açıldı. Üç adet çevre yoluyla kuşatılan, ara cadde ve sokaklarla irtibatlı olan bu caddeleri birbirine bağlayan tüneller açıldı. Şehrin özellikle yeni semtlerine büyük alışveriş merkezleri kurularak Mescid-i Haram çevresindeki ticarî yoğunluk azaltılmaya çalışıldı. Bu düzenlemelerin önemli bir kısmı hac ibadetinin gerçekleştiği Mescid-i Haram, Arafat, Müzdelife ve Mina arasındaki ulaşımı daha kolay hale getirmeyi amaçlıyordu.
Ulaşım bakımından bugün de tarihteki merkezî rolünü sürdüren Mekke’nin Batn-i Mekke’de birleşen üç girişi vardır. Bunlardan Kuaykıân ve Ömer dağlan arasında bulunan batı girişi en önemlisi olup Mekke’ye 70 kilometrelik uzaklıktaki Cidde ile bağlantıyı sağlamaktadır. Kuzeyde Ma’lât tarafındaki girişten Mina. Arafat ve Tâif, güneydeki Mesfele girişinden Yemen ile irtibat kurulmaktadır. Bu üç giriş önce Harem’i, daha sonra Mekke’yi kuşatan yollarla birbirine bağlanır. Mekke-Medine arasındaki ulaşım, 1984’te tamamlanan ve halk arasında “Hicret yolu” olarak bilinen 418 kilometrelik otoyol vasıtasıyla sağlanmaktadır.
Mekke’nin mekânsal büyümesinin yanında nüfusu da süratle arttı. 1974’te 367.000 olan nüfus 1992 yılında 966.000’e ulaştı. Hac mevsimlerinde nüfusu iki üç misli artan Mekke günümüzde 1.691.000 nüfusuyla (2004 yılı başlarına ait tahmin)
İslâm dünyasının her yanından gelen ziyaretçilerin etkinliklerine sahne olan, kentsel faaliyetlerin sürekli arttığı modern bir şehirdir. Mescid-i Haram merkezli fizikî planını korumakla birlikte Mekke’nin geleneksel yapısı neredeyse tamamen değişmiş, Kabe’nin çevresindeki tepeler üzerinde kurulan yüksek binaları, geniş yolları, Harem-i şerif etrafında yoğunlaşan otel ve parklanyla modern bir görünüm kazanmıştır.
Mekke’nin ekonomik hayatı günümüzde de ticaret, sanayi ve hac ile doğrudan bağlantılıdır. Petrol gelirlerinin artması ve Suudi Arabistan Devleti’nin şehre verdiği ekonomik destek bu alanda hızlı bir gelişimi beraberinde getirmiştir. Mekke’ye eskiden olduğu gibi Tâif’ten meyve, Vâdîfâtıma ve Hüseyniye’den sebze getiriliyorsa da gıda ihtiyacının önemli bir kısmı ülke dışından ithal edilmektedir. XX. yüzyıl başlarında görülmeye başlayan hediyelik eşya sektörü bugün çok gelişmiş, buna bağlı olarak kimya sanayii ile (boya. kozmetik) tekstil sanayi alanlarında önemli atılımlar gerçekleştirilmiştir. 1927’den itibaren Kabe örtüsü Mekke’de açılan bir tesiste hazırlanmaya başlanmıştır. Daha sonra bir süre Mısır’da dokunan örtünün 1962 yılından itibaren tekrar Mekke’de üretimine geçilmiş ve 26 Mart 1977’de bu amaçla modern bir tesis kurulmuştur. Şehirde otelcilik, finans ve sağlık sektörü özellikle hac mevsiminden dolayı çok gelişmiştir. Mekke’de hizmet sektörü başta olmak üzere bütün kesimlerde çalışanların büyük çoğunluğunu Suudi Arabistan dışından gelenler oluşturmaktadır.
Hac ve umre yapmak amacıyla Mekke’ye gelenlerin barınmasını sağlayacak yerlere yenilerinin eklenmesi için çalışmalar devam etmektedir. Şehirde alt yapı ve hizmet sektörüyle ilgili faaliyetlerin önemli bir kısmı ziyaretçilere yönelik olarak planlanmıştır. Mekke’de bulunan ve her biri İslâm’ın ilk dönemini hatırlatan önemli ziyaret yerleri arasında Mescid-i Haram, Mescid-i Cin, Mescid-i Ebû Bekir, Mescid-i Bey’a, Mescid-i Hayf, Mescid-i Şecere, Mescid-i İcâbe. Mescid-i İnşikâku’l-kamer, Mescid-i Râye, Mescid-i Ne-mire, Mescid-i Hamza, Mescidü’l-Meş’ari’l-harâm, Mescid-i Feth, Mescid-i Hâlid b. Velîd, Cennetü’l-muallâ, Şi’bü Ebû Tâ-lib, Hira ve Sevr mağaraları ile Ebûkubeys dağı sayılabilir. Şehrin yenilenmesi, Harem-i şerif ve çevresinin düzenlenmesi sırasında Hz. Hatice’nin evi. Hz. Peygam-ber’in ve Hz. Ali’nin doğdukları evler, Hz. Hatice ve Hz. Âmine’nin türbeleriyle Dâ-rülerkam gibi bazı önemli mekânlar ortadan kaldırılmıştır.
Suudi Arabistan Devleti kurulduğunda Mekke, Medine ile birlikte geleneksel kültürün yaşadığı ve kırsal kesime yayılabildiği iki şehirden biriydi. Bundan dolayı bu şehirlerde geleneksel eğitim yapan kurumlar fazla değişime süre faaliyetlerini sürdürdüler. 1949’da açılan tek fakülteyle başlayan yüksek öğretim faaliyetleri 198l’de Câmiatü Ümmi’l-kurâ bünyesinde birleştirildi. Bugün Câmiatü Ümmi’l-kurâ’nın içinde dokuz fakülte ve beş enstitü vardır. Mekke günümüzde dinî, sosyal ve teknik konularda eğitim yapan yüksek öğretim kurumlarıyla Suudi Arabistan’ın önemli ilim merkezlerinden biridir. Eğitim ve kültür hayatını canlandıran diğer bir unsur da kütüphanelerdir. Mekke’deki en önemli kütüphane, Sultan Abdülmecid’den sonra XX. yüzyılın başında çeşitli devlet adamları ve özel şahısların katkıda bulunarak oluşturdukları Mektebetü’l-Harem’dir. Ayrıca öze! şahıslar tarafından kurulan kütüphaneler mevcuttur. Günümüzde on üç idarî birimden (mıntıka) oluşan Suudi Arabistan’ın idarî birimlerinden birinin merkezi Mekke şehridir. İslâm Başşehirleri Birliği de Mekke’dedir.
- Mekke Tarihi -Mekke Emirliği-
- Mekke Tarihi -Literatür, Kitapları-
- Mekke Tarihi -Osmanlı Dönemi, Devri-
- Mekke Tarihi -Mekke’nin Fethi-
- Mekke Tarihi -İlim ve Kültür Hayatı, Osmanlı Devrine Kadar-
- Mekke Tarihi -İslam Fethinden Sonraki Dönem-
- Mekke Tarihi -Başlangıçtan Mekke Fethine Kadar-
- Mekke İsminin Anlamı, Eski İsmi, İsimleri,
- Mekke Tarihi -İmar Faaliyetleri, Osmanlı Devrine Kadar-
- Mekke Coğrafi Konumu, Özellikleri,
TDV İslâm Ansiklopedisi