Mezarı Şerif -Afganistan- Tarihi, Nüfusu, Hakkkında Bilgi

Mezârışerif. Afganistan’da bir şehir.

Hindukuş dağlarının kuzeyinde ve Afganistan-Özbekistan sınırını oluşturan Amuderya’nın 56 km. güneyinde, deniz seviyesinden 380 m. yükseklikte kurul­muştur. Afgan Türkistanfnın (Kuzey Afganistan) birinci ve Afganistan’ın üçüncü büyük şehri olup Belh eyaletinin merke­zidir (2003 tah., 247.000).

Önceleri kurulduğu kesimde Hayrveya Hoca Hayran adında bir köy yer alıyordu. 530’da (1136) Sultan Sencer ve 885’te (1480) Sultan Hüseyin Baykara zamanın­da iki defa burada Hz. Ali’nin kabrinin bu­lunduğu iddia edilmiş, sonuçta yapılan türbelerin (birincisi muhtemelen Cengiz İstilâsı sırasında ortadan kalkmıştır) çek­tiği ziyaretçi kitleleri burayı bir ziyaretgâh ve ticaret merkezi haline getirerek Me-zârışerif veya kısaca Mezar adıyla anılma­sına yol açmıştır. Uzun süre bölgenin mer­kezi Belh’in gölgesinde kalan şehrin tari­hiyle ilgili olarak kaynaklarda fazla bilgiye rastlanmaz; ancak Şeybânîler dönemin­de bazı Özbek sultanlarının buraya def­nedildiği bilinmektedir. XIX. yüzyılın ikinci yansından itibaren Belh’in gittikçe öne­mini kaybetmesiyle birlikte merkez fonk­siyonu Mezârışerif’e kaymış ve bunda, 886 (1481) inşa tarihli türbenin XIX. yüz­yılın başlarında ihya edilip ön plana çıka­rılmasının büyük etkisi olmuştur. Türbe­nin özellikle Şiîier tarafından kutsal ziya­ret mekânı sayılması, hükümet yetkilileri arasında bölgenin buradan daha iyi yö­netileceği fikrini uyandırdı. 1852 yılında Afgan hâkimiyetine giren şehir 1869’da Afgan Türkistanı’nın siyasî merkezi haline getirildi. Bundan sonra şehre tayin edi­len valiler özellikle türbenin geliştirilme­sine çaba harcadılar. Vali Muhammed Âlem Han çinilerini yenilerken külliyeye otuz odalı bir de medrese ekledi; 1287 (1870) ve 1288 (1871) tarihli kitabeler onun bu çalışmalarına aittir. Muhammed Âlem Han ayrıca 1873’te türbe için oluş­turduğu vakıf bünyesinde elli iki odalı bir han yaptırdı. İkinci bir vakıf ise Vali Abdurrahman Han tarafından 1889 yılında kuruldu. XIX. yüzyılın sonlarında yaklaşık 3000 ailenin oturduğu Mezârışerif çev­resiyle birlikte 25.000 civarında nüfusa sahipti.

1979 Sovyet işgali sırasında işgalciler kumanda merkezlerini Mezârışerifte kurdular. Sovyet işgalinin ardından şehir Afgan mücahidleri arasındaki iç savaştan uzak kaldı ve yıkımlardan zarar görmedi. Bugün de yine Belh eyaletinin merkezi olan şehrin nüfusunun büyük çoğunluğu Özbek, Tacik ve Türkmen’dir. Mezârışe­rif teki tarihî eserlerin en önemlisi Hz. Ali Türbesi’nden sonra Mavicami adıyla da bilinen Mescid-i Cum’a’dır. Eğitim kurumları arasında Mezânşerif Üniversitesi ile Mezânşerif Teknik Yüksek Okulu baş­ta gelir. Şehirde pamuklu ve ipekli doku­ma sanayileriyle petrokimya endüstrisi gelişmiştir. Yakından geçen Belh nehri çevresindeki verimli topraklarda pamuk, tahıl ve meyve yetiştirilir.

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski