Misk Nedir, Misk Kokusu, Neden Yapılır, Nasıl Elde Edilir, Hakkında Bilgi

Misk. Misk geyiğinden elde edilen güzel kokulu madde.

Kelimenin aslı Sanskritçe muska (hus­ye, testis, er bezi) olup Farsça aracılığıyla (müşg [müşk]) ve Farsça’da kazandığı bu­günkü anlamla Grekçe’ye (moschos) ve Arapça’ya (misk), onlardan da diğer dille­re geçmiştir. Türkçe’de Arapça’daki te­laffuzuyla misk ve halk arasında daha çok mis şeklinde söylenir.

Misk, misk geyiği (moschus moschiferus) denilen ve Tibet, Moğolistan, Tonkin dağ­lan dolaylarında yaşayan, âzami 60 cm. yüksekliğindeki boynuzsuz keçi (chevrotain) benzen küçük bir memeli hayvanın erkeğinden elde edilir. Misk geyiğinin di­şileri cezbetmek, ayrıca kendi hâkimiyet bölgesini belirlemek için kullandığı bir salgı olan misk, hayvanın husyelerinin önündeki özel bir bez tarafından üretilen, siyaha yakın parlak koyu esmer renkli ve kıvamlı, çok keskin kokulu bir maddedir. Eskiden güzel kokusunun yanı sıra yatış­tırıcı, ağrı kesici, hafıza, göz ve kalp kuv­vetlendirici, ayrıca cinsî iktidar arttırıcı özelliklerinden dolayı tıpta da kullanılmış­tır. Sabit b. Kurre miski akrep sokmasına karşı iğnenin battığı yer üzerine konula­bilecek maddeler arasında sayar. Kaynaklarda fazla alındığın­da baş ağrısına ve baş dönmesine, titre­me, terleme ve uykuya yol açtığı, bunlar­dan başka kadınlarda âdet kanını arttır­dığı belirtilir. Bugün miskten yalnız parfü­meri sanayiinde faydalanılmaktadır. Çok pahalı bir madde olan misk piyasada ge­nellikle bazı katkı maddeleriyle karıştırı­larak satılır; ayrıca misk öküzü, misk ke­disi ve misk sıçanı gibi hayvanların salgı­ları daha ekonomik olduğundan bu ad altında pazarlanmaktadır. Bazı kokulu bitkilere de bu ad verilir: Misk otu, çiçeği, gülü, orkidesi, kavunu gibi. Endülüslü ün­lü botanikçi Ebü’l-Hayr el-İşbîlî misk-i Cid­de, miskü’l-arzve miskü’l-berden bahse­der Kokulu bir üzüm çeşidi İngiliz­ce ve Fransızca’da “muskat”, Türkçe’de “misket” adıyla tanınır. Amber gibi mis­kin de sentetiği bulunmakta, fakat bu mamul gerçek misk kadar kesif bir koku içermemektedir.

Câhiliye Arapları tarafından yaygın bi­çimde kullanılan misk en güzel koku ola­rak kabul ediliyordu. İmruülkays’ın muallakasından üst tabaka Arap kadınları­nın yataklarına misk sürdükleri anlaşıl­maktadır. Miskîslâmî dönemde güzelliğin ve güzel kokunun sembolü haline gelmiştir. Kur’an’da cen­net şarabı “rahîk”ın içildikten sonra bıra­kacağı güzel kokunun (hitâm) misk gibi olacağı belirtilir.[Mutaffifîn 83/25-26] Hz. Peygamber de misk kokusunu koku­ların en güzeli sayar ve cenneti tasvir eden hadislerinde sık sık bu kokuya atıfta bulunur; ayrıca dünya­da iyi insanlarla düşüp kalkmayı misk sa­tan kimse ile arkadaşlık yapmaya benze­tir. Kendisi ihrama girmeden ve kurban bay­ramı günü (ihramdan çıkınca) tavaftan önce misk sürünürdü. Şemail hadislerinde Resûl-i Ekrem’in kokusu “miskten daha güzel” olarak nite­lenmiştir. Ayrıca diğer güzel kokuların yanı sıra cenazenin defne hazır­lanmasında da misk kullanılmıştır.

Ortadoğu’ya misk İpek yolu ve deniz bağlantılarıyla geliyordu. Kalkaşendi’nin sınıflandırmasından o dönemde miskin, geldiği veya üretildiği yerlere göre Tibetî (Tübetî), Soğdî, Sînî (Çin), Hindî, Kanbârî, Tugur Güzî (Dokuz Oğuz), Kasârî, Cezîrî, Cebelî (Sind) ve Asmârî denilen on çeşidi­nin bulunduğu anlaşılmaktadır. İslâm mü­ellifleri genelde bunlardan Tibet miskini en kaliteli misk saymışlardır. Mes’ûdî bu­nu hayvanın burada yetişen sümbül ve güzel kokulu otlardan yemesine bağlar. Ona göre Çin miskinin kalitesinin düşük olması Çin’de yetişen otların yeterince güzel kokmaması, içine bazı yabancı mad­delerin karıştırılması ve uzun bir deniz yolculuğundan sonra alıcının eline geç ulaş­ması sebebiyledir. En kaliteli misk olgun­laşıp hayvanın kaşınması sonucu düşen kesecikten alınandır (aslında hayvanın karın derisinin altında ve limon büyüklü­ğünde olan misk kesesinin düşmesi söz ko­nusu değildir; insanlar tarafından toplan­dığı söylenen kurumuş misk, ancak erkek geyiğin kendi bölgesini işaretlemek İçin ka­yalara ve çalılara sürdüğü miskin bir ta­baka halindekurumuş şekli olabilir). Misk doğrudan söz konusu hayvandan elde edil­diği gibi bu şekilde düşüp kuruyan misk de toplanarak sıvılaştırıldıktan sonra satı­şa arzedilirdi.

Misk İslâm kültürüne hoş kokunun ve temizliğin sembolü, güzelliğin ve buna ait çeşitli unsurların benzetileni olarak girmiş, müslüman milletlerin kültür ve edebiyatında bu hususiyetlerime yer al­mıştır. Misk hakkında mahallî unsur ve şartların katılmasıyla folklorik özellikleri güçlü bir rivayetler zinciri ortaya çıkmış, bu rivayetlerle muhtevası zenginleşerek önemli bir kavram ve sembol haline gel­miştir. Edebiyatta miskin sağlandığı ga­zal türü hayvan (âhû) güzelliği, narin yapı­sı ve vücudunun zarafeti gibi özellikleriyle sevgilinin genel bir benzetileni olurken misk de renginin siyahlığıyla onun saçla­rını, kaşlarını ve benlerini ifade eder. Di­van şiirinin sevgili için şekillendirdiği gü­zellik anlayışında öne çıkan unsurlardan saç siyah rengi ve güzel kokusuyla mis­kin ilk akla gelen benzetilenidir. Miskin hilye ve na’tlardaki kullanılışından anla­şıldığına göre saça yüklenen bu özellikler, İslâm kültüründe kâinattaki güzelliğin kaynağı ve timsali sayılan Hz. Peygamber’in saçından kaynaklanmaktadır. Re­sûl-i Ekrem’in kabrinin bulunduğu Rav-za-i Mutahhara’nın tabii olarak gül, rey­han ve sümbül yanında misk ve amber de koktuğuna inanılır.

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski