Muhammed bin Ebubekir Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi

Ebül-Kâsım Muhammed b. Ebî Bekr es-Sıddîk Abdillâh b. Osman el-Kureşî et-Teymî (ö. 38/658) Hz. Ebû Bekir’in oğlu, Mısır valisi.

Veda haccı yolculuğu sırasında [Zilka­de 10 / Şubat 632] Zülhuleyfe veya Beydâ mev­kiinde doğdu. Annesi Has’am kabilesine mensup Esma bint Umeys’tir. Hz. Peygamber’den gelen adını ve Ebü’l-Kâsım künyesini baba bir ablası olan Hz. Âişe ver­miştir. Esma önce Ca’fer b. Ebû Tâlib’le, onun şehid düşme­sinin ardından Hz. Ebû Bekir’le, onun ve­fatından sonra da Ca’fer’in kardeşi Hz. Ali ile evlendi. Annesinin Hâşimîler’e iki defa gelin gitmesi ve üç yaşında iken yetim kalarak Hz. Ali’nin terbiyesiyle büyümesi onun Hâşimîler’e ve özellikle Hz. Ali’ye bağlılığında önemli rol oynamıştır.

Muhammed b. Ebû Bekir’in adı kaynak­larda ilk defa, Hz. Osman’a karşı onun himayesinde yetişen Muhammed b. Ebû Huzeyfe ile birlikte Mısır’da yürüttüğü faliyetler münasebetiyle geçer. Hz. Osman’ın yönetimine duyulan genel hoşnutsuzluk sebebiyle Me­dine’ye gelen bir grup Mısırlı, Hz. Ali’nin de aracılığı ile Muhammed’in eyalete vali tayin edilmesini sağladı. Ancak Muham­med ve Mısırlılar yolda halife tarafından eski vali Abdullah b. Sa’d b. Ebû Serh’e hitaben yazılmış, kendilerinin cezalandı­rılmasını isteyen bir mektup ele geçirince geri döndüler ve diğer muhaliflerle bir­likte görevinden ayrılması için halifenin evini kuşattılar; bekledikleri gerçekleş­meyince de saldırıya geçtiler. İçeriye ilk önce Muhammed girdi ve Hz. Osman’a hakarette bulundu. Fakat onun, “Baban Ebû Bekir sağ olsaydı senin bu davranı­şından memnun kalmazdı” demesi üzeri­ne yanından ayrıldı daha sonra da halife şehid edildi. Muhammed âsileri halifeye karşı kışkırtanlar arasında yer almakla birlikte bizzat onun katille­rinden biri olmamıştır. Hz. Âişe’nin Mekke’de oluşturdu­ğu muhalif gruba katılmayan Muham­med, Küfe “ye giderek halkı ona karşı Hz. Ali’nin yanında savaşmaya çağırdı. Cemel Vak’ası’nda da Hz. Ali’­nin ordusunda çarpıştı ve Kûfeliler’in ga­libiyetiyle sonuçlanan savaşın ardından esirler arasında bulunan Hz. Âişe’yi hali­fenin emriyle Basra’ya götürdü.

Mısır valiliğine tayin edilmiş olmasına rağmen makamına oturamayan Muham­med b. Ebû Bekir, Hz. Ali’nin ilk Mısır vali­si Kays b. Sa’d’ın geri çağrılmasından son­ra tekrar Mısır valiliğine getirildi. Görev mahalline ulaşınca bir yan­dan Muâviye b. Ebû Süfyân’a tehdit ve hakaret dolu mektuplar gönderirken bir yandan da eyaletteki Hz. Osman taraftarlarına çok sert dav­ranarak kısa sürede düşmanlıklarını ka­zandı.

Muhammed b. Ebû Bekir’in de katıldı­ğı Sıffîn Savaşı sonrasında gerçekleşen tahkimde istediği neticeyi alan ve kendi­sini halife ilân eden Muâviye’nin ilk hedefi Mısır’ı ele geçirmek oldu. Muâviye’nin ni­yetini öğrenen Muhammed halifeden yar­dım talebinde bulundu. Hz. Ali ise onun tecrübesizliği sebebiyle Şamlilar’la baş edemeyeceğini düşünerek valiliğe Mâlik el-Eşter’i tayin etti; Muhammed’e de bir mektup yazıp gönlünü yapmaya çalıştı. Eşter’in Mısır valiliğine ge­tirildiğini haber alan Muâviye onu daha yolculuğu sırasında zehirletti. Bunun üze­rine Hz. Ali, henüz görevini bırakmamış olan Muhammed’e bir mektup göndererek valiliğini sürdürmesini ve Şamlılar’la savaşa hazırlanmasını emretti. 6000 ki­şilik ordusuyla Mısır’a doğru yola çıkan Amr b. Âs’a eyalette bulunan Hz. Osman taraftarları da katıldı. Amr askerî hare­kâta girişmeden önce Muhammed’e şeh­ri terketmesini, aksi takdirde öldürüle­ceğini bildirdi. Muhammed ise tekrar ha­lifeden yardım istedi. Hz. Ali verdiği ce­vapta ona yardım yollayacağını bildirdi ve askerin başına Kinâne b. Bişr’i geçirmesi tavsiyesinde bulundu. Muhammed, Kinâ­ne b. Bişr’i 2000 kişilik bir kuvvetle Amr b. Âs’a karşı gönderdi. Ancak askerlerin tamamı kumandanlarıyla birlikte kılıçtan geçirildi; durumu öğrenen Mısırlılar vali­nin etrafından dağıldılar. Muhammed b. Ebû Bekir, Fustat’tan kaçtıysa da Amr’ın kumandanlarından Muâviye b. Hudeyc onu bir mağarada yakaladı ve öldürdük­ten sonra cesedini yaktırdı. Halifenin yol­ladığı yaklaşık 2000 kişilik kuvvet de Mı­sır’a hareketinden beş gün sonra Mu­hammed’in öldürüldüğü haberini alın­ca geri döndü. Safer 38’de [Temmuz 658] meydana gelen bu olay Hz. Ali’yi derin­den etkilemiş, Hz. Âişe de kardeşine ya­pılan muameleden dolayı çok üzülmüş­tür. Muhammed b. Ebû Bekir babasından hac menâsikiyle ilgili bir hadis rivayet et­miştir.

TDV İslâm Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski