Musul Nerede, Nereye Bağlı, Tarihi, Hakkında Bilgi

Musul, Irak’ın en büyük şehirlerden birisi. Irak’ın kuzeyinde Dicle Nehri kıyısında bulunan Musul’da Araplar, Türkler ve Kürtler yaşamaktadır.

Havlan veya Mavsil de denilen Musul, El Cezire bölgesinde, Dicle Nehri sağ kıyısında, eski Ninova şehrinin batısında kurulmuştur. Savunmaya uygun coğrafî konumuyla, verimli topraklara sahip olan şehir, antik çağdan sonra Hıristiyanlığın önemli bir merkezi haline gelmiştir. Halife Ömer zamanında İslâm idaresine giren Musul, Emeviler ve Abbasiler döneminde de önemini korumuştur.

Bedreddin Lülü zamanında (1233-1251) Musul en parlak dönemini yaşamıştır. Tepede iç kale, düzgün caddeler, çoğunun üzeri kubbe ve tonozlarla örtülü kâgir evler, cami, türbe, saray ve hanlarıyla Musul, seyyahların anlatmakla bitiremediği bir şehir olmuştur.
Moğol istilâsında, Bedreddin Lülü’nün sağlığında yağmalanmaktan kurtulan şehir, 1261’deki saldırıda yok olmuştur.

1871’de Musul’da 18 cami, 300 mescid, 14 medrese, 10 hânkâh, 2 köprü 1 de sur duvarı bulunduğu tespit edilmiştir. Bu eserler, Atabekler döneminden kalan birkaç yapı dışında, Osmanlı döneminde inşaa edilmiştir.

Bekir Subaşı hadisesi ile İranlıların eline geçen Musul, 1667 depreminde büyük hasar görmüş, veba salgını başlayınca, halk kit­leler halinde göç etmek zorunda kalmıştır. Bundan sonra sık sık çevre eşkiyası ve Sincar bölgesi yezîdîleri tarafından soyulan şehir, Nadir Şah’ın işgali ile iyice perişan olmuştur. Osmanlılarca geri alınan Musul, 1850’de mutasarrıflık haline getirilerek Bağdad’a bağlanmışsa da 1877’de tekrar vilayet olmuştur. Zengin petrol yatakları bulunan şehir, I. Dünya Savaşı’nda İngilizler tarafından işgal edilmiştir. 1857’de Musul’da 38 mahalle, 27 cami ve mescid, 18 de medrese bulunuyordu.

Bugün, 1 milyon nüfusu ile Irak’ın en önemli şehirlerinden biri olan Musul, Türk şehri karakterini yitirmemiştir. Hızla gelişen modern şehircilik akımına rağmen, sağlam malzemeli yapı dokusu ile Dicle boyunca tarihi canlılığını korumaktadır. Bölgede bulunan mermer cinsi taş sayesinde bütün yapıların cepheleri sütun ve kemerlerle donatılmıştır.

637 tarihinde Müslümanların eline geçen Musul, uzun yıllar Osmanlı idaresinde kaldı. Mondros Mütarekesinden sonra İngilizler tarafından işgal edildilen Musul, Mütarekeden sonra işgal edildiği için Misak-ı Milli sınırları içerisinde yeralıyordu. İngiltere zengin petrol kaynaklarına olan yakınlığı sebebiyle Musul’u Türklere vermek istemiyordu. Musul Meselesi Lozan’da çözümlenemedi. Musul Sorunu, Lozan Antlaşmasından sonra Türkiye ile İngiltere arasında uzun süre anlaşmazlık konusu olduktan sonra 1926’da çözümlendi ve Musul Irak sınırları içinde kaldı. Bugün de, Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile Irak Federal Cumhuriyeti arasında belirsiz bir statüye sahiptir.

Musul, Ortadoğu’nun önemli bir noktasında yer alması sebebiyle çok çeşitli kültür ve medeniyetlerin buluştuğu bir bölge olmuştur. Şehirde önemli tarihi eserler mevcuttur. İnsanlık tarihinin ilk yazılı belgeleri bu bölgede ortaya çıkarılmış, insanların kalabalıktan teşkilâtlı topluma geçişte oluşturdukları bilgiler ilk olarak yine bu bölgede meydana gelmiştir.

1881’de inşa edilen şehir meydanındaki Osmanlı dönemi Hema Kado Camii (resmi adı Abdullah ibn Çelebi ibn Abdulkadi Camii), içinde türbe bulunduğu için IŞİD tarafından yıkılmıştır.

Musul Tarihi -Osmanlı Dönemi-
Musul Tarihi -Osmanlı Dönemi İdari Teşkilat-
Musul Tarihi -Osmanlı Dönemi Fiziki ve Nüfus Yapısı-
Musul Meselesi / Sorunu Nedir, Çözümü
Kerkük Nerededir, Tarihi, Nüfusu, Nereye Bağlı

Daha yeni Daha eski