Abadan Şehri Nerede, Nüfusu, Özellikleri, Hakkında Bilgi

İran’ın güneybatısında Hûzistan eyaletinde bir şehir. Şattülarap’ın doğu yakasında Cezîre-tülhıdr veya sonradan Abbâdân diye anı­lan adanın kuzey kısmında kurulmuştur. Başlangıçta Basra körfezi kıyısında iken Şattülarap’m taşıdığı alüvyonlar sebe­biyle bugün denizden 50 km. kadar içe­ride kalmıştır. Dünyanın en büyük pet­rol arıtma tesislerine ve ihraç imkânla­rına sahip limanlarından biridir.

VIII. veya IX. yüzyılda Abbâd b. Hüse­yin adlı bir din adamı tarafından kuru­lan şehir, kurucusunun adına izafeten ‘Abbâdân adını almış, ancak bu isim, 1935’te Rızâ Şah’ın İran’daki Arapça yer adlarını Farsçalaştırma poli­tikası sonucunda Âbâdân’a çevrilmiştir. Abbâsîler’in ilk zamanlarında dinî bir merkez olan Abadan’da ticaretin de ge­liştiği, ayrıca Basra bölgesinin hasır ve tuz ihtiyacının buradan sağlandığı bilin­mektedir. Sattülarap çevresindeki tuzlu bataklıklarda yetişen sazlardan fayda­lanmak suretiyle Abadan’da yapılan ha­sırlar, âbâdânî İsmiyle ün kazanmış. Mı­sır’da imal edilen hasırlara da sonradan aynı ad verilmiştir. XI. yüzyıl tarihçile­rinden Nâsır-ı Hüsrev. Abadan’ı, “İrak’ın en güneyde bulunan meskûn yeri”. XIV. yüzyılda ise İbn Battûta. “Tarım alanla­rından mahrum, tuzlu bir ovada kurul­muş, içinde pek çok mescid ve ribât’lar bulunan büyük bir köy” olarak tanımlamışlardır. Bu kaynaklardan, şeh­rin zamanla kuruluş yıllarındaki canlılı­ğını kaybettiği anlaşılmaktadır. Daha sonraları, etrafındaki topraklar tuzdan arındırılarak hurma yetiştirilmesine im­kân sağlanmıştır. Bugün Sattülarap ile Bahmanşir nehirleri etrafındaki sahalar hurmalık halindedir ve şehir çevresin­deki kırlık bölgede yaşayan 100.000 kadar insan, geçimini daha çok bu hur­malıklardan sağlamaktadır.

Uzun süre Osmanlı hâkimiyetinde ka­lan Abadan, 1847 Erzurum Antlaşması ile İran’a geçmiştir. Lorimer, bu yüzyılın başında şehrin kuzeyinde on beş, doğu­sunda yirmi iki, batısında yirmi bir köy bulunduğunu, bu köylerde yaşayan hal­kın bağlı olduğu kabileleri, köylerdeki hane miktarını ve köylerin birbirine uzaklığını listeler halinde vermektedir.

Abadan’ın gelişmesi, İngiliz-İran pet­rol şirketinin 1909-1913 yıllan arasında burada petrol arıtma tesisleri kurmasıyla başlamıştır. Daha önce büyük bir köy veya kasaba durumunda iken nüfu­su artmaya başlamış, 1932’de 40.000. 1951’de 200.000, 1976’da da 296.000 olmuştur. 1980’de başlayan Irak-İran Savaşından çok zarar görmüş olmasına rağmen petrol ile ilgili faaliyetler sür­dürülmektedir. Abadandaki petrol arıt­ma tesisleri 10 km2 genişliğinde bir alana yayılmıştır. 150 km. kadar uzak­ta, Zagros dağlarının eteklerinde bulu­nan Ağa Cari, Gaç Saran, Heft Kel, Lâlî, Mescid-i Süleyman ve Meydân-ı Nefi gi­bi petrol havzalarından, toplam uzunlu­ğu 3000 kilometreyi geçen borularla getirilen ham petrol burada arıtılmakta ve arıtılmış petrol, 1961’de inşa edilen 965 km. uzunluğundaki bîr boru hattı ile iç kısımlara sevkedilmektedir. Şeh­rin, 190 km. doğudaki Benderşahpür limanı ve daha güneyde sahilden 37 km. açıkta bulunan Harg adasındaki ham petrol ihraç limanlarıyla da boru bağ­lantısı vardır. Abadan’da petrol arıtma tesislerinden başka petrokimya endüst­risi de bulunmaktadır. Petrolle ilgili tesislerin tamamı 1979 ihtilâlinden sonra rnillîleştirilmiştir. Abadan’da milletler arası bir hava limanı mevcuttur. Ayrıca şehir, asfalt yollarla deniz kıyısındaki demiryolunun başlangıç istasyonu olan Hürremşehr İle Ahvaz, Tahran gibi önemli şehirlere ve petrol havzalanna bağlıdır.

Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski