Adamava Bölgesi -Afrika- Tarihi, Coğrafi, Özellikleri, Hakkında Bilgi

Adamava. Tropikal Afrika’da batı kısmı Nijerya’da, doğu kısmı Kamerun’da bulunan bîr bölge.

Gine körfezinin kuzeydoğusunda, yaklaşık 6°-12° kuzey enlemiyle 11°-14° doğu boylamında yer alan Adamava, XIX. yüzyılda bağımsız Sokoto Devleti’nin topraklan içinde iken bugün Ni­jerya ve Kamerun arasında paylaşılmış­tır. Sınırları kesin olmamakla birlikte kuzeyde Maroua. güneyde Ngaoundere, doğuda Rey Bouba, batıda Yola İle çevrilmiştir. Yüzölçümü 200.000 km2’den daha fazladır. Nıjer nehrinin doğudan aldığı en büyük kolu olan Benoue ırma­ğı bölgenin içinden geçerek Nijerya ile Kamerun arasında önemli bir ulaşım yolu teşkil eder. Bölgenin batı bölümün­de düz bir vadi yer aldığı halde doğuya gidildikçe dağlık arazi hâkim olur.

Adamava ismi, XIX. yüzyılın İlk yarı­sında burada kurulan müslüman Fülânî Emirliği’nin başında bulunan Modibbo Adama’dan gelmektedir. Batı Sudan’­da müslüman olmayan zencilere karşı 1809’da açılan cihad sonunda Adama, bu bölgeyi ele geçirerek yerli kabilele­ri egemenliği altına almış ve 1841’de Yola şehrini merkez yaparak Garoua ve Ngaoundere gibi yeni şehirler kurmuş­tur. Fumbina diye anılan krallığın ala­nı, Adama’nın 1848’de ölümünden son­ra, bugünkü Nijerya’nın doğu ve Kame­run’un kuzey kısımlarına kadar geniş­letilmiş ve bölge Adamava ismini al­mıştır.

Adama’dan sonra ülkenin idaresi onun dört oğlunun eline geçmiştir. 1901’de Adamava, İngiltere’ye bağlı Kuzey Nijer­ya ile Almanya’ya bağlı Kamerun ara­sında paylaşılmış ve Adama’nın dördün­cü oğlu Bobbo Ahmedü (Bobo Amadu). İngiliz bölgesinde Yola emlri olmuştur. Yola eyaleti 1914-1916 yıllarında İngiliz ve Alman kuvvetleri arasında savaş ala­nı olmuş. 1922’de Adamava toprakları Milletler Cemiyeti tarafından İngiliz ve Fransız mandasına verilmiştir. 1926’da kuzey eyaletleri yeniden teşkilâtlanır­ken Yola ve Muri birleştirilerek Nijer­ya’nın üçüncü büyük eyaleti olan Ada­mava meydana getirilmiştir.

Adamava bölgesinde bugün en yay­gın din İsiâmiyet’tir. Bölgede ilk olarak gerçek mânada İslâm! cihad hareketi. Osman b. Fûdrnin (Osman Dan Fodyo) 1786 yıllarında başlattığı harekettir. Adamava’da oldukça etkili tarzda İslâmî çalışmalarda bulunan Adama ise dinî tahsilini Bornu’da yaptıktan sonra hacca gitti ve Osman b. Fûdi’nin cihad hareketine katıldı (1806) Kendisine bir bayrak verilerek bölgesinde İslâmiyet’i yayması istendi. Önceleri Fülânîler ara­sında zorluklarla karşılaşan Adama, son­raları onların hem dinî hem de ırkî bir­liğini sağladı. Başlattığı hareket sonu­cunda Adamava’nın kuzey bölgelerin­deki putperest kabileler müslüman ol­dular. Fülânîler dışındaki bazı kabileler eski İnançlarına bağlı kalırken bazıla­rı da Hıristiyanlığı kabul ettiler. 1851’de Yola’yı ziyaret eden ve Adamava’nın bölgedeki öneminden bahseden H. Barth, kabile temsilcilerinden oluşan yönetimin başında bir emîr bulunduğunu ve emîrin başyardımcısı olarak kadı­nın önemli bir mevkie sahip olduğunu anlatmaktadır.

Adamava bölgesi 186l’de İngilizler, 1894te Almanlar tarafından işgal edi­lince, bölgede Hıristiyanlık Avrupalı mis­yonerler tarafından zorla yaygınlaştı­rılmaya çalışıldı. Bu arada müslümanlar arasında bölücü bir faaliyet olarak bilinen Mirza Gulâm Ahmed’in Kâdiyânîlik hareketi de taraftar bulmaya başladı. Yakın zamanlara kadar Alman­ya, İngiltere ve Fransa’nın sömürge ida­resi altında kalan Adamava bölgesinde İslâmî faaliyetlerde gerileme görülme­sine ve bölgede hıristiyan misyonerlerin hâlâ faaliyette bulunmalarına rağmen İslâmiyet Hıristiyanlık’tan daha güçlü ve yaygın durumdadır.

Benoue nehrinin kuzeyinde yetiştiri­len başlıca ürünler arasında Gine mısı­rı, darı, pirinç, yer fıstığı, pamuk, patates, yams (Hint yer elması), bamya ve bi­ber bulunur. Tarım daha çok zencilerin geçim kaynağıdır. Ayrıca çeşitli ağaçlar yetiştirilir ve hayvan beslenir. Bununla beraber tabiatta kendiliğinden yetişen bazı faydalı bitkileri toplamakla geçim­lerini sağlayanlar da vardır. Müslüman Fülânîler daha çok hayvancılıkla ve sığır beslemekle uğraşırlar.

Benove nehrinin güneyinde nüfus çok seyrek olup yollar azdır. Bölgede en­düstri gelişmemiştir ve büyük şehir­lere hemen hiç rastlanmaz. Doğu-batı ulaşımında önemli rol oynayan Benoue nehrinden başka, bölgeyi güneyden ku­zeye bağlayan kervan ve motorlu taşıt yolları da vardır. Bu yollar eski zaman­larda esir ve fildişi ticaretinde kullanı­lırken bugün, başta deri ve yer fıstığı olmak üzere pamuk, sakız, susam vb. ihraç ürünlerinin nakliyatı yapılmakta­dır. İthal malları esas itibariyle mamul maddelerden ibarettir: bunlar arasında bilhassa pamuklular önemli yer tutar.

Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski