Müheymin Nedir, Ne Demek, Esmaül Hüsna el-Müheymin İsminin Anlamı

Müheymin. Allah’ın isimlerinden (esmâ-i hüsnâ) biri.

Sözlükte “bir şeyi gözetimi altına alıp korumak ve onu yönetmek” mânasındaki heymene kökünden türeyen müheymin “kâinatın bütün işlerini idare eden” de­mektir. Müheyminin “başkalarını korku ve endişeden emin kılmak” anlamındaki îmân masdanndan türeyip hemzenin “hâ”ya dönüşmesiyle ortaya çıkmış olması da müm­kündür. Bu takdirde “kendisine güvenilen, başkalarını korku ve endişeden koruyup güvenlerini sağlayan” mânasına gelir. Ebû Zeyd el-Belhî, Zeccâc ve İbn Manzûr gibi müellifler ise müheyminin türemiş bir ke­lime olmadığını, kadîm semavî kitaplarda da Allah’ın isimlerinden biri olarak yer al­dığını ileri sürmüştür. Belhî’ye göre kelime müheyminâ şeklinde Süryânîce kökenli olup Kur’an’ın nüzulünden önce de Arap dilin­de bulunuyordu.

Müheymin, Haşr sûresinin on altı kadar ilâhî ismi içeren son âyetleri içinde yer al­maktadır (59/23). Bir âyette de Kur’an’ın kendisinden önceki kitabı onaylayıcı ve mu­hafaza edici olduğu beyan edilirken Kur-‘an’ı nitelemektedir.[Mâide 5/48] Mü­heymin, İbn Mâce ve Tirmizi’nin rivayet et­tiği esmâ-i hüsnâ listelerinde yer almıştır.

Mâtürîdî müheymin isminin “emin, mu­sallat, şahit” anlamlarına gelebileceğini belirtmiş, fakat bunlar arasında herhangi bir tercihte bulunmamıştır. “Güven veren” mânasına aldığı emini “her söylediği ve her yaptığında güvenilen ve asla zulmetme­yen” şeklinde yorumlamıştır. Musallat “kâ­hine eş anlamlı olup “bütün kullarını hükmü altına alan” demektir. Şahit ise hem olan biten her şeyden haberdar olma hem de Peygamber’in indirdiği vahyin doğrulu­ğuna tanıklık etme nitelemesine dayalıdır. Gazzâlî ise müheymine “yaratıkların amelleri, rızıklan ve ömürlerinin idaresini elinde bulunduran” mânasını vermiş ve bunun Allah’ın her şe­ye vâkıf olması, hâkimiyeti altında bulun­durması ve korumasıyla gerçekleştiğini be­lirtmiştir. Müheyminin etkisini icra etmesi ilâhî İlim, kudret ve fiilin kemal mertebe­sinde bulunması sayesindedir. Bu nitelik­lerin tamamı sadece Allah’ta bulunmakta­dır. Bundan dolayı müheyminin kadîm ilâ­hî kitaplarda da Allah’ın isimlerinden biri olduğu ifade edilmiştir. Gazzâlî müheymin isminin kul­da görülebilecek tecellilerini de şöyle an­latmaktadır: Kişi iç gözlem yoluyla gönül hayatının sırlarına vâkıf olduğu, bunun ya­nında kendi gidişinin doğruluk üzerinde seyretmesini sağlayabildiği ve buna sürek­lilik kazandırdığı takdirde kendi kalbine hâkim olma durumuna ulaşır. Eğer kalbi­nin derinliklerine vukuf ve hâkimiyetinin sınırları genişler de bu sayede Allah’ın bazı kullarını istikamet halinde tutmayı başa­rırsa müheymin isminin tecellilerine daha çok mazhar olabilir. Bu husus, ancak sez­gi sahibi olmak ve dış görünümlerle istid­lalde bulunmak suretiyle insanların derunî birikimlerine muttali olduktan sonra ger­çekleşebilir. Allah’ın fiilî sıfat­ları grubu içinde yer alan müheymin mü’min, rakib, hafîz, halik ve şehîd isimleriyle anlam yakınlığı içinde bulunur.

Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski