Ağıl Resmi Nedir, Vergisi, Hakkında Bilgi

Ağıl Resmi. Osmanlılar’da hayvan sürülerinin barındırıldıkları yer için alınan bir vergi türü. Etrafı çevrili, genellikle üstü açık hay­van barınağı mânasına gelen ağıldan alınan bu vergi, ağnam resmine bağlı olup kanunnâmelerde yatak resmi, ya­tak hakkı veya çit parası olarak da geçer. Kışlatmak veya kuzulatmak için koyun ve keçi sürüleri herhangi bir timar sahibinin arazisine getirilir ve etra­fı çevrilerek ağıl yapılırsa, o yerin vergi­lerini toplayan sipahi, sürü hesabına göre miktarı kanunnâmelerle belirtil­miş olan bir vergiyi sürü sahibinden is­teme hakkına sahip olurdu. Osmanlı sancak kanunnâmelerinden anlaşıldığı­na göre bir sürü 100 ilâ 300 hayvandan meydana gelir ve bu miktar ağıl resmi­nin tayininde esas kabul edilirdi. Ağıl resmi, koyun ve keçiden alınan ağnam resmi, yaylak-kışlak, otlak gibi vergiler­le birlikte genellikle mart ayında topla­nırdı. Bazı sancak kanunnâmelerinde daha eski uygulamalardan söz edilme­si, bu verginin Osmanlılar’dan önceki Türk-İslâm devletlerinde de bulunduğu­nu düşündürmektedir.

Osmanlılar’da ağıl resminin miktarı zamana ve bölgelerin özelliklerine göre değişiklik göstermekteydi. Fâtih Sultan Mehmed kanununa göre bir sürüden iki akçe alınırken bu rakam daha sonra üç akçeye yükselmişti. XVI. yüzyıl başla­rında Aydın. Hüdâvendigâr (Bursa), Kü­tahya gibi Batı Anadolu sancaklarında ağıl resmi üç akçe olarak tesbit edil­miş, diğer yerlerde ise bölgelerin özel­liklerine göre tayin olunmuştu. Meselâ Limni adasında havanın uygun olması sebebiyle kuzulama bir mevsime bağlı olmadığı için ağnam vergi miktarları yüksekti. Burada ağıl resmi olarak her ağıldan yirmi dört akçe alınıyordu. Bu miktar İmroz’da on iki akçe, Enez ve Mora’da beşer akçe idi. Mora’da her­hangi bir timar sahibinin toprağına dı­şarıdan getirilip kışlatılan koyun sürüleri köy halkı tarafından uzaklaştırılırlar-sa, timar sahibinin zararına karşılık o köy halkından ağıl resmi istenebilirdi. Fakat bir köye dışarıdan hangi köyler­den koyun geldiğinin tesbiti güç oldu­ğundan, buradaki köylerin hepsine ağıl resmi yazılmıştı. Ancak timar sahibi. kendine yetecek kadar koyunu olan kendi köyü halkının aynı köydeki ağılı için vergi isteyemezdi. Macaristan’daki Osmanlı sancaklarında ise kışlamak için getirilen koyun sürüsünden bir koç. ku­zulamak için getirilenden bir kuzu. ayrı­ca domuz sürülerinden de ağıl resmi olarak altı akçe alınırdı. Yalnız Sirem li­vasında bir yıl bekleyen sürüden ağıl resmi olarak her on koyundan bir akçe istenirdi. Silistre ve İbrâil sancaklarında ise ağıl resmi beş akçe idi.

Anadolu’nun doğu ve güney bölgele­rinde ağıl resmi nisbetleri, Osmanlılar’dan önceki uygulamalar da göz önü­ne alınarak tesbit edilmişti. Akkoyunlu Uzun Hasan ve Memlûk Sultanı Kayıtbay kanunları gereği Diyarbekir, Erzu­rum, Karahisâr-ı Şarkî. Sis (Kozan), Adana gibi sancaklarda kışlamak için getirilen koyun sürülerinden “Resmi yatak” olarak her sürü başına orta halli bir koyun, koyun sayısı bir sürüden az ise her on koyuna bir akçe vergi iste­nirdi. Ayrıca bu eski uygulamalardan halka ağır gelen vergi yükümlülükleri Osmanlı döneminde kaldırılmıştı. Mese­lâ Bozok (Yozgat) bölgesinde her ağıl­dan kaşık kuzusu adı altında Dulkadır beyleri tarafından ek vergi alınmasına son verilmişti. Şam ve Kudüs gibi san­caklarda ağıl resmi miktarları, her yüz koyuna bir koyun veya bir koyunun cârî kıymetinin akçe olarak karşılığı idi. Şam’da hayvan sürüleri ağıl olarak se­çilen dağlardaki tabii barınaklarda ve mağaralarda kışlatılırdı. Karaman (Kon­ya) bölgesi ve İçel’de ise 300 koyuna takdir olunan ağıl resmi beş akçeydi.

Ağıl resmi, özellikle büyük miktarda koyunu bulunan konar göçer Türkmen grupları için önemli meblağlara ulaşı­yordu. Bunlardan Halep Türkmenleri kışlatmak İçin getirdikleri her sürü için ağıl resmi olarak yatak hakkı adı altın­da o yerin sipahisine bir koyun veriyor­lardı. Ancak gelip geçtikleri yerlerde bunlardan ağıl resmi alınmazdı.

Diğer taraftan bazı sancaklarda sa­dece koyun ve keçi için değil, bal top­lamak amacıyla başka bir bölgeye götürülen arı kovanlarının durduğu yer­ler için alınan vergiye de ağıl resmi de­nirdi. Meselâ Limni adasında bu gibi yerlerden ağıl resmi olarak ikişer akçe alınırdı. Tanzimat dönemine kadar de­vam eden ağıl resmi uygulaması, Tanzi­mat’ın ilânından sonra ağnam resminin tek bir vergi haline getirilmesiyle kaldı­rılmıştır.

Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski