LYSİPPOS (İÖ 4. yy)
Eski Yunan, heykelci. Yunan sanatındaki Klasik dönemin son büyük heykelcisidir.
Sikyon’da doğdu. Yaşamıyla ilgili sınırlı ve çelişik bilgiler Romalı yazar Plinius’un yazılarından derlenmiştir. 4. yy’ın ilk on yılı içinde doğduğu ve sonuna doğru da öldüğü sanılmaktadır. Kuyumcu çırağı olarak yetişti. Heykel sanatını doğayı inceleyerek öğrendi. Yirmi yıl kadar Büyük İskender için çalıştı. Agias gibi ilk dönem ürünlerinde Polykleitos’ un biçim ve oran düzenleri ile geleneksel bir hacimlendirme anlayışının etkileri görülür.
Kendi elinden çıkmış hiçbir heykeli günümüze kalmamıştır. Yapıtları ve üslubu çoğunlukla Roma döneminde yapılan kopyalar aracılığıyla bilinmektedir. Olgunluk döneminin en ünlü yapıtı sayılan Apoksyomenos adlı atlet heykelinde figüre ince ve uzun bir görünüş kazandıran yeni bir oran anlayışı uygulamış, Polykleitos’ta boy ile baş uzunluğu arasında 1/7 olan oranı, 1/8’e dönüştürerek kullanmıştır. Bu yeni oran anlayışını ressam Euphranor, günümüze ulaşmayan bir yazısında ele alarak ayrıntılarıyla incelemiştir.
Lysippos’un kendinden önceki ustalara oranla başları küçültmesi, gövdeleri daha ince, kas dokularını da daha az belirgin kılarak işleyişi, figürlerinin olduğundan daha uzun ve zarif görünmesini sağlar. Öte yandan figürün belli bir hareket anında betimlenmesi ve kasların yönlendirilişindeki karşıtlıklar nedeniyle heykelin bütününün kavranabilmesi, çevresinde dolaşmayı gerektirir. Bu uygulama, onun gerçekte durgun olan heykellerinin, boşluk içinde dönüyor-muş gibi bir izlenim uyandırmalarını sağlar.
Lysippos mitolojik tanrıları konu alan birçok heykel yapmıştır. Ancak bugün elde olanların bir bölümünün gerçekten onun elinden çıkıp çıkmadığı tartışma konusudur. Günümüze kalan ve Lysippos’ un yapıtlarından yapıldığı bilinen kopyalar ise onun gerçek gücünü yansıtacak yetkinlikte değildir. Yalnız çok kez yinelediği Herakles heykelleri, trajik ve yorgun ifadeleri ile öbürlerinden ayrılır. Lysippos’un üslubu genel olarak gerçekçi bir tutum ile idealizmin bütünleştirilmesine dayanan bir anlayış üstüne temellenir. Onun için de, insanları oldukları gibi değil, göründükleri gibi betimlemeye çalıştığını söylemiştir. Öte yandan Büyük İskender büstlerinde hem tanrısal bir imge oluşturmak, hem de imparatorun bireysel
özelliklerini yansıtmak gibi ikili bir amaç güder. Buna karşın portreciliğinin en belirgin özelliği, keskin bir gözlem gücü ile beslenen gerçekçiliğidir.
Lysippos temelde klasik bir anlayışla çalışmakla birlikte Helenizm döneminin üslup özelliklerinin de ilk uygulayıcısı olmuştur. Bu yüzden Eski Yunan heykel sanatında Klasik ve Helenistik dönemler arasında bir köprü oluşturur.
• YAPITLAR (başlıca): Agias, Arkeoloji Müzesi, Delfi, Yunanistan; Apoksyomenos, Vatikan Müzesi, Roma; Sandaletlerini Bağlayan Hermes, Ny Carlsberg Gliptoteği, Kopenhag; Büyük İskender’in Büstü, Louvre, Paris; Çocuk Dionysos ve Seilenos, Louvre, Paris; Famase Heraklesi, Ulusal Müze, Napoli.
• KAYNAKLAR: M.Collingnon, Lysppe, 1905; F.P.John-son, Lysippos, 1927.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi