ALBERT I (1875-1934)
Belçika kralı. I. Dünya Savaşı’nda Belçika ordusu başkomutanlığında bulunmuş, savaştan sonra ülke ekonomisinin iyileştirilmesine çalışmıştır.
8 Nisan 1875’de Brüksel’de doğdu. 17 Şubat 1934’de Belçika’nın güneyinde, Marche-les-Dames’da öldü. Flandre Kontu Phillippe ile Hohenzollern Prensesi Marie’nin oğludur. 1900’de Bavyera dükünün kızıyla evlendi. Leopold (daha sonra III. Leopold adıyla tahta çıktı), Charles ve Marie Jose adlı üç çocukları oldu. 1909’da amcası II. Leopold’un ölümü üzerine, I. Albert adıyla tahta çıktı.
Parlamenter monarşi ile yönetilen Belçika’da, I. Dünya Savaşı öncesinde mecliste Katolik Parti çoğunluktaydı. Bu dönemde halk, seçim yasasını değiştirmek ve genel oy hakkı kazanmak için mücadele ediyordu. Çünkü, 1893’ten kalma seçim yasası, yaş, gelir, aile ve öğrenim durumuna göre bazı yurttaşlara birden çok oy hakkı veriyordu ve seçmenlerin yaklaşık beşte ikisi, iki ya da üç oy kullanabiliyordu. 14-24 Nisan 1913’te bu durumu protesto etmek amacıyla yapılan bir grev sonucunda, hükümet bu yasanın değiştirileceği konusunda güvence verdi; ama I, Dünya Savaşı’nm çıkması bu değişikliği geciktirdi.
1 Ağustos 1914’te, I. Dünya Savaşı başlayınca, 1893 tarafsızlık antlaşmalarını hiçe sayan Alman imparatoru II. Wilhelm, 2 Ağustos’ta I. Albert’e Alman ordularının Belçika topraklarından geçeceğini bildiren bir ültimatom verdi. Albert, bu ültimatomu reddedince Almanya 4 Ağustos’ta Belçika’yı işgale başlayarak 20 Ağustos’ta Brüksel’e girdi. Başkomutanlığım I. Albert’in yaptığı Belçika ordusu, Yser Nehri’nin gerisine çekilmek zorunda kaldı; I. Albert, Belçika’nın işgal edilmemiş bölümündeki La Panne’ da karargâh kurdu. Liberaller, Katolikler ve sosyalistlerden oluşan Belçika Ulusal Birlik Hükümeti ise Fransa’da Le Havre’a yerleşmişti. Belçika Ordusu, Liege ve Anvers’i savunarak, Almanlar’ın Dunkerque ve Calais’ye geçmesini önledi, siper savaşlarında müttefiklerle işbirliği yaptı. Müttefiklerin 1918’deki genel saldırısının başlangıcında, Belçika ordularına Kral I. Albert komuta etti.
I. Dünya Savaşı’nda en çok zarar gören ülke olmakla birlikte Belçika kısa zamanda toparlandı. 6 Mayıs 1919’da, I. Albert ve hükümet birden çok oy hakkının kaldırıldığını ilan ettiler. Kadınların bir bölümüne de oy hakkı tanındı. Versailles Antlaşması ile, Alman sınırındaki Eupen, Malmedy ve Moresnet Belçika’ya verildi. Gene 1919’da İngiltere ile varılan bir antlaşma sonucunda, Belçika’ya, daha önce Alman egemenliğinde olan Ruanda ve Urundi üzerinde manda hakkı tanındı ve bu ülkeler Belçika Kongosu’ na bağlandı.
Sonraki yıllarda I. Albert ülkenin onarımı ve Alman işgalinde yıkılan sanayinin geliştirilmesi çalışmalarını yönetti. 1926’da krala, mali krizi önlemek için, altı ay ülkeyi tek başına yönetme hakkı verildi. Belçika’yı da etkisi altına alan 1929 Dünya Bunalı-mı’ndan sonra, 1932’de de hükümete bütçe açığının giderilmesi! için olağanüstü yetkiler tanındı.
I. Albert döneminde, Flaman milliyetçiliği güçlenmişti. 1922’de Flamanca, Fransızca ile birlikte resmi dil olarak kabul edildi. 1932’de ise Belçika iki dil bölgesine bölündü. Wallon eyaletlerinin resmi dili Fransızca, Flandre’ınki ise Flamanca olarak belirlendi.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi