Buckminster Fuller Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

FULLER, Richard Buckminster (1895-1983)

ABD’li mühendis, mucit, düşünür, yazar. Çeşitli çalışmalarıyla çağdaş mimarlık düşüncelerini etkilemiştir.

12    Temmuz 1895’te Massachusetts yakınlarında Milton’da doğdu, Carbondale’de öldü. Ortaöğrenimini Milton Akademisi’nde tamamladı. 1913’te girdiği Harvard Üniversitesi’nden 1914’te çıkarıldıktan sonra bir süre Quebec’de çalıştı, sonra aynı üniversiteye gene kabul edildi. 1915’te ikinci kez buradan çıkarılınca New York’a gitti ve çeşitli işlerde çalışmaya başladı. 1917’de askere çağrıldı. Maryland’deki Annapolis Deniz Kuvvetleri Akademisi’nde eğitim gördü, sonra cepheye gönderilerek savaş gemilerinde görevlendirildi. I. Dünya Savaşı bitince bir süre daha kaldığı Deniz Kuvvetleri’nden 1919’da ayrıldı. New York’a gelerek çeşitli şirketlerde satış müdürlüğü yaptı. 1922’de yapı sektörüne geçti. 1927’den sonra daha çok tasarımlar ve kuramsal çalışmalara ağırlık vermeye başladı, çeşitli buluşlarını sergiledi, düşüncelerini yayımladı.

1930’da Philadelphia’da çıkan T-Square Magazine adlı dergiyi satın alarak adını Shelter Magazine*e çevirdi. Ülkesinin o yıllarda içinde bulunduğu iktisadi bunalımı yansıtan, bundan çıkmak için önerilere yer veren bu dergiyi, 193 3’te Roosevelt’in başkan seçilmesi ve “New Deal” adıyla bilinen programını açıklaması üzerine onu desteklediğini göstermek amacıyla kapattı. 1936’da Phelps Dodge Corporation şirketinin araştırma bölümüne katıldı. 1942’de ABD’nin iktisadi sorunlarını araştıran bir komisyona üye seçildi.

Eğitim çalışmaları

1947’de Black Mt. College’a çağrılmasıyla bundan sonra uzun süre sürdüreceği üniversite ve yüksek okullarda konuk öğretim görevliliği ve konuşmacılık yaşamı başlamış oldu. 1948’de MIT’e (Massachusetts Institııte of Technology), 1956’da Güney Illinois Üniversitesi’ne konuk konuşmacı olarak gitti. 1958’den sonra aynı amaçla başka ülkelerden gelen çağrıları karşılamak üzere yurt dışı gezilerine çıktı, aralarında Güney Afrika, Hindistan, Japonya, İngiltere’nin de bulunduğu çeşitli ülkelerin üniversitelerinde dersler verdi, konuşmalar yaptı. 1959’da Güney Illinois Üniversitesi’nde araştırma profesörlüğüne getirildi.

1960’ta Londra’da 1963’te Mexico City’de toplanan 5. ve 6. UIA (Union Internationale des Archi-tectes-Uluslararası Mimarlar Birliği) kongrelerinde konuşmalar yaptı. 1963’te kent tasarımcısı Doksiyadis tarafından kurulan Delos Sempozyumu’na katıldı. NASA (National Aeronautics and Space Administra-tion-Ulusal Havacılık ve Uzay Çalışmaları Yöneticiliği) tarafından ileri düzeydeki araştırmaların Geliştirilmiş Strüktürler Bölümü danışmanlığına getirildi. 1964’te ABD’li ve SSCB’li bilim adamlarının bir araya gelerek ülkeleri arasındaki sorunları tartıştıkları toplantıda ülkesini temsil eden kurulda yer aldı. 1964, 1965 ve 1966’daki Delos sempozyumlarına katıldı.

Fuller ulusal ve uluslararası düzeyde ödüllere, onursal derecelere layık görülmüştür. AIA (American Institute of Architects-Amerikan Mimarlar Enstitüsü) onu 1952 ve 1959’da ödüllendirmiş, RIBA da (Royal1 Institute of British Architects-İngiliz Mimarları Krallık Enstitüsü) 1968’de mimarlık dalında altın madalya ile onurlandırmıştır.

Fuller’in düşünce ve tasarımlarını açıklamaya başladığı dönemde sanayileşmiş ülkelerin hemen hemen hepsinde konut sorunu üstünde çalışmalar yapılıyordu. Mimar ve kent tasarımcıları gerek Avrupa’da ve SSCB’de, gerekse ABD’de küçük ve ucuz konutlar ve ussal toplu yerleşmeler konularına eğilmeye, bu sorunlara gerçekçi çözümler aramaya başlamışlardı.

Fuller’in buluşlarından biri “Enerji/Sinerji (görevdeşlik) Geometrisidir. Bu, kürelerin sıkışık istiflenmesinden çıkarılan bir uzay örgütleme sorunudur. 1927’de Fuller istiflenmiş kürelerin enerji alışverişi sırasında karşılıklı etkileşerek düzenli ve kararlı (stabil) biçimler aldığını ortaya koymuştur. Onun ortaya attığı bu ilkeyi daha ilerde fizikçiler ve yaşambilimciler ayrı ayrı hem atom çekirdeğinin, hem de virüslerin yapısını matematiksel olarak anlatabilmek için kullanmışlar, doğada da uzay örgütlemesinin bu ilke uyarınca gerçekleştirildiğini ortaya koymuşlardır.

Dimaksiyon kavramı ve tasarımları

Fuller 1927’de “dimaksiyon” (dymaxion) kavramım ortaya atarak bu adla tasarımlar geliştirmiştir. Dimaksiyon, en fazla hareketlilik (dinamizm) ve en fazla (maksimum) etkinlik anlamına gelen sözcüklerden oluşmaktadır. Fuller bunu ilk kez, tümüyle endüstriyel yöntemlerle üretilecek bir konut tasarımında uyarlamıştır. Dimaksiyon Evi, gerek yapım yöntemi, gerekse plan düzeni bakımından alışılagelmiş konutlardan ayrılır. Altıgen planlı bu ev, ortasından geçen bir direğe tellerle asılarak taşman döşemeler üstünde yer almaktadır. Bir konut için gerekli her türlü donanım, taşıyıcı direğin çevresine yerleştirilerek evin her köşesine hizmet götürecek bir bütün olarak ele alınmıştır. Yapımda alüminyum, pleksiglas gibi yeni geliştirilen hafif, ama yüksek dirençli malzemeler kullanılmakta, kendi kendine açılıp kapanan kapılar, güneş enerjisini kullanan araçlar, ışık durumuna göre kendilerini ayarlayan perdeler gibi yenilikler önerilmektedir. Konuta içinde yaşanacak mekanik bir araçmış gibi yaklaşan tasarım bu nitelikleriyle, yapılagelen konutların somut bir eleştirisi de olmaktadır.

Fuller Dimaksiyon Evi’nin daha geliştirilmiş bir İkincisini Kansas Eyaleti’ndeki Wichita’da gerçekleştirmiştir. Burada savaş sanayiinin barışçı amaçlara yöneltilebileceğini, özellikle konut gereksinmesinin karşılanmasında kullanılabileceğini göstermek istemiştir. Wichita Evi de uçak üreten bir şirketin olanaklarıyla yapılmıştır. Burada da en ileri malzeme ve teknikler kullanılmaktadır. Fuller’in yine ortadaki bir direğe tellerle asılma ilkesine dayanarak oluşturduğu çok katlı yapı tasarımları da vardır.

Dimaksiyon tasarımları arasında bir otomobil tasarımı da bulunmaktadır. En fazla hareketlilik, en büyük etkinlik ilkesinden çıkılarak oluşturulan dört kişilik bu otomobil hava direncini en aza indirecek su damlası biçimindedir, üç tekerleği vardır, içinde bugün bile uygulanmayan kimi güvenlik önlemlerine yer verilmiştir. En özgün otomobil tasarımlarından birini oluşturan bu araçtan yalnızca üç deneme modeli yapılmış, üçüncüsü 1934’teki Chicago Fuarı’nda gösterilmiştir.

Fuller’in dimaksiyon adı altında yaptığı tasarımlar arasında tümüyle prefabrike bir banyo-duş-lava-bo-WC birimi de bulunmaktadır. Hazır olarak yerine takılabilen bu yapı öğesinin ağırlığı, yalnızca bir dökme demir banyo küvetinin ağırlığı kadardır. Dimaksiyon tasarımlarının bir başkası ise bir dünya haritasıdır. Eşkenar üçgenler ve karelerden oluşan bir on dört yüzlü üstüne yansıtılmış olan bu harita çeşitli kullanım kolaylıklarının yanı sıra anakaraların büyüklük ve biçimlerini değiştirmeden iletmesi nedeniyle ilginçtir.

Jeodezik kubbeler

Fuller’in buluşları arasında en önemlisi ve çağdaş mimarlığı en çok etkileyeni jeodezik kubbelerdir. Taşıyıcı strüktürler üstündeki çalışmaları onu 1947’de 20. yy’ın bu alandaki en önemli buluşlarından birine ulaştırmıştır. Fuller’in tasarımları içinde en yaygın uygulama alanını jeodezik kubbeler bulmuştur.Fulier daha sonra çekme güçlerinden yararlanmayı amaçlar yan gergi strüktürler üstünde de çalışmalar yapmıştır.

Fuller’in çok sayıda geleceğe yönelik tasarımı da vardır. Su altında ve üstünde kurulacak yerleşmeler, yüzer kentler, ayda kurulması tasarlanan üsler, sağlıksız kent bölgeleri için yenileştirme önerileri geliştirmiştir. Bunların en ünlüsü bir büyük kentin üstünü tek bir jeodezik kubbeyle örtmeyi öngören tasarımıdır. Böylece, denetlenebilen iklim koşulları oluşturularak daha ucuz ve rahat bir yaşam ortamı yaratılabileceğini savunmaktadır.

Fuller’in buluş ve tasarımlarının yanı sıra dünya görüşü de ilgi çekicidir. Yeryüzü kaynaklarının daha iyi kullanılmasıyla bütün insanların bolluk içinde yaşayabileceğini, bunun da daha etkin tasarımlarla sağlanabileceğini düşünmektedir. Herkesin aynı oranda yararlanabileceği daha iyi yaşam koşullarının yaratılması için insanları değiştirmeyi amaçlayan devrimler yerine onların fiziksel çevrelerini değiştirmeyi amaçlayan bir tasarım devrimi düşünmektedir. Böyle bir düşüncenin dar alanlar içinde düşünmeye alışmış politikacılar aracılığıyla değil, bütün insanlığı, bütün dünyayı göz önüne alan bilim adamları ve tasarımcılar tarafından gerçekleştirilebileceğini savunmaktadır.

Buradan yola çıkarak “tüm yeryüzü” kavramını ortaya atmış, dünyanın çok iyi kullanılması gereken bir uzay aracı olduğunu söylemiştir. Bu düşüncelerini uygulayabilmek, yayabilmek amacıyla 1962’de Güney Illinois Üniversitesi’nde “Yeryüzü Kaynaklarının, İnsan Gereksinim ve Eğilimlerinin Envanteri” adını taşıyan bir araştırma birimi kurmuş, UIA’nın 10 yıl sürecek yoğun bir tasarım bilimleri eylemini başlatmasını istemiştir.

Mimarlığa katkıları

Fuller mimar olmamakla birlikte bu alana taşıyıcı sistemler, yapı öğelerinin sıkışık yerleştirilmesi, endüstriyel üretim olanaklarından yararlanma gibi konulardaki buluş ve tasarımlarıyla önemli katkılarda bulunmuştur. O yalnız akılcı ve yararcı bir mühendis, bir tasarımcı değil, aynı zamanda da bir sanatçıdır. Az bilinen yanlarından biri ozanlığıdır, destansı şiirlerini kitap olarak yayımlamıştır. Bu yanı onun sanatçılarla bilim adamlarını, mühendisleri birbirlerinden ayrı uzmanlar olarak görmeyen, hepsini aynı amaca yönelik bir bütün içinde düşünen dünya görüşüyle de uyum içindedir. Bu özelliği Fuller’e 1962’de Harvard Üniversitesi’nin bir yıl süreli Charles Eliot Norton profesörlüğünü kazandırmış, burada konusu şiir olan dersler vermiştir.

•    YAPITLAR (başlıca): Tasarım: Dimaksiyon Evi, 1927-1929; Dimaksiyon Otomobili (S.Burgess ile), 1927-1934; bir orta direğe tellerle asılı on katlı apartman tasarımı, 1927; Dimaksiyon Banyosu, 1937; Dimaksiyon Dünya Haritası, 1943; New York’ta Manhattan’m üzerini örtecek bir jeodezik kubbe tasarımı, 1962; denizaltında bir ada tasarımı, 1963; New York’ta Harlem bölgesinin yeniden düzenlenmesi tasarımı (S. Sadao ile) 1965; piramitsel kent tasarımı, 1966; Triton City yüzer kent tasarımı (S. Sadao ile), 1968. Yapı: Wichita Evi, 1944-1946, Kansas/ABD; Ford Motor Şirketi River Rouge Jeodezik Kubbesi, 1952-1953, Michigan/ABD; Kabil Fuan ABD Pavyonu, 1956, Afganistan; Union Tank Car Şirketi Bakım-Onanm işliği, 1957, Luisiana/ABD; Moskova Fuan ABD Pavyonu, 1959; R.B. Fuller Evi, 1959, Illinois/ABD. Kitap: 4-d, 1927; Planfor Industrialization of Brazil, 1944, (“Brezilya’nın Sanayileşmesi İçin Plan”); World Housıng, 1944, (“Dünya Konut Sorunu”); No More second Hand God, 1963; Ideas and Integrities, 1963; (“Düşünceler ve Bütünlemeler”) The Unfinished Epic of Industrialization, 1963, (“Sanayileşmenin Bitmemiş Destanı”); B. Fuller’s Exten-ded Autobiographical Sketch, 1965, (“B. Fuller’in Genişletilmiş Otobiyografisi”); What I have Leamed, 1966, (“Öğrendiklerim”); / seem to be a Verb (F. Agel ve Q. Fiore ile), 1970, (“Sanki Fiil Gibiyim”); Utopia or Oblivion, The Prospects for Humanity, 1972, (“Ütopya ya da İlgisizlik: İnsanlığın Geleceği”); Design Science Deca-de, 3 cilt, I. Inventory ofWorld Resources, Human Trends and Needs, II. The Design İnitiative, III. Comprehensive Thinking, (ty), (“Tasarım Bilimi Onyılı, I.Yeryüzü Kaynaklarının, İnsan Eğilim ve Gereksinmelerinin Envanteri, II.Tasarım Girişimi, III.Geniş Kapsamlı Düşünme”).

•    KAYNAKLAR: R.W.Marks, The Dymaxion World Buckminster Fuller 1966; J.McHale, Buckminster Fuller, 1962; J.Meller (der.), The Buckminster Fuller Reader, 1972; D.Sharp, Sources of Modern Architecture, 1967.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski