BARAK BABA ( ? – 1308)
Türk erenlerinden. Bektaşî inançlarının yayılmasına, halk arasında barış ve kardeşlik sevgisinin gelişmesine öncülük etmiştir.
Yaşamıyla ilgili yeterli, kesin bilgi olmamakla birlikte, kimi kaynakların bildirdiğine göre Tokat’ta doğmuş, Geylân’da öldürülmüştür. Babasının yörenin ileri gelenlerinden olduğu söylenir. Bir süre Tokat yörelerinde dolaşmış, sonra Bektaşî inançlarını benimsemiş, Ali sevgisine kapılmış, o dönemlerde Anadolu’da bucak bucak dolaştıkları söylenen “Rum Abdalları”nın etkisinde kalmış, daha sonra kendini büsbütün Bektaşîlik’e vermiş, çevresine toplanan büyük bir kalabalıkla inançlarını yaymaya başlamıştır.
Kaynakların Barak Baba ile ilgili olarak verdiği bilgilerde olağanüstü başarılarıyla dolu söylentiler ağır basmaktadır. Bu söylentilere göre Barak Baba saçını, sakalını, kirpiklerini, bıyığım keser, Bektaşî deyimiyle, “çar darb” olur dolaşır; çevresindekileri etkilemek için başına, o güne değin görülmemiş biçimde bir başlık giyer, çenesinin ön dişlerini söküp çıkarırmış. Haika iyilik eder, insanların birbirlerini sevmelerini, saymalarını önerir, bütün kötülüklerin bencillikten, dünya varlığına aşırı bağlılıktan kaynaklandığım ileri sürermiş. Bu sevecen davranışları yüzünden, başta Gazan Han olmak üzere, çağının Moğol büyükleri kendisini çok sever sayarlarmış. Bu kaynaklarda bir ara Moğal yönetimince Geylân’a elçi olarak gönderildiği, ancak bir ayaklanma sonucu acımasızca öldürüldüğü söylenir. Ölümünden dolayı büyük üzüntü duyan Moğollar Barak Baba adına Sultaniye’de büyük bir türbe yaptırmışlar.
Barak Baba, Anadolu’da tarikat sevgisini yayan, özellikle halk kesiminde, etkili bir kişi olarak bilinir. Yunus Emre bir şiirinde Barak Baba’nın adını anarak Tapduk Emre’nin yakını olduğunu ileri sürer.
Yaygın söylentilere göre, Barak Baba’nın inançları insan sevgisi, barış duygusu, birlik, kardeşlik konularında yoğunlaşır. İnanç ayrılıkları, din değişiklikleri insanların barış içinde, kardeşçe yaşamalarına engel değildir. Tanrı insanın gönlündedir, bu nedenle kişinin içinde kötü düşüncelerin yeri olmamalıdır; insanlar arasında en iyi yaklaşım sevmek, sevilmektir. Dinlerin getirdiği katı kurallar gerekli değildir. Gerekli olan arınmış bir gönülle yaşamak, insan sevgisinin dışında iyi, güzel bir eğilim tanımamaktır.
Barak Baba’nın etkisi 13. yy ortalarından başlayarak Anadolu’nun geniş bir kesimine yayılmış; izinden yürüyen Baraklular adı verilen topluluk, onun inançlarını kurumlaştırmış, özellikle Bektaşîlik’in kurucu ilkeleri durumuna getirmiştir. Büyük illerden çok kırsal bölgelerde tutulan Baraklular’ın davranışları dinin getirdiği değişmez, ağır kurallarla bağdaşmayan bir yaşama biçimini içerir. Düşüncelerinden, inançlarından dolayı uzun süre Anadolu ulularından, ermişlerinden sayılarak kutsallaştırılması etkisinin derinliğini gösterir.
• KAYNAKLAR: A. Gölpınarlı, Yunus Emre, 1936;İ.Z. Eyuboğlu, Bektaşîlik, 1980.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi