Cezayir Kurtuluş Savaşı
20. yy’ın en kanlı kurtuluş mücadelelerinden biri oldu. 1954’ten Cezayir’in Fransa’ya karşı bağımsızlığını kazandığı 1962’ye değin geçen sekiz yıl içinde yaklaşık 1,5 milyon Cezayirli bu savaşta can verdi. 19. yy’dan bu yana süren sömürgeciliğe son veren en önemli dönüm noktalarından biri olmuştur. Etkileri Arap ve İslam dünyasını aştı ve öteki azgelişmiş ülkelere de uzandı. Fransa’nın siyasal yaşamında da önemli etkiler doğurdu. Cezayir Savaşı üstüne Fransa’ da patlak veren bunalım 1958’de II. Dünya Savaşı kahramanı General De Gaülle’ün tekrar iktidara dönüşüne ve beşinci Cumhuriyet’in ilanına yol açtı. Fransa’nın sömürgelerini tasfiye süreci başladı.
Cezayir Kurtuluş Savaşı’nı başlarında ülkenin ilk cumhurbaşkanlığına getirilen Ben Bella olmak üzere 9 “tarihsel önder” in yönetimindeki Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLN) başlattı. 1 Kasım 1954’de Cezayir’in güneydoğusundaki ülkenin en yüksek dağı olan Aures’te gerilla savaşı biçiminde başlatılan mücadele tüm ülkeye yayıldı. 1956’da Ferhad Abbas başkanlığında Cezayir Geçici Devrim Hükümeti kuruldu. Hükümet, Arap dünyasının önderliğini yapmakta olan Mısır Başkanı Cemal Abdülnasır, komşu Tunus ve Fas başta olmak üzere Arap ülkeleri, başta Çin olmak üzere çeşitli sosyalist ülkeler ve birçok yeni bağımsızlığını kazanmış ülke tarafından tanındı.
FLN, Ulusal Kurtuluş Ordusu (ALN) adında bir silahlı kol yarattı. Kırsal bölgelerde “Müca-hidler” olarak tanınan Cezayir kurtuluş savaşçıları denetimi ellerinde tuttular. Büyük kentlerde ve başkent Cezayir’de Fransız sömürgeciler ve “Kara Ayaklar” (pieds noirs) adı verilen, Avrupa’nın çeşitli yerlerinden gelip yerleşenler ile yerli Arap Müslümanlar arasında aralıksız kanlı çatışmalar oldu.
1962’de De Gaulle yönetimi ile Cezayir Geçici Devrim Hükümeti arasında Eviana kentinde
yapılan banş görüşmelerinden sonra Temmuz ayında Cezayir bağımsızlığını kazandı ve Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti kuruldu. Avrupa kökenli bir buçuk milyon dolayında kişi Cezayir’i terketti.
Kurtuluş Savaşı ’nı hazırlayan koşullar II. Dünya Savaşı yıllarına dayanır. II. Dünya Sava-şı’ndan önce Cezayir’de Fransızlar’a karşı üç ana akım göze çarpmaktaydı. Bunlardan birincisi Messali Hac önderliğindeki işçi-köylü tabana dayalı radikal düşünceli PPA-MTLD (Parti Populaire Algerien- Mouvement de Triomphe pour des Libertes Democratiques/ Cezayir Halk Partisi-Demokratik Özgürlüklerin Zaferi Hareketi), İkincisi Ferhat Abbas önderliğindeki UDMA’nın (Cezayir Manifestosu için Demokratik Birlik) Fransa ile Cezayir’in özerklik statüsü içinde birleşmesini savunan liberal aydın hareketi, üçüncüsü de Şeyh Abdülhamid Ben Badis’in İslamcı Ulema Hareketi idi. Ben Badis “Kültürümüz İslam,dilimiz Arapça, vatanımız Cezayir’dir” sloganını ortaya atmıştı. 1945’te Fransız sömürge yönetiminin Setif kentinde 45.000 Cezayirli’nin ölümüyle sonuçlanan katliamı üzerine PPA-MTLD’nin bir bölümü silahlı mücadele hazırlığına girişti. Bu kadro daha sonra FLN’i kurdu ve silahlı mücadeleyi başlattı. Ulema Hareketi ’nin kadroları ile Ferhat Abbas bir süre sonra FLN’e katıldılar. Kuşaklar boyu Cezayir’de radikal bağımsızlıkçı akımın simgesi durumunda olan Messali Hac ise MNA (Mouvement National Algerian – Cezayir Ulusal Hareketi) adıyla ayrı bir örgüt kurarak bağımsızlık savaşından koptu. Ancak, Fransız sömürge yönetimine karşı Cezayir’de var olan ana akımlan bünyesinde toplayabilen FLN, Cezayir halkını saflannda birleştirdi ve Ben Bella önderliğindeki Kurtuluş Savaşı tarihin en amansız bağımsızlık mücadelelerinden biri olarak zafere ulaştı.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi