Peter Behrens Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

BEHRENS, Peter (1868-1940)

Alman mimar, endüstri tasarımcısı. Endüstri çağının gereklerine uygun bir mimarlığın gelişmesine öncülük etmiştir.

Hamburg’da doğdu. Kimi çağdaş mimarlar gibi o   da ressam olarak işe başladı. 1886-1889 arasında Karlsruhe ve Düsseldorf uygulamalı sanatlar okullarında resim ve grafik eğitimi gördü. 1890’dan sonra pek çok çağdaşı gibi İngiliz tasarımcı William Morris’ den yayılan, endüstri ürünlerinin biçimlendırilmesin-de sanatçıların da görev alması gerektiği düşüncelerinin etkisiyle önce uygulamalı sanatlara, sonra da mimarlığa yöneldi. Münih’de ressam ve grafikçi olarak çalıştığı sırada, 1893’te Yeni-Sanat (Art-Nou-veau) akımının bu kentteki kurucuları arasında yer aldı. 1897’de de el işlerine sanatı sokmayı amaçlayan “Vereinigte Werkstâtten” (Birleşmiş işlikler) adlı sanatçılar birliğinin kurucularından biri oldu.

1899’da Hessen büyük dükünün çağrısına uyarak Darmstadt’ta kurulmuş olan “Künstlerkolonie”ye (Sanatçılar Kolonisi) katıldı. Kendilerini “Yedileı” diye de adlandıran bu sanatçıların amaçlarından biri güzel sanatların çeşitli dallan arasında daha yakın bir ilişki kurulmasını sağlamaktı. Behrens ilk mimarlık yapıtı olan kendi evini de 1901’de bu kentte yaptı. 1902-1903 yıllarında Nürnberg Uygulamalı Sanatlar Müzesi’nin açtığı kursları yönetti, 1903’te de Düsseldorf Uygulamalı Sanatlar Okulu’nun yöneticiliğine getirildi.

1907’de kendisi için dönüm noktası sayılabilecek bir öneriyi kabul ederek Berlin’e gitti ve burada elektrikli araçlar üreten AEG firmasının tasarım biriminde sanat danışmanı oldu. Görevleri arasında endüstri tasarımcılığının yanı sıra bu firmanın çeşitli yapılarının tasarlanması da bulunuyordu, bu da onun mimarlık sorunlarına yönelmesine neden oldu. Behrens, 1922 ’de Viyana Akademisi’nin Mimarlık Bölümü yöneticiliğine getirildi. 1936’da Berlin’deki Prusya Güzel Sanatlar Akademisi’nin Mimarlık Bölümü yöneticiliğine atandı. Dört yıl sonra da bu kentte öldü.

Behrens’in etkin olduğu 19. yy sonu ile 20. yy başındaki yıllarda Avrupa sanatı çeşitli etkiler altındaydı. İngiltere’de başlayan Arts and Crafts (Sanatlar ve Elsanatları) akımı, özellikle endüstri ürünleri tasarımının yetkin sanatçılarca yapılmasına ilişkin düşüncelerle, uygulamalı sanatları etkilemişti. Güzel sanatlarda ve mimarlıkta tarihsel üslupların kullanılmasına karşı çıkanların geliştirdiği, dekoratif yanı ağır basan bir üslup olan Yeni-Sanat ise 1890-1910 yılları arasında hemen hemen bütün Avrupa ülkelerinde önde gelen sanat akımıydı. Almanya’da da 1907’de “Deutsche Werkbund” adlı bir dernek kurulmuştu. Zamanın önde gelen sanatçı ve tasarımcılarının üyesi olduğu bu derneğin amacı genel olarak tasarım, özel olarak da endüstri tasarımı alanındaki karışıklığa son vermek için güzel sanatçılar, uygulamalı sanatçılar ve mimarlar arasında bir işbirliğini gerçekleştirmekti. Bu yıllar aynı zamanda Alman ekonomisinin oldukça güçlenmiş olduğu bir dönemdi. Almanya kendini öteki endüstri ülkelerinin önüne geçirecek daha geniş bir politik etki arayışı içindeydi. Endüstrisi de buna koşut olarak bu ülkenin gücünü vurgulayacak, simgeleyecek girişimlere açılmaya başlamıştı. Berlin önemli merkezlerden biri durumuna gelmişti.

Böyle bir ortamda çalışmaya başlayan Behrens, bir yandan bu akımlardan etkilenmiş, bir yandan da kendi yapıtlarıyla etkili olmuştur. İlk çalışmaları Yeni-Sanat etkisindeki resim ve grafiklerdir. Münih’teki çalışmaları arasında bir cam fabrikası için yapmış olduğu, seri olarak üretilecek bardakların tasarımı da vardır. Mimarlığa önce sergi pavyonları düzenlemeleriyle geçmiş, bunu daha sonra Darmstadt’daki kendi eviyle başlayan bir dizi konutun tasarlanması izlemişti. AEG firmasına geldiği zaman artık her iki tasarım alanında da belli bir deneyim düzeyine ulaşmıştı. Buradaki çalışmaları yalnızca, lamba, vantilatör, dinamo vb. gibi elektrikli araçların tasarımını değil, aynı zamanda bu firmanın ambalajlarının, broşürlerinin, afişlerinin, başlıklı kağıtlarının tasarımını da kapsıyordu. Ayrıca satış yerlerinin, sergi alanlarının düzenlenmesi ve üretim yapılarının tasarımı da görevleri arasındaydı. İşte bu sonuncu, onun, çağdaş mimarlık diye adlandırılan endüstri çağı mimarlığının kimi önemli yapıtlarını oluşturmasına yol açmıştır.

Behrens’in Berlin’deki en önemli yapısı AEG firmasının Türbin Fabrikası’dır. Bu yapı endüstri çağının ilk özgün mimarlık yapıtlarından biri sayılır. Dikdörtgen bir planı vardır, yan duvarları arasındaki açıklık 25,6 m’dir. Yapının üstü bir çelik-cam kons-trüksiyonla örtülerek içinde bulunan işliklerin doğal ışıktan yararlanması sağlanmıştır. Behrens, aşağıya doğru incelen ve mafsallar üstüne oturan çelik taşıyıcı ayakları yapı yüzünde dışa taşırarak, bunların arasındaki cam yüzeyleri de yükseldikçe içeri çekilen bir eğimle düzenleyerek ritmik bir hareketlilik sağlamış, böylece işlevsel olan bu yapıya büyük bir anlatım gücü kazandırmıştır. Fabrikanın dar yüzü ise, iki yanında yer alan köşe pilonlarıyla daha kitlesel b:r etkiye sahiptir. Yapının biçimlenmesinde daha önceki mimarlık üslupları esin kaynağı olmamıştır, hatta kimi ayrıntıları daha ilerde kullanılan biçimlere öncülük etmiştir.

Behrens I. Dünya Savaşı’na değin bu firma için Berlin’de başka üretim yapıları da tasarlamıştır. Ayrıca gene bu firmanın işçileri için Berlin yakınlarında Henningsdorf’ta kurulan konut yerleşmesinin tasarımını da o yapmıştır. Bu dönemde yeni-klasikçi (neo-klasik) bir anlayışla oluşturduğu yapıları da vardır. Bunlar kendilerini, böyle bir anıtsallık anlayışıyla simgelemek isteyen mal sahipleri için yapılmış yönetim yapılarıdır.

Behrens I. Dünya Savaşı’nı izleyen yıllarda Alman dışavurumcu (ekspresyonist) mimarlarının doğrultusundaki tasarımlara yönelmiştir. Onun yapılarında da tuğla ve fayans egemendir, bunların sarkıt-dikitleri anımsatacak biçimde kullanılmasıyla belli bir plastik etki elde edilmek istenmiştir. Ama Behrens bir süre sonra gene daha yalın biçimlere dönmüştür. Bu dönemdeki yapıtları artık eskisi kadar etkili değildir. Gene de İngiltere’de 1925-1926’da yaptığı W.J. Bas-set-Lowke Evi, bu ülkede 1930’ların başına değin yapılmış az sayıdaki çağdaş mimarlık örneklerinden biri olarak etki yapmıştır.

Behrens,biri endüstri tasarımı,öteki de mimarlık olmak üzere tasarımın iki dalında öncülük etmiş olması nedeniyle önem taşır. İlk kez onun gibi çok yönlü bir sanatçı-mimarın (Darmstadt’da bulunduğu sırada tiyatroyla da ilgilenmiştir) önde gelen bir endüstri kuruluşunun sanat danışmanlığına getirilmesi, endüstri tasarımında bir dönüm noktasıdır. Daha önce ürünlerin biçimlendirilmesini uzman olmayan ellere bırakmakta sakınca görmeyen endüstri, sanatçıların bir süreden beri dile getirmekte oldukları kaygıyı paylaşmaya başlamakta, günlük araç ve gereçlerin de birer sanat yapıtı gibi ele alınabileceğini kabul ederek, bunların tasarımına sanatçıların da katkısını sağlamak için ilk girişimlerde bulunmaktadır. Bu da günümüzde bağımsız bir uğraş alanı durumuna gelmiş olan endüstri tasarımcılığınm gelişmesine yol açan etkenlerden biridir.

Behrens’in asıl önemli katkısı mimarlık alanındadır. Yapıtlarıyla o zamana değin mimarların uğraş alanı içinde sayılmayan bir konuyu, üretim yapılarının tasarımını, bu uğraş alanına katarak yeni bir dönemin öncüsü olmuştur. Yaptığı fabrikalarla bu alandaki ilk özgün örnekleri vermiş, kendinden sonraki mimarları etkilemiştir. Yapıtlarında duvara gömülü sütunlar, üçgen çatı alınlıkları gibi geleneksel mimarlığın biçim diline özgü öğeleri kullanmışsa da, yapıtları ayrıntılarındaki yalınlıkla, kimi yerde taşıyıcı strüktürü dışa yansıtan biçimleriyle, çelik taşıyıcıları ve geniş cam alanlarıyla, çağdaş yapı malzemeleri ve yapım yöntemlerinin kullanıldığı, daha önceki üslupların yinelenmesine gerek görülmeden bir amtsallığa erişen yapılar olabilmişlerdir.

Behrens’i çağdaş mimarlık açısından öne çıkartan, yaşamının ve yapıtlarının incelenmesini ilginç kılan, bunlardan da önemli bir etken daha vardır. Bu da, çağının önde gelen tasarım işliklerinden biri olan Berlin’deki bürosunu, genç mimarların çalışma olanağı buldukları bir uğrak yeri durumuna getirmiş olmasıdır. Gerçekten de yüzyılımızın en büyük dört mimarından üçünün bu olanaktan yararlanmış oldukları görülür: Walter Gropius 1907-1910, Ludwig Mies van der Rohe 1908-1911, Le Corbusier de 1910-1911 yıllarında Behrens’in bürosunda çalışmışlardır. Onun uluslararası alana yaptığı katkıyı bu açıdan da değerlendirmek gerekir.

Behrens yapıtlarıyla, mimarlığa yaklaşımıyla, kendinden sonrakileri etkilemesiyle, 20. yy başında çağdaş mimarlığın gelişmesine en önemli katkısı olan mimarlar arasındadır.

•     YAPITLAR (başlıca): Yapı veTasarım: AEG firması için çeşitli endüstri tasarımları, 1907-1913; AEG İşçileri için Konut Yerleşmesi, 1907-1913, Henningsdorf/Berlin; AEG Türbin Fabrikası, 1908-1909, Berlin; AEG Yüksek Gerilim Fabrikası, 1910-1912, Berlin; AEG Küçiik Motorlar Fabrikası, 1910-1912, Berlin; AEG Büyük Makineler Fabrikası, 1910-1912, Berlin; Mannesmann Yönetim Yapısı, 1911-1912, Düsseldorf; Alman Büyükelçilisi, 1911-1912, St. Petersburg (Leningrad); Continental Firması Yönetim Yapısı, 1913-1920, Hannover; HoechstBoya Fabrikası, 1920-1925, Frankfurt. Kitap: Feste Lebens und der Kunst, 1900; Bezlebungen der kiinstlerisehen mıd teehnisehen Probleme, 1917. (“Sanatsal ve Teknik Sorunlar Arasındaki İlişkiler”); Uas Ethos und die Umlagerung der kiinstlerisehen Probleme, 1920, (“Sanat Sorunlarının Yer Değiştirmesi ve Ahlak”).

•    KAYNAKLAR: P.J. Cremers, Peter Behrens, sein Werk von 1909 bıs zur Gegenıvart, 1928; K.M. Grimme (der.), Peter Behrens und seine Wiener Akademısche Meisterschu-le, 1930; G. Hatje, Knaurs Lexikon der Modernen Architektur, 1963.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski