20-21 Mayıs Olayları Nedir, Tarihi, Hakkında Bilgi

20/21 MAYIS OLAYI

27 Mayıs hareketinin kolaylıkla başarıya ulaşması, harekât Silâhlı Kuvvetler adına yapıldığı halde bunun temsilcisi ola rak sadece 38 kişinin ön planda kalması bu işe başından katılmış bazı subayları karşı cepheye itmişti. Daha sonra iki ayaklanma girişiminde bulunacak olan Talât Aydemir de bunlardan biriydi. Aydemir, Harp Okulu komutanı olarak 22 şubat 1962’de bir hükümet darbesi için harekete geçmiş, ancak başarıya ulaşamadığı halde hiç bir ceza görmeden, sadece arkadaşlarıyle birlikte emekliye ayrılarak olayın içinden sıyrılmıştı.

22 Şubat Olayı’ndan sonra kendisiyle görüşenlere Aydemir, hükümet hakkında ağır suçlamalarda bulunuyor, başta Başbakan İnönü olmak üzere, yöneticilere âldeta meydan okuyordu. 22 şubattan sonra, kendisiyle birlikte emekliye ayrılan Fethi Gürcan, Cevat Kırca, Osman Deniz, Selçuk Atakan, İlhan Baş, Adnan Çelikoğlu gibi arkadaşlarıyle sıkı işbirliğini sürdüren Aydemir, 1963 nisan sonlarında yeni bir hükümet darbesi için hazırlıklarını tamamlamıştı. Bu girişimde kuvvet olarak muhafız alayı birliklerinden, Harp Okulu öğrencilerinden, Ankara’daki 229. Piyade Alayı’ndan, gene Ankara’daki Zırhlı Birlikler Okulu tank grubu ile Merzifon hava üssünden yararlanacaktı.

Kokteylden ihtilâle

Ayaklanmanın lideri emekli albay Talât Aydemir 20 mayıs akşamı Yenişehir’deki kokteyl salonlarından birinde kendisine yakın bazı basın mensuplarıyle sohbet ettikten sonra gece yarısından önce, Türk Silâhlı Kuvvetleri İhtilâl Genel Karargâhı olarak seçilen Harp Okulu’na gitti. Üzerinde üniforma vardı. Aynı şekilde öbür arkadaşları da üniformalarını giymişler ve komutasını ele alacakları birliklere dağılmışlardı. O saatlerde hükümet durumdan haberliydi ve Başbakan İnönü, ö-bür kabine üyeleriyle birlikte durumu toplu halde görüşmek üzere Çankaya’da, Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in yanındaydı.

Aydemir’e bağlı birlikler saat 23 sıralarında harekete geçerek şehrin Kızılay, Bakanlıklar, Sıhhiye gibi belli başlı merkezlerini tuttu ve bu arada radyoevi ele geçirilerek İlhan Baş tarafından devrim bildirilerinin okunmasına başlandı. Olayın bu aşamasında Başbakan İnönü, beraberindeki bakanlarla birlikte Hava Kuvvetleri Karargâhı’na gitmiş, Cumhurbaşkanı da Çankaya’dan ayrılmıştı.

Gece yarısından biraz sonra Aydemir kuvvetleriyle hükümete bağlı kuvvetler arasında silâhlı çatışma başladı. Aydemir’in asıl gücü Harp Okulu öğrencilerinden oluşuyordu. Muhafız Alayı’ndan istenen yardım sağlanamamış, 229. Piyade Alayı’ndan ancak küçük bir grup çatışmaya katılmıştı. Merzifon hava üssünden beklenen destek ise hiç bir vakit alınamadı. İki taraf kuvvetleri arasında, özellikle Bakanlıklar çevresindeki çatışma sabahın erken saatlerine kadar sürdü. Gerek Muhafız Alayı’nda, gerek Bakanlıklar çevresindeki çarpışmalarda muhafız alayı komutan yardımcısı binbaşı Cafer Atillâ ile onbaşı Haşan Akkan, er Mustafa Gültekin, Mustafa Şakır, Mustafa Şahin ölmüş, bu sırada yaralanan hava albayı Fehmi Erol da kurtarılamamış, Harp Okulu komutanı tuğgeneral Kemalettin Akın da yaralanmıştı.

20/21 mayıs gecesi boyunca çarpışmaların seyrine göre Ankara Radyosu taraflar arasında birkaç kere el değiştirdi. Sabaha karşı Aydemir’e bağlı kuvvetler geri çekilmeğe ve dağılmağa başladı. Bundan birkaç saat sonra Aydemir olumlu bir sonuç alamayacağını anlayarak karargâhından ayrıldı. Öğleye doğru da saklandığı yerde yakalandı.

Bu olay nedeniyle 106’sı Ankara’da olmak üzere 151 kişi tutuklandı. Mamak’ta kurulan askerî mahkemedeki yargılamalar sonunda 1 459 Harp Okulu öğrencisinin okulla ilişkileri kesildi, bunlardan 75’i cezalandırıldı. Öbür sanıklardan 7 kişi idama mahkûm oldu ve Talât Aydemir ile Fethi Gürcan’ın idam cezalan yerine getirildi; 29 kişi ömür boyu, 12 kişi 15 yıl, 5 kişi 12 yıl, 2 kişi 8 yıl, 2 kişi 6 yıl, 14 kişi 5 yıl, 23 kişi 4 yıl 2 ay, 4 kişi 1 yıl, 2 kişi 10 ay, 6 kişi de 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Daha yeni Daha eski