Ercüment Kalmık Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

Ercüment KALMIK Ressam (İstanbul 1908-1971).

Nişantaşı Sultanisi, Ankara Lisesi ve British School’da ortaöğrenimini tamamladıktan sonra Sanayii Nefise Mektebi’ne girdi, bu okulun akademi olduğu yıl (1937) diplomasını aldı. Daha sonra Ercüment Kalmık’ı, uzun yıllar Cumhuriyet gazetesi ressamı, çeşitli yayınların illüstras-yoncusu olarak görüyoruz. Bu gazete, kitap ve dergi ressamlığındaki teknik kolaylığı, onu bir süre daha köklü çalışmalardan alıkoydu. 1940’ta Paris’e gitmesi, Kalmık’ın hayatında yeni bir dönemin başlangıcıdır. Orada, bir yandan Andre Lhote Atelyesi’nde, bir yandan da Sor-Donne Üniversitesinin sanat tarihi kurslarında çalıştı. İtalyan Hükûmeti’nin bir bursuyle Roma’da, A.B.D.’nin çağrısıyle altı ay kadar A.B.D.’de kaldı, özellikle kızılderili sanatı üstünde incelemeler yaptı.

Paris’ten İstanbul’a dönünce ilkin Ankara Kız Öğretmen Okulu’na, sonra Nişantaşı Kız Lisesi’ne resim öğretmeni oldu. Ama, Ercüment Kalmık, resim sanatının değişik değişik teknikler üstündeki bilgisi İstanbul Teknik Üniversitesi’nin dikkatini çekmişti: az sonra Mimarlık Fakültesi’ne renk ve biçim düzenlemesi öğretmeni olarak atandı. Genç mimarlık öğrencilerine aşıladığı sanat ve resim sevgisi, bilgisi İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nin kendisini Temel Eğitim kurslarını yönetmekle görevlendirmesine yol açtı. Renklerin armoni sistemleri ve Tabiata ve sanata doğru adlı iki kitabiyle, dergi ve gazetelerde yayımladığı yazılarla Kalmık, değerli bir sanat yazar ve eleştiricisi olduğunu da göstermişti.

Ercüment Kalmık’ın resim sanatına bağlı türlerinde çalışmış, bu türlerin kendilerine özgü tekniklerini incelemişti. Yağlıboya, guvaş ve suluboya, gravür, fresk ve mozaikle duvar süslemeleri gibi ayrı tür ve teknikleri başarıyle yürütmüştü.

İlk yapıtlarında bir çeşit illüstrasyonculuk (gazete, kitap ressamlığı) göze çarpar. Bu, uzun yıllar basın dünyasında çalışmış olmasından doğan bir özellikti. Paris’te Andre Lhote Akademisi’ndeki çalışmalarından sonra Kalmık’ın kişilisinde. üslûbunda belirli bir değişiklik görülür. Artık, hikâyecilikten kurtulmuş, plastik değerlere eğilmiştir. Çizgi ve renklerindeki soyutlamalar ise onu doğadan büsbütün uzaklaştırmamıştır. Kayıklar. Oyuncakçı, İstanbul limanı, Balıklı natürmort gibi büyük çaptaki yapıtlarında biçimler, müzikal arabesklerle tuvali kaplar, renkler başarılı uyumlarla gözü okşar.

Çizgisel düzenlemelerindeki rahatlık ve plastik kaygısı Kalmık’ın muşamba kazılarında (linografilerinde) daha da belirgindir. Ölümünden iki, üç yıl önce Taksim Sanat Galerisi’nde açt’ı linografi sergisinde bu türün güzel örneklerini göstermişti. Renkli linografilerde her renk için ayrı bir kalıp kullanmak gerektiği halde, Kalmık, değişik renkleri tek bir kalıba toplamak gibi teknik bir başarı da sağlamıştı.

Daha yeni Daha eski