Eskişehir-Kütahya Savaşları Nedir, Tarihi, Haritası, Hakkında Bilgi

KÜTAHYA-ESKİŞEHİR MUHAREBELERİ  

Yunan ordusunun İkinci İnönü yenilgisinden sonra giriştiği saldırı (10 temmuz 1921) üzerine 14 temmuzda başlayan ve 25 temmuzda Türk ordusunun Sakarya nehrinin doğusuna çekilmesiyle sonuçlanan savaşlar.

İkinci İnönü Savaşı ndan sonra yunan ordusunda geniş bir hazırlık göze çarpıyordu. Yunanistan’da yeni kuralar silâh altına alınıyor ve Küçük Asya ordusu başkomutanı Papulas’ın istediği 50 000 kişilik destek gücünün sağlanmasına çalışılıyordu. Kral Konstantin türk ordusuna karşı girişilecek yeni bir saldırıyı yönetmek için Türkiye’ye gelmişti. Lloyd George, sürekli olarak Yunanlılar’ı yüreklendirmeğe çalışıyor, stratejik önemi dolayısıyle Eskişehir-Afyon hattının ele geçirilmesini istiyordu. Bu hazırlıkların amacı, Papulas’ın daha sonra yayımlayacağı bir emirde belirtileceğine göre Afyon Cephesi’nden saldırıya geçerek türk kuvvetlerini Konya-Kütahya, ya da Seyitgazi yönünde çekilmeğe zorlamak ve bu çekilme sırasında çembere alarak yok etmekti.

Türk tarafı da böyle bir saldırıyı beklediği için aynı biçimde geniş hazırlıklara girişilmiş, birliklerin güçleri azaltılarak tümen sayısı çoğaltılmış ve tümenler kolordularda toplanmak yerine gruplar halinde biraraya getirilmiş, bunların başına da I. Grup komutanı olarak albay İzzettin (Çalışlar), III. Grup komutanı olarak albay Arif (Ayıcı), IV. Grup komutanı olarak albay Kemalettin Samis (Gökçen) ve XII. Grup komutanı olarak da albay Halit (Deli Halit Paşa) beyler atanmıştı. Öbür komutanlar arasında yarbay Abdurrahman Nafiz (Gürman), albay Ali Hikmet (Ayerdem), yarbay Ömer Halis (Bıyıktay), yarbay Cemil Cahit (Toydemir), albay Şükrü Naili (Gökberk), yarbay Derviş, yarbay Suphi (Kula) bev-ler vardı. Komutanlar arasında yapılan önemli değişikliklerden biri de İsmet (İnönü) Bey’den daha kıdemli olduğu için onun emrinde çalışmak istemeyen, ayrıca Çerkez Ethem’in takibi olayındaki tutumu dolayısıyle pek güven verici bulunmayan Refet (Bele) Paşa’nın cepheden geriye çekilmesi ve bütün kuvvetlerin Garp Cephesi Komutanlığı halinde birleştirilmesiydi.

Cephenin kuvvet yönünden bir özelliği de bir kısım milislerin burada toplanması ve düşmanın gerilerine baskınlar düzenlemek üzere, bir subay komutasında 30 erden oluşturulan 22 baskın müfrezesinin burada göreviendirilmesiydi.

Barış istemeyenler
Tarafların bu hazırlık çabaları içinde oldukları sıralarda İtilâf Devletleri Türkiye ve Yunanistan’a birer nota vererek barış için arabuluculuk önermişlerdi. Ancak Yunan Hükümeti, ordusunun kesin sonuç alacağına inandığı için bu öneriyi
reddederek yunan ordusunun tarihi görevini yapacağını ve Sevr Antlaşması’nı Türkler’e kabul ettireceğini bildirmişti. Taraflar hazırlık çalışmalarını temmuz başında tamamladılar. Gerçi Papulas’m anavatandan beklediği 50 000 kişilik destek kuvveti gelmemişti, ama, saldırı planı dikkatli bir biçimde hazırlanmıştı. Türkler’in 20 tümene bölünmüş kuvvetleri 55 992 tüfek, 416 ağır makineli tüfelf, 286 hafif makineli tüfek, 158 top ve 4 u-çaktan oluşuyordu. Buna karşılık yunan ordusunda, her biri türk tümenlerinin iki misli güçte 12 tümen, 1 süvari tugayı ve 1  süvari alayı vardı.

<img class=" size-full wp-image-21958" src="http://filozof.net/ffilozofnet/wp-content/uploads/2014/01/kutahya-eskisehir-savasi-haritasi.PNG&quot; border="0" alt="" width="292 256 Taarruz hareketi güneyden Uşak ve kuzeyden Bursa bölgelerinde 10 temmuz 1921    günü başladı. Yunan ordusunun ağırlık merkezi, Uşak bölgesinde 7 piyade tümeni ve süvarilerden oluşuyordu. Bunların karşısında 12. Grubun 6. Tümeni Sandıklı’da, 2 piyade tümeni de Afyon çevresinde bulunuyordu; süvari tugayı da Dumlu’da Yunanlılar’a karşı yer almıştı. 12. Grup oyalama muharebesi yaparak 57. Tümen ve süvari tugayı ile kuzeye çekildi; albay Kâzım (Özalp) Bey komutasındaki mürettep tümen Afyon’da bırakıldı.

Batı Cephesi komutanı İsmet Paşa, Eskişehir’de ihtiyatta bulunan 3. Tümen’i güneye, Çekinler istasyonuna gönderdi; 15. Tümen’le 14. Süvari Tümeni’ni albay Fahrettin (Altay) komutasına vererek Beyce’den Kütahya’ya ilerleyen yunan birliklerine karşı görevlendirdi. Böylece 120 km uzunluğundaki geniş bir cephede türk birlikleri yer alıyordu. Mürettep tümeni zorlayarak 13 temmuzda Afyon’u alan yunan ordusu, Afyon-Dumlu hattından kuzeye döndü. Gediz’den Kütahya’ya doğru ilerleyen bir yunan tugayı da kuzey ve güney birlikleri arasında irtibat görevini yapıyordu. Bursa’dşın ilerleyen yunan kuvvetleri de 14 temmuz akşamı Tavşanlı’ya geldi; ayrı bir kol da Bozöyük yakınındaki Karaköy’e ulaştı. Bunlara karşı İnönü mevziinde 4 türk tümeni bekletiliyordu.

Kütahya’da karşılaşma
16    temmuzda Gediz ve Afyon’dan ilerleyen yunan kuvvetleri Kütahya mevzilerine çekilmiş olan türk birlikleriyle karşılaştı. Önceleri türk kuvvetlerinin üstünlüğünde geçen çarpışmalarda sol kanattaki türk savunması kırılınca İsmet Paşa, geri çekilme emri verdi; çekilme 19 temmuza kadar sürdü. fco temmuzda türk ordusu Eskişehir’in doğusu ile Seyitgazi arasındaki hattı tutarak savunmaya geçti.

Türk kuvvetlerinin geri çekilmek zorunda kaldığı günkü çarpışmalar savaşın en çetin aşamalarından biriydi. Çekilen birliklerden birinin komutanı olan kurmay yarbay Nâzım Bey’in şehit oluşu hem askerler arasında, hem de Meclis’te derin bir üzüntü yaratmıştı.

Kuzeyden gelerek İnönü Cephesi’ne yayılan yunan birlikleri 16 temmuzda Bozöyük’e doğru ilerledi; 4. Grubun karşıladığı bu taarruz sonunda akşama doğru Kemalettin Sami Bey çekilme emrini verdi. Güneyden ilerleyen yunan kolordusu da Seyitgazi önüne gelmişti; 19 temmuzda yunan 1. ve 3. kolorduları Eskişehir’in batısına vardı. Aynı gün türk birlikleri Eskişehir’i boşaltıyor ve Yunanlılar 20 temmuzda şehri işgal ediyordu. Cephede Yunanlılar’ın çekingen hareketi üzerine 21 temmuzda İsmet Paşa Eskişehir’i geri almak amacıyle taarruz emri verdi. Birinci, İkinci ve Dördüncü gruplar taarruza katıldı. Bazı yerlerde yunan mevzilerine giren türk kuvvetleri, karşı taarruza geçen yunan birlikleri karşısında geri çekilmek zorunda kaldı. Seyitgazi -bölgesindeki grup da geri çekilince yunan ordusu öğleye doğru 11. Tümen’in tuttuğu Tahtalıbaba dağını işgal etti. Batı Cephesi komutanı, türk ordusunun Alpu-Çifteler hattına çekilmesini emretti. Çekilen birlikler 22 temmuz sabahı bu hatta vardılar. Yunanlılar’ın Seyitgazi doğusundaki Kırgız dağını ele geçirmesi üzerine ordu daha geriye alındı. İsmet Paşa, çekilme emrini Mustafa Kemal Paşa’nın da etkisiyle vermişti; ayrıca durumu Genelkurmay başkanlığına vekâlet eden Fevzi (Çakmak) Paşa’ya bildirdi. Genelkurmayın da onayı alındı ve çekilme 25 temmuza kadar sürdü. Muharebelerin sonunda Türk birlikleri Sakarya ırmağı doğusuna çekilmişti. 15 gün süren Kütahya-Eskişehir Muharebeleri’nde 1 522 şehit (12l’i subay) ve 4 714 yaralı (267’si subay) veren türk ordusu, geri çekilmekle birlikte. Yunanlılar da genel taarruzlarında ulaşmak istedikleri kesin sonucu elde edememişlerdi.

Kütahya-Eskişehir Muharebeleri T.B.M. M.’de şiddetli tartışmalara yol açmış, bazı asker milletvekilleri cephede görev almak için Meclis başkanlığına başvururken, telâşa kapılan bazı milletvekilleri de komutanları ve Mustafa Kemal’i sonuçtan sorumlu göstermeğe çalışmışlardı.

Daha yeni Daha eski