CONRAD, Joseph (1857-1924)
Polonya asıllı İngiliz romancı. Ana dili İngilizce olmadığı halde roman anlatı tekniğine önemli yenilikler getirmiştir.
Tam adı Josef Teodor Konrad Korzeniowski olan Joseph Conrad, 3 Aralık 1857’de 1793’teki paylaşmadan sonra Rusya’da kalan Ukrayna’nın Po-dolya kentinde doğdu, 3 Ağustos 1924’te İngiltere’de öldü. Doğduğu kentin nüfusu büyük ölçüde Ukraynalılar’dan oluşmakla birlikte toprak sahibi soylular Polonyalı’ydılar. Joseph Conrad’ın hem annesi hem de babası Polonyalı soylulardandı. Babası Apollo Korzeniowski hayatını Polonya’yı Rus işgalinden kurtarmaya adamış bir vatanseverdi. Apollo Korzeni-owski Ruslar’a karşı giriştiği siyasal eylemlerden ötürü Kuzey Rusya’da Vologda’ya sürülünce, Conrad’ m annesi Ewa-Bobrowska, oradaki ağır yaşam koşullarına dayanamayarak oğlu daha dört yaşındayken öldü. Conrad, dört yaşından on bir yaşma değin, karısının ölümünden sonra büyük bir karamsarlığa kapılan babasıyla oturdu. On bir yaşında babasını da kaybetti. Korzeniowskiler edebiyata meraklı bir aileydi. Dede Teodor Korzeniowski siyasal özgürlükçü etkinliklerinin yanı sıra oyun yazarlığını da denemişti. Çok küçük yaştan başlayarak iyi Fransızca öğrenen Joseph Conrad da babasının yanında geçen çocukluğu sırasında Fransız klasiklerini okudu.
Conrad babasının ölümünden sonra dayısı Tade-usz Bobrosvski’nin yanma gitti. Dayısıyla anlaşmaları kolay olmadı, çünkü babasının milliyetçi idealizmini benimseyen Conrad, her türlü idealizme kuşkuyla bakan, kız kardeşinin de bu yüzünden öldüğünü söyleyen dayısıyla aynı görüşte değildi. Ama sonradan Conrad da romanlarında, pragmatizm kadar, ödünsüz idealizmi de eleştirecektir.
Gerek sağlığı, gerek sinirleri zayıf olan Conrad’ ın siyasal suçluların oğullarına uygulanan yirmi beş yıllık askerlik hizmetine gönderilmesi olasılığı nedeniyle, on altı yaşında Polonya’yı terketmesi gerekiyordu. Denizciliğe çok büyük merakı vardı. Doktorlar da denizin sağlığına ve sinirlerine iyi geleceğini söyleyince dayısının karşı koymaları sonuçsuz kaldı ve 1874’te kaptanlık eğitimi görmek üzere Marsilya’’ ya gitti. Denizcilikten çabuk bıkıp ailesinin yanma döneceğini uman dayısının beklentilerinin tersine on beş yıl Polonya’ya dönmedi.
Marsilya’da denizcilik eğitimi sırasında intihara kalkıştıvsa da kurtuldu. Bu bunalımdan sonra, İngilizce bilmediği halde Maviş adlı bir İngiliz ticaret gemisinde görev aldı. 1878-1884 arasında İngiliz gemilerinde çalıştı. Kaptanlık sertifikasını aldığı 1884’te İngiliz vatandışlığma kabul edildi. Bu tarihten sonra romanlarında da değindiği Narcissus, Riversda-le gibi gemilerde ikinci kaptan olarak Bangkok ve Singapur’a yolculuklar yaptı. Londra’da romancı John Galstvorthy ile dostluk kurdu ve ilk yazarlık denemesini Tit-Bits dergisince geri çevrilen “The Black Mate” (“Siyah Denizci”) adlı öyküyle yaptı.
Otuz yaşında ve artık denizcilikten vazgeçtiğini sandığı bir sırada Kongo’ya giden bir Belçika ticaret filosunun önerisini, sağlığı açısından sakıncalı olduğu halde geri çevirmedi. Bu yolculukta tanık olduğu Avrupa’nın Afrika’yı acımasız sömürüsü karşısında duyduğu tepkiyi en önemli yapıtlarından Heart of Darkness’ds. (Karanlığın Yüreği) dile getirdi.
1896’da Jessie George adında kendinden on beş yaş genç bir kadınla evlendi. Evlendikten sonra yaşamını yalnızca romancılıkla kazanmaya çalıştı ve para sorunu hiç bitmedi. Gerek konuları, gerekse dili açısından Ingiliz roman geleneğinin oldukça dışında kalan ve okurun yadırgadığı kitapları çok satılmadı. Geç yaşta öğrendiği İngilizce’sinde her zaman bir Fransızca kokusu sezildiğinden romanlarının çoğu ancak arkadaşı Ford Madox Ford tarafından gözden geçirildikten sonra basılıyordu. Çağdaşı İngiliz romancıları ise Conrad’m romanlarını değerlendirmekte anlaşamıyorlardı. Virginia Woolf onun kısa bir süre parlayıp sönen romancılık dehasının melodram yazarlığına takılıp kaldığını söylerken, başka bir yabancı kökenli yazar, Henry James onun sanatım göklere çıkarıyordu.
Conrad’ın en verimli dönemi Lord Jim’ı bitirdiği 1900 yılıyla Under Western Eyes’ı (“Batı’nm Gözleri Altında”) yazdığı 1910 yılları arasına rastlar. I. Dünya Savaşı öncesinde yazdığı Chance (“Fırsat”) ve Victory ( Zafer ) eğer yaratıcılığının zayıflamakta olduğunu gösteriyorsa, bunun nedenini Conrad’ın bu savaşla ilgili endişelerinde aramak gerekir. Savaşa katılan büyük oğlu Boris’in yaşamından duyduğu endişe bir yana, anavatanı Polonya’nın geleceğinin de bu savaşa bağlı olması Conrad’da zayıf sinirlerinin kaldıramayacağı gerilimler yarattı. Bu çetin günlerde Polonya’da olmamanın suçluluğundan ise kendini hiçbir zaman kurtaramadı.
1923’te ABD’ye gitti, büyük bir saygı ve ilgiyle karşılandı. Ingiltere’ye döndükten sonra ruh sağlığı daha da bozuldu. Ertesi yıl bir kalp krizi sonucu öldü ve Canterbury’de gömüldü.
Conrad’m yazarlığının temelini oluşturan felsefi sistemin birbirini izleyen üç bilinç aşamasında ilerlediği söylenebilir. İlk yapıtlarında toplumdan bağımsız bireysel ahlakı irdeleyen Conrad, Nostromo’dan başlayarak toplumda bireyi ve toplumsal idealizmin bireye yüklediği ahlaki çelişkileri, Chance ve Victory’ yi de içine alan son yapıtlarında ise metafizik ahlak kavramım işledi. Bu gelişim çizgisinin değişmeyen öğeleri bireyse! sorumluluk, kendini tanıma ve öğrenme, kişinin bilinçaltıyla yüzleşmesi ve bu yüzleşmenin zorunluluğudur. Tüm bu hesaplaşma çaba ve sürecinden çıkarılacak sonuçlar ise okura bırakılır. Conrad çözümlemeyi okura bırakma yöntemini, romanda anlatı tekniğinde önemli bir buluşla gerçekleştirdi: Yazarı, yani kendisini simgeleyen, ama gözlemlerinin ötesinde yargıdan kaçman,hatta bazen yargıları kasıtlı olarak belirsizleştiren anlatıcıyla. Bu anlatıcı Conrad’ın romanlarında onun maskesi işlevini gören Marlow’dur.
Conrad Lord Jim’ı yazmaya başladığında henüz Marlow’u anlatıcı olarak kullanmak yöntemini düşünmemişti. Yorumlayan ve yargılayan yazar olarak romanını sürdüremeyeceğini anlayınca Lord Jim’i yarım bıraktı ve Youth (“Gençlik”) ile Heart of Darkness’ı yazmaya başladı. Bu ıkı romanda öykü Marlow adlı bir denizcinin gözünden, gözlemlerinden ve izlenimlerinden izlenir. Bu tür bir anlatım yön-‘temiyle Conrad konusuna istediği estetik uzaklığı sağlayabileceğini anladıktan sonra, yarım kalmış Lord Jim’e. döndü ve bitirdi. Conrad’m bu buluşu çağdaşı ve romanda anlatı tekniğinin köklü bir değişim geçirmesi gerektiğine inanan romancı ve eleştirmen Henry James’in gözünden kaçmadı. Henry James’in Conrad’a duyduğu hayranlık bu buluştan kaynaklanır. Yunan tragedyasındaki koronun ve romanın çıkışındaki “yorumlayıcı yazar’hn yerini alan Marlow, romanda anlatıya bir üçüncü bakış açısı getirerek Joyce ve Virginia Woolf’un gerçekleştirdiği anlatı yeniliğinin yolunu açmıştır.
Bu romanlarda Marlow kişisel hesaplaşma ve ahlaki bilinçlenme temalarının sözcüsü rolünü üstlenir. Bunu gerçekleştirirken ders vermek yerine gözlemlerin sembolizmini, olguların ise derin anlamım vurgular. Conrad’m bütün romanları, karmaşık bireysel psikolojiyle genel ahlak ilkelerinin çatışmaları üzerine kuruludur. Bireyin karşı koyma gücünün ötesinde etkenlerle belirlenmiş çağdaş toplumda seçenekler kısıtlıdır. En trajik birey, seçeneklerinin kısıtlı olmadığı yanılgısından yola çıkarak, ödünsüz bir idealizmi gerçekleştirmeye çalışan, ama ya kendi bilinçaltının engellemesi,’ ya da toplumun kısıtlamaları nedeniyle idealizminin, hem kendisi, hem de yakınları için yıkıcı bir güce dönüştüğünü farkederek yenilgiye uğrayan bireydir. Conrad hemen hemen bütün romanlarında bu yenilginin değişik boyutlarını inceleyerek, Ingiliz romanında ilk kez, hiçlikle biten varoluşçu temayı işlemiştir.
® YAPITLAR (başlıca): Almayer’s Folly, 1895; An Outcast of the Islands, 1896, (“Adalar Sürgünü”) The Nıgger of Narcissus, 1898, (Ölüm Gemisi); Lord Jirn, 1900, (Lord Jim,2 cilt, 1946,1948); Youth, 1902, (“Genq\ik”);Heart of Darkness, 1902, (Karanlığın Yüreği); Typhoon, 1902, (“Tayfun”); Nostromo, 1904, (Nostromo, 2 cilt, 1946,1948); The Secret Agent, 1907, (“Gizli Ajan”); Under Western Eyes, 1911, (“Batı’nm Gözleri Altında”); Chance, 1914, (“Fırsat”); Within the T ide t, 1915; Victory, 1915; ( Zafer ); The Rescue, 1920.
® KAYNAKLAR: J. Baines, Josepb Conrad: A Cntical Biography, 1960; M. Bradbrook,/osepfı Conrad: Poland’s English Genius, 1941; A. Guerard, Conrad, the Novelist, 1958; H. James, “The New Novel,” 1914; J. Palmer, foseph Conrad’s Fiction, 1968.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi