BRUNSCHVICG, Leon (1869-1944)
Fransız düşünür. Saltık idealizmi savunan çağdaş tinselcilerdendir.
Paris’te doğdu, Aixles -Bains’de öldü. 1891’de bitirdiği Ecole Normale Superieur’de fen ve yazın öğrenimi gördü. Sonra dokuz yıl Lorient, Tours ve Rölen liselerinde felsefe okuttu. 1897’de Sorbonne’da doktora tezini verdi. Ardından Paris’e dönerek eski okulunda ders vermeye başladı. 1909’da Sorbonne’da genel felsefe profesörü sanını aldı. I. Dünya Savaşı sırasında silahlı kuvvetlerde çalıştı ve eğitim reformu danışmanlığı yaptı. 1919’da siyasal ve ahlak bilimleri akademisine seçildi. 1932’de bu kurumun başına getirildi. 1940’ta Sorbonne’da görev aldı. Yaşamının son yıllarını Aix -en- Provence ve Aix-les -Bains’de geçirdi.
Fransız Felsefe Kurumu’nun kurucularından olan Brunschvicg, eleştirel idealist görüşü benimsedi. Onun bu görüşü, Kant’ın bilginin koşullarını araştırmada uyguladığı yöntemi andırırsa da, daha çok tarihsel bir nitelik taşır.
Beyin işlemlerini kavramak isteyen düşünür, bunu felsefe ve matematik tarihiyle açıklamaya çalıştı. Bu konuda Fransız felsefesinin epistemolojik idealizm ve metafizik idealizm gibi iki kuramını benimsedi.
Us işlemlerinin açıklanışıyla bilgi arasında bir bağlantı bulunduğunu ileri sürdü. Daha sonraları tarihi “bilginin ilerlemesi” olarak tanımladı. Bu tanıma dayanarak, bilginin ilerlemesi ve dolayısıyla bilincin ilerlemesi, düşünürün tekçi idealizminin boyutlarım oluşturmuştur.
Ona göre dış evren, tinin bir ürünüdür. Yaşamının başlangıcında, kişide, birtakım bilinç olanakları vardı. Tin bu olanaklara, süre içinde, bir düzen kazandırmış, bunlar arasında birtakım bağlantılar kurmuştur. Düşüncenin dışında bir dış evrenin varolduğu inancının kökeni bu düzenleme ve bağlantılardır. Bu durumda, insan, bir yandan evreni işleyen, bir yandan da gözlemleyen bir varlıktır. İnsan, nesneleri ancak duyularla, öznel izlenimler aracılığıyla kavrayabilir. Fler birey, kendi tasarımlarıyla sınırlanmıştır. Bu yüzden, dış evren konusunda bütün bireyler arasında genel geçerlik taşıyabilecek nitelikte bir uygunluk söz konusu olamaz. Gerçekte algılarla nesneler arasında da bir uygunluk yoktur. Uygunluk varmış gibi görünen durum bir benzeşmedir. Bu da bütün bireyler arasında yaygın bir aldanmanın bulunduğu anlamına gelir. Evrenle ilgili tasarımlar yalnız bireyler için doğru olabilir.
Brunschvicg’in kuramına göre usla deney arasında bir karşıtlık olmadığı gibi, varlık bakımından bir ayrılık da yoktur. Bundan dolayı “deneyin içi boştur, usun da gözleri yoktur”. Usla deneyi başarılı kılan aralarındaki “birlik”tir. Bilim, deney verilerine uygulanan ve bu verileri belli bir düzene göre yorumlayan ustur, usa içerik veren de deneydir. Bu nedenle us deneyden önce değildir. Bu niteliği dolayısıyla usta önsel (apriori), bilginin varlığından söz edilemez. Us, sürekli olarak, deney verileriyle beslenir, kendini geliştirir, yeniler. Onun ilkeleri de böyle bir gelişme sonucu türetilmiş kuramlardır. Bu ilkeler deney verileriyle bağlantılı olduklarından, gelişme süreci içinde yer alırlar. Bilimin sürekli bir gelişme içinde olması bu yüzdendir.
• YAPITLAR (başlıca): Les Ages de L’intelligence, 1934, (“Akıl Çağları”); Ecrits Philosophiques, 1951, (“Felsefe Yazıları”); Introduction d la Vie de l’Esprit, 1920; (“Tinin Yaşamına Giriş”); La Raison et la Religion, 1939, (“Us ve Din”); Spinoza et ses Contemporains, 1923, (“Spinoza ve Çağdaşları”).
• KAYNAKLAR: J. Messaut, La Philosopbie de Leon Brunschvicg, 1938.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi