SENUSİ, Ahmet Şerif (1873-1933) Libyalı din adamı. Fransız, İtalyan ve İngiliz sömürgeciliğine karşı mücadele ederek Senusiye tarikatını siyasi bir güç haline getirmiştir.
Jagbub’ta doğdu, 10 Mart 1933’te Medine’de öldü. Senusiye tarikatının kurucusu Muhammet b. Ali es-Senusi’nin yeğenidir.Senusiyetarikatının başkanıSeyyid Muhammed el-Mehdi 1902’de öldüğünde oğulları küçük yaşta olduğundan tarikat ileri gelenleri tarafından başkanlığa seçildi. Bu sırada etki alanı Sahra ve Sudan’a kadar genişleyen tarikatın merkezi 1895’te Jagbub’tan bütün çöl yollarının birleşme noktası olan Kufra’ya taşınmış bulunuyordu. Ancak bölgede yoğunlaşan sömürgeleştirme çabaları Senusiye tarikatının gücünü de tehdit eder hale gelmekteydi.
Senusi önce güneyde Fransızlar’ı durdurmaya çalıştıysa da girdikleri her yerde tarikatın örgütlerini dağıtan Fransızlar’ın ilerleyişini önleyemedi. Artan tehdit üzerine 1908’de II. Meşrutiyet’in ilanından duyulan hoşnutsuzluğa karşın, uzun yıllar bölgeye giremeyen Osmanlılar’ın egemenliğini tanıdı ve 1910’da Kufra’ya bir kaymakam gönderilmesine izin verdi. 29 Eyül 1911’de Trablus ve Bingazi’yi işgal etmek üzere yüz bin kişilik bir orduyla saldırıya geçen Italyanlar karşısında az sayıdaki Osmanlı askeriyle birlikte direnişe geçti. Uzun bir cepheye yayılmak zorunda kalan Italyan kuvvetlerinin kıyı şeridinde çakılmasına karşın, dikkatini Balkan Savaşı’na yönelten Osmanlılar, 18 Ekim 1912’de yaptıkları bir antlaşma ile idari bir özerklik tanınması koşuluyla bölgeyi İtalya’ya bıraktılar. Senusi, Enver Bey (Paşa) ile Çarabbub’ta yaptığı görüşmeden sonra bazı Türk ve Arap subayların komutasında müritlerinden oluşan bir ordu kurarak direnişi sürdürdü. I. Dünya Savaşı’nda İtalyan ve İngiliz kuvvetlerine karşı çarpıştı. 1915 Temmuz’unda bir padişahlık fermanıyla Trablus valisi ilan edildi. Ancak el-Mehdi’nin büyük oğlu Seyyid Muhammed İdris’in İngilizler ile anlaşarak İtalya ile uzlaşması tarikat içindeki desteğini zayıflattı. Sollum’da İngiliz kuvvetleri karşısında ağır bir yenilgiye uğrayınca savaşı bırakmak zorunda kaldı. 1918 Eylül’ünde bir Alman denizaltısıyla İstanbul’a kaçtı. Daha sonraki yıllarda yeniden canlanan direnişin başına geçmesinden söz edilmesine karşın bu düşünce hiçbir zaman gerçekleşmedi.
İstanbul’da kendi adından yararlanmak isteyen Pan-İslamcı çevrelerin etkisi altına giren Senusi, 1921’de Irak kralı olmak için çaba gösterdi. Ancak İngilizler’in Emir Faysal’ı desteklemesiyle bu girişimi boşa çıktı. Daha sonra İstanbul’a dönüp hiçbir etkisi kalmamış olan halifeliği canlandırmaya çalıştı. 1922 sonlarında Şam’a yerleşti. İki yıl sonra Fransızlar tarafından yurt dışına sürülünce Hicaz’a gitti. Orada kral İbn Suud ile iyi ilişkiler kurarak onun danışmanlığını yaptı. İslam dünyasındaki sorunların çözümünde oynadığı arabulucu rolüyle belirli bir saygınlık kazandı.
Türk Ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi