RENAN, Emest (1823-1892)
Fransız, düşünür ve tarihçi. Hıristiyanlık’ın kökenlerinin tarihini yazmıştır.
Joseph Emest Renan 28 Şubat 1823’teBretanya’da Cotes-du-Nord bölgesindeki Treguier’de doğdu, 2 Ekim 1892’de Paris’te öldü. Denizcilikle uğraşan yoksul bir aileden geliyordu. 9 yaşındayken girdiği Treguier Kilise Okulu’nu 1838’de bitirdikten sonra din öğrenimini Paris’te, Saint-Nicolas-du-Chardonnet Semineri’nde sürdürdü. 1841’de buradaki öğrenimini tamamlayarak Issly Semineri’ne, 1843’te de Saint-Sulpice Büyük Semineri’ne girdi. Bu dönemde Romantik edebiyat, filoloji, İncil, Alman felsefesi, özellikle de Hegel düşüncesi üzerine yaptığı bilimsel incelemelerin, Hıristiyanlık’la ilgili inancında derin şüpheler uyandırması üzerine, kilise dogmatizmini reddederek Ekim 1845’te tanrıbilim öğrenimini bıraktı.
Bir yandan özel bir okulda yardımcı öğretmen olarak çalışarak, diğer yandan tek dostu Fransız kimyacı M.Berthelot ile düşünsel konularda mektuplaşarak geçirdiği yaşamının bu yalnız ve yoksul yıllarında, aynı zamanda L’avenir de la science (“Bilimin Geleceği”) adlı kitabını da kaleme aldı. Yazılışından ancak 43 yıl sonra, 1891’de yayımlayacağı bu kitabında, doğaüstü olan her şeyi reddeden evrensel bir belirlenimciliğe ve ilerlemenin aracı ve insanlığın kurtuluşu için bir umut olarak gördüğü bilime karşı duyduğu coşkulu inancı sergiledi. 1849’da Fransız hükümeti tarafından el yazmalarını sınıflandırmak üzere Roma’ya gönderildi. İtalya’da geçirdiği bir yıllık süre içinde Roma, Floransa, Padova ve Venedik gibi çeşitli kentleri gezerek Orta Çağ İslam filozofu İbni Rüşt’ün düşünceleri üzerine hazırlamakta olduğu doktora tezi için tarihi incelemelerde bulundu. 1852’de Averroes et Averroisme (“İbni Rüşt ve İbni Rüştçülük”) adlı teziyle Paris Üniversite-si’nden doktorasını aldı. Uç yıl sonra yayımladığı Histoire generale et systeme compare des langues semitiqu.es (“Genel Tarih ve Karşılaştırmalı Sami Dilleri Sistemi”) adlı kitabıyla Fransa’nın en önde gelen Sami dilleri uzmanları arasına girdi ve hemen ardından öğretim üyesi olarak Yazıtlar ve Edebiyat Fakültesi’ne kabul edildi.
Bu dönemde Revue des Deux Mondes ve Journals des Debats adlı dergilere insancıl bir bakışla yazdığı dini ve tarihsel çok sayıdaki makalesini 1857-1859 yıllarında kitap olarak yayımladı: Bu makalelerinden bazılarında III.Napoleon’un imparatorluk yönetiminin hoşgörüsüzlüğünü eleştirerek, aydınların hümanizmi benimseyerek manevi ve düşünsel olarak arınıp, despotluğa karşı direnmeleri gerektiğini savundu.
1860’ta, arkeoloji incelemelerinde bulunmak için gittiği Lübnan’da, Kudüs’ü ziyaret ederek, İsa’nın yaşamına ilişkin çalışmasında kullanacağı belgeleri topladı. Fransa’ya dönüşünde Ocak 1862’de College de France’da İbranice Kürsüsü’nün başına getirildi. Ancak derslerinde İsa’dan “eşsiz bir adam” olarak söz etmesi nedeniyle, kısa bir süre sonra bu görevinden uzaklaştırıldı. 1863’te yayımladığı ve İsa’nın yaşamöyküsünü akıl dışı ve mistik öğelerden arındırarak, onu yalnızca bir insan ve tarihsel kökenleri olan bir olgu olarak, yaşadığı dönemin fiziksel, düşünsel ve ahlaki ortamı içinde değerlendirdiği Vie de Jesus (“İsa’nın Yaşamı”) adlı kitabı, İsa’yı eşsiz bir insan, son ve en büyük peygamber olarak yüceltmesine karşın, kilise çevrelerinde büyük tepki topladı. Renan, bunun ardından birinci cildim Vie de Jesus’nün oluşturduğu ve Hıristiyanlık’ı tarihsel bir gerçek olarak incelediği 8 ciltlik Histoire des origines du christianisme’i (“Hıristiyanlık’ın Kökenlerinin Tarihi”) adlı büyük yapıtım yazmaya başladı.
1869 seçimlerinde parlamentoya girmeyi denediyse de başarılı olamadı. Bu dönemde yazdığı siyasi makale ve kitaplarında, evrensel mutluluğun iktisadi ve siyasi önlemlerle sağlanamayacağı inancından hareketle,uygulamada toplumun reformlar yoluyla iyileştirilemeyece-ğini savundu; yönetim işlevinin, bireyciliği doğurduğunu ileri sürdüğü demokrasinin yerine, kitleleri yönlendirme ve koruma yükümlülüğünün bilincinde olan seçkin bir aydın zümre ya da yetenekli soylular tarafından yerine getirilmesini yeğlediğini belirtti. Önlemeye çalıştığı 1870-1871 Fransa-Prusya Savaşı sonucunda, Almanlar’m ülkesini işgal etmesi, daha önce düşüncenin ve kültürün önderi olarak gördüğü Almanlar’a ilişkin olarak büyük bir düş kırıklığına uğrattı. III. Napoieon’un bu savaş sırasında devrilmesinden ve III. Cumhuriyet’in ilanından sonra College de France’taki görevine döndü ve 1873’te bu okulun müdürü oldu. 1878’de ise Fransız Akademisi’ne üye seçildi.
1882’de verdiği “Bir Ulus Nedir?” adlı ünlü konferansında, bir ulusu oluşturan bireyleri birbirine kenetleyen bağların ırk, dil toprak ve hatta tarih birliği gibi öğelerden çok ahlaki ve manevi bilinç olduğunu ileri sürdü. Ayrıca, ırkçı düşünceyi aldatıcı bir inamş olarak niteleyerek, ırkçılığın güçlenmesinin Avrupa uygarlığını altüst edeceğini savundu. Bu dönemde eşsiz ve insanüstü bir tarih olarak niteleyerek hayranlık duyduğu Yahudi-Hıristiyan tarihiyle ilgili çalışmalarını sürdürdü ve ölümünden az önceye değin, Histoire du peuple d’Israel (“İsrail Halkının Tarihi”) adlı kitabı üzerine çalıştı. Renan’a göre bilimlerin temelini tarih oluşturur, tarihsel gerçeklerin kavranması da us ilkelerine dayanan bir yöntemle çalışmayı gerektirir. Her insan sorunu belirli bir tarihsel dönemde ortaya çıkar ve biçimlenir. Renan’ın anlayışına göre evrenin özünde devindirici, yönlendirici bir güç vardır, bu güç de tanrısal bilinçtir. Tanrı her nesnedir, her nesne de Tann’dır. Böyle bir tanrısal varlığı düşünebilmek için kişinin kendini anlaması gerekir. Kendini anlamak ise yetkinliktir, gerçeği kavramının son aşamasına varmaktır.
Siyasi düşüncelerinde liberallik ve otorite yanlılığı, dinsel düşüncelerinde ise kuşku ve inanç gibi birbirini dışlayan eğilimleri bir arada barındıran Renan, bu özellikleriyle döneminin orta sınıf aydınlarının tipik bir temsilcisidir. Siyasi düşünceleri, ölümünden sonra Maurrice Barres ve Charles Maurras gibi milliyetçiler, Anatole France ve Georges Clemenceau gibi cumhuriyetçiler üzerinde etkili olmuştur.
• YAPITLAR (başlıca): Averroes et Averroisme, 1852, (“İbni Rüşt ve İbni Rüştçülük”); Histoire generale et systeme compare des langues semitiques, 1855, (“Genel Tarih ve Karşılaştırmalı Sami Dilleri Sistemi”); Etudes d’histoire religieuse, 1857, (“Dinsel Tarih İncelemeleri”); Essais de morale et de critique, 1859, (“Ahlak ve Eleştiri Denemeleri”); Vie de Jesus, 1863, (“İsa’nın Yaşamı”); Histoire des origines du chr’ıstianisme, 8 cilt, 1863-1883, (“Hıristiyanlık’ın Kökenlerinin Tarihi”); La reforme intellectuelle et morale, 1871, (“Düşünsel ve Ahlaki Reform”); Souvenirs d’enfance et de Jeunesse, 1883,(“Çocukluk ve Gençlik Anıları”); Discoures et conferances, 1887, (Nutuklar, 1946); Histoire du peuple d’Israel, 1887-1893, (“İsrail Halkının Tarihi”); Drames philosophiques, 1888, (“Felsefi Dramlar”); L’avenir de la Science, 1891, (“Bilimin Geleceği).
• KAYNAKLAR: R.M.Chadbourne, Emest Renan as an Essayist, 1957; R.M. Chadbourne, Emest Renan, 1968; H.Psichari, Renan d’apres lui-meme, 1937; M.Weiler, La pensee de Renan, 1945.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi