SCHLIEMANN, Heinrich (1822-1890) Alman, arkeolog. Batı Anadolu’da Antik Troya yerleşmesini ortaya çıkarmıştır.
6 Ocak 1822’de Mecklenburg-Schwerin bölgesinde Neubukovv’da doğdu, 26 Aralık 1890’da Napoli’de öldü. Yoksul bir Protestan rahibin oğluydu. Daha çocukluğunda babasının ona okuduğu Homeros’uıı Ilyada ve Odysseia destanlarından çok etkilenmiş, bunlarda anlatılan Troya kentini bulmayı aklına koymuştu. On dört yaşında öğrenimini bırakarak bir bakkalın yanında çalışmaya başladı. 1841’de Amerika’ya göç etme niyetiyle Hamburg’danVenezüella’ya giden bir gemiye miço yazıldı. Geminin yolda kaza geçirmesi üzerine Amsterdam’da kaldı ve bir şirkette muhasebeci olarak çalışmaya başladı. Bu dönemde kendi kendine İngilizce, Fransızca, Flamanca, İspanyolca, Portekizce, İtalyanca ve Rusça öğrendi. 1846’da çalıştığı firmanın temsilcisi olarak St. Petersburg’a (bugün Leningrad) gönderildi. Ertesi yıl orada kendi şirketini kurdu. Ticaret yaparak zengin oldu. 1850’de California’ya gitti.Califomia’nın eyalet olarak ABD’ye katılması üzerine, o sırada orada bulunan herkes gibi Schliemann da ABD yurttaşı sayıldı. Altın alışverişi yapan bir banka kurdu. 1852’de tekrar St. Petersburg’a dönerek ticaret yaşamını sürdürdü. St. Petersburg Çarlık Bankası’mn yöneticiliğini yaptı.
1858’de, otuz altı yaşındayken, çocukluğunda dinlediği Homeros destanlarının gerçekliğini araştırmak, arkeoloji çalışmalarına başlamak amacıyla ticareti bıraktı. Avrupa, Mısır ve Suriye’yi içine alan uzun bir gezi yaptı. Eski ve çağdaş Yunanca’yı öğrendi. Paris’te bir süre arkeoloji okudu. 1864’te iki yıl süren bir dünya gezisine çıktı. İlk yapıtını, bu yolculukta görüp tanıdığı Çin ve Japonya üstüne yazdı. 1868’de Anadolu ve Yunanistan’ın antik kentlerini dolaştı. Aynı yıl Batı Yunanistan’da Ithaka Adası’nda ilk kez bir kazı yaptı. Ertesi yıl yayımladığı Ithaka, der Peleponnes und Troja (“Ithaka, Peleponnes ve Troya”) adlı yapıtında İtnaka kazısının sonuçlannı ortaya koydu ve Troya kentinin bir söylence ürünü değil, gerçek olduğunu savundu. 1870’te Troya’da kazılara başladı. Bunu Mikenai, Orchomenos, Tirins, Pilos kazıları izledi. Hemen hemen her kazısında ele geçirdiği değerli buluntular, yapıtları ve özellikle The Times, Daily Telegraph gibi gazetelerde çıkan yazıları, onun büyük kitlelerin tanıdığı ilk arkeologlardan biri olmasını sağladı. Tarihöncesi Yunan uygarlığının kâşifi olarak büyük ün yaptı. Çalışmaları, kamuoyunda arkeolojiye karşı olan ilginin artmasını sağladı.
19. yy’da, Homeros’un Ilyada ve Odysseia destanlarında adı geçen İlion ya da Troya kentinin Çanakkale’nin Pınarbaşı köyünde olduğuna inanılıyordu. Schliemann, 1868’de buraları gezdikten sonra, sırf İlyada destanındaki verilere dayanarak gerçek Troya kentinin Hisarlık denen yerde olduğunu ileri sürdü. Daha önce Hisarlık tepesinin bir bölümünü satın alıp bir de ev yaptıran ABD konsolos yardımcısı Frank Calvert de burada küçük sondajlar yapmıştı. Schliemann, Nisan 1870’te Hisarlık’ta kazıya başladı. Kuzey-güney yönünde kazdığı büyük açmada kısa sürede 10 m’ye dek inerek suriarla çevrili üst üste 7 kent tabakası saptadı. 1871-1873 arasında aralıklarla sürdürdüğü bu ilk kazılarında Yunanlı eşi Sophie da yardımcı oluyordu. Schliemann, en eskisini Troya I olarak adlandırdığı 7 tabakadan İkincisinin Homeros’un Ilyada’sında anlattığı kral Priamos’un kenti olduğunu varsaydı. Burada daha özenli araştırmalar yaptı. Ağustos 1873’te bu tabakada fildişi ve altından yapılma süs eşyaları, takılar ve çeşitli silahlar içeren “Priamos hazinesi”ni buldu. Buluntularını gizlice yurt dışına kaçırdığının anlaşılması üzerine Osmanlı hükümeti ona karşı dava açtı. Dava kazanıldıysa da buluntuların ancak küçük bir bölümünün İstanbul’a getirilmesi sağlanabildi; aynca Schliemann 1000 altın gibi, kaçırdıklarına oranla pek az olan bir tazminat ödedi. 1876’da yeniden kazı izni almayı başaran Schliemann, 1878-1879 yıllarında Alman etnolog ve müzeci Rudolf Virchow’un da (1821-1902) yardımıyla Troya’daki kazıyı sürdürdü. 1882-1883 yıllarında ise Alman mimar ve arkeolog Wilhelm Dörpfeld’le birlikte çalıştı. Dörpfeld, Troya kazılarının daha sistemli olarak sürmesini sağladı. Bu dönemde Osman Hamdi Bey’in Asanatika Müzesi adına buluntuların bir bölümünü almak üzere kazıyı ziyaret ettiği de bilinmektedir.
Schliemann 1899’da Troya’da son kez kazı yaptı. Onun ölümünden sonra Dörpfeld, kazıları 1894’e değin tek başına sürdürdü ve kentin 7 değil 9 tabakadan oluştuğunu saptadı. Aynca Schliemann’m Priamos’un kenti sandığı ikinci tabakanın çok daha eski olduğunu ve Homeros’un anlattığı kentin Troya VI olduğunu (İÖ 1800-1275) ortaya koydu. 1932-1938 arasında Troya kazılarını Cari Blegen sürdürdü. Schliemann’m Berlin Müzesi’ne bıraktığı buluntular ise II. Dünya Savaşı sırasında kayboldu. Daha sonra bunlann ancak küçük bir bölümü ele geçirildi.
Mikenai kazıları
Schliemann, Troya kazısını sürdürürken, 1876’da Yunanistan’da Mora Yanmadası’ndaki Mikenai’de de kazı yaptı. Yunan mitolojisinin efsanevi kralı Agamem-non’a ait olduğunu varsaydığı kubbeli mezar ve hazine yapılarını ortaya çıkardı. Altın masklar, göğüslükler, taçlar, takılar ile altın ve gümüş kaplar gibi çok değerli Geç Bronz Çağı buluntuları ele geçirdi. Ykş. İÖ 1450-1100 arasında yer alan Miken uygarlığına adını veren bu kente ait buluntular, bugün Atina Ulusal Müzesi’ndedir.
Orcbomenos kazıları
1880’de Yunanistan’ın Boeotia bölgesinin en önemli kentlerinden Orchomenos’u da kazan Schliemann, burada kubbeli bir Miken mezarında “Minyas hazinesi”ni buldu. Daha sonra Orchomenos kazılarını sürdüren Alman arkeolog Adolf Furovângler (1853-1907) buranın Neolitik ve Bronz çağlarında önemli bir merkez olduğunu saptadı.
Tirins kazıları
Schliemann, 1884’te Dörpfeld’le birlikte gene Yunanistan’da, Argolis’te, Herakles’in doğduğu \ent olarak bilinen Tirins’i kazdı. Burada da anıtsal bir Miken sarayı ortaya çıkardı. Bu buluntulann Mikenai ve Girit buluntuları ile ilişkisini de fark etti.
Girit Adası’ndaki Knossos’ta da 1886’da küçük bir deneme sondajı gerçekleştiren Schliemann, toprak sahibiyle anlaşmazlığa düşerek kazıdan vazgeçti. Knossos’taki ünlü saray, daha sonra, 1901’de Arthur Evans tarafından bulundu. Schliemann 1887-1888’de Yunanistan’da Messenia bölgesinde Pilos’ta ve Cythera’ da da kısa kazılar gerçekleştirdi.
Schliemann, yaşadığı dönemden günümüze değin, hazine bulma amacıyla hareket etmesi ve bilimsel
olmayan kazı yöntemleri nedeniyle her zaman ağır eleştirilere uğramıştır. Ancak Eski Yunan ve Anadolu uygarlıklarının büyük ve önemli yerleşme merkezlerini ortaya çıkanmasıyla da bu alandaki öncülerden biri olmuştur.
• YAPITLAR (başlıca); La Chine et la Japon, 1865, (“Çin ve Japonya”); Ithaka, der Peleponnes und Troja, 1869, (“Ithaka, Peleponnes – ve Troya”) Trojaniscbe Altertümer, 1874, (“Troya’nın Eski Yapıtları”); Troja und Seine Ruinen, 1875, (“Troya ve Buluntulan”); Mycenae, 1877; Ilios, 1880; Orchomenos, 1881; Troja, 1884; Briefe, (ö.s.), 1936, (“Mektuplar”).
• KAYNAKLAR: E. Ludwig, Schliemann: A Story of A Gold-Seeker, 1931; L. ve G. Poole, One Passion, Two Loves, The Story of Heinrich and Sophie Schliemann, Discoverers of Troy, 1966; S. Schliemann (yay.), Selbstbiographie his zu seinem Tode vervollstandig, 1892; C. Schuchardt, Schlie-mann’s Ausgrahungen, 1890.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi