Marcus Fabius Quintilianus Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

Marcus Fabius Quintilianus (M.S. 35–100) veya kısaca Quintilianus, Antik Roma döneminde yaşamış önemli bir retorikçi ve eğitimciydi. Quintilianus, Hispania Tarraconensis (şimdiki İspanya) bölgesinde doğmuş olup, eğitim ve retorik alanında büyük bir etki yaratmıştır. Quintilianus, gençliğinde öğrenim gördüğü Roma'da, o dönemdeki en ünlü retorikçilerden ve öğretmenlerden dersler aldı. Daha sonra kendi eğitim okulunu kurarak retorik üzerine dersler vermeye başladı. Quintilianus'un öğrencileri arasında dönemin önemli devlet adamları ve siyasetçileri de bulunmaktaydı. Quintilianus, retorik alanında yazdığı "Institutio Oratoria" (Söylem Eğitimi) adlı eseriyle tanınır. Bu eser, retorik ve hitabetin nasıl öğretilmesi gerektiği konusunda kapsamlı bir rehberdir ve retorik eğitimiyle ilgili temel ilkeleri ortaya koyar. Aynı zamanda bu eser, Antik Roma'nın en değerli edebiyat eserlerinden biri olarak kabul edilir. Quintilianus'un yazdığı eserler, retorik, eğitim ve edebiyat konularında değerli bilgiler içermektedir. Eserleri, Orta Çağ boyunca da etkisini sürdürmüş ve Rönesans döneminde yeniden keşfedilmiştir. Bugün Quintilianus'un eserleri, retorik, eğitim ve edebiyat tarihine katkıları nedeniyle hala önemini korumaktadır.

Quintilianus’un geliştirdiği öğretiye göre felsefenin görevi insanları eğitmek, tutarlı, ölçülü, dengeli bir söylevci gibi yetiştirmektir. Felsefenin vereceği bilgi, kuramsal değil uygulamalı, yaşamı yönlendirici olmalıdır. Bu nedenle felsefe ile söylev arasında bağlantı vardır. Eğitime küçük yaştan başlanmalı, eğitilecek çocuk önce okuma yazma öğretecek iyi bir öğretmene verilmelidir. Çocuk bu dönemde başan gösterdikten sonra dilbilgisi, söylev, edebiyat ve tarih öğrenimi görmelidir. Edebiyat konusunda geliştirici önbilgiler Vergilius, Ovidius gibi ozanlardan alınırsa çocuk hem iyi ve süslü konuşmayı hem de kavram üretmeyi öğrenir.
Eğitimde uygulanacak yöntem, öğrencinin incelediği konuyu, ayrıntılarına değin araştırma ve eleştirmedir. Bu dönem geçince matematik öğrenimine başlanır, böylece bütün bilgiler arasında bir bağlantı kurulur.

Eğitim ve öğrenim yeri ev değil, okuldur. Öğretmenin başlıca görevi öğrencinin yeteneklerini, eğilimlerini, başarı aşamalarını ortaya çıkarmak, gelecekte en uygun işi seçmesini sağlamaktır. Yalnız erkeklerin değil, kızların da eğitilmesi, okutulması, yetiştirilmesi gerekir. Bu yapılırsa, geleceğin sorumlusu olan gençler daha ölçülü ve dengeli yetişir, toplumun en küçük birimi sayılan aileden başlayan uyum, devletin yönetici kuramlarına değin yayılır.

• YAPITLAR (başlıca): Irıstitutio Oratoria, 95, (“Söylevci Yetiştirme).

Daha yeni Daha eski