SAİD HALİM PAŞA (1863-1921) Osmanlı sadrazamı. Uzunca bir süre İttihat ve Terakki’nin önde gelen yöneticilerinden olmuş, İslamcı görüşleriyle tanınmıştır.
Mehmed Said Halim Paşa 19 Şubat 1863’te Kahire’de doğdu, 6 Aralık 1921’de Roma’da öldü. Mısır Valisi Kavaklı Mehmed Ali Paşa’nın torunu ve vezir Halim Paşa’nm oğludur. Özel öğretmenler tarafından yetiştirildi. İsviçre’de siyaset bilimi öğrenimi yaptıktan sonra İstanbul’a gitti. 1888’de Şura-yı Devlet (Danıştay) üyeliğine getirildi. 1901’de yalısında silah ve zararlı kitap ve yayınlar bulundurduğu jurnali üzerine kovuşturmaya uğrayınca önce Mısır’a sonra Avrupa’ya geçerek meşrutiyet yanlılarına parasal ve düşünsel alanda yardımda bulundu.
1908’de II.Meşrutiyet’in ilanı üzerine İstanbul’a döndü. Kadrosuzluk gerekçesiyle Şura-yı Devlet üyeliğinden açığa alınması üzerine İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girerek 1908 belediye seçimlerinde Yeniköy (Boğaziçi) belediye başkanlığına seçildi. Kasım 1908’de Meclis-i Ayan (Senato) üyeliğine atandı. 22 Ocak 1912’de Şura-yı Devlet başkanı olduysa da 16 Temmuz 1912’de istifa ederek İttihat ve Terakki Cemiyeti genel sekreterliğine seçildi. 24 Ocak 1913’te ikinci kez Şura-yı Devlet başkanı, üç gün sonra Mahmud Şevket Paşa kabinesinde hariciye nazın oldu. 11 Haziran 1913’te vezir rütbesiyle önce sadaret kaymakamlığına, 12 Haziran 1913’te sadrazamlığa getirildi.
Kurduğu kabinede hariciye nazırlığını da üstlenerek, Balkan Savaşı’nı kazanan devletler arasında çıkan anlaşmazlıktan yararlanarak, Meriç Irmağı sınır olmak ve Edime Osmanlılar’da kalmak koşuluyla 29 Eylül 1913’te İstanbul Antlaşması’nı imzaladı. Almanya yanlısı siyasete ve savaşa girilmesine karşı olduğu gibi kendisinin ve kabine üyelerinin çoğunun bilgisi dışında iki Alman zırhlısının Çanakkale Boğazı’ndan geçirilmesi ve Osmanlı donanmasının Alman amirali komutasında Karadeniz’e çıkarak Rus limanlarını bombalamasıyla tırmanan bunalım sonucu Osmanlı Devleti’nin savaşa sürüklenmesinin sorumluluğunu üstlenmek istemediğinden istifa etti. Ancak padişah V.Mehmed (Reşad) ve kabine üyeleri tarafından görevde kalması sağlandı. 24 Ekim 1915’te İttihat ve Terakki yöneticilerinin baskısıyla hariciye nazırlığından ayrılmak zorunda kaldı. İttihat ve Terakki yönetimi ile anlaşmazlığı giderek arttığından 3 Şubat 1917’de sadrazamlıktan istifa etti.
4 Mart 1919’da Damat Ferit Paşa kabinesinin kurulmasıyla birlikte tutuklandı ve 19 Haziran 1919’da Malta’ya sürüldü. İki yıl sonra serbest bırakıldığında yurda dönme başvurusu geri çevrildiğinden Roma’ya yerleşti. Orada bir Ermeni militan tarafından öldürüldü, İstanbul’da gömüldü.
Said Halim Paşa, II.Meşrutiyet dönemi İslamcılık akımının önde gelen düşünürlerindendir. Uzunca bir süre İttihat ve Terakki yönetiminde önemli görevler almasına karşın Jön Türkler’in görüşlerine karşı sert eleştiriler yöneltmiştir. Ona göre yaşanan düşünsel, siyasal ve toplumsal bunalım Batı taklitçiliğinden kaynaklanmaktadır. Yöneticiler ve aydınlar kurtuluş reçetesini yanlış olarak Batı’da aramaktadır. Batı’nın Osmanlı toplumuyla uyuşması mümkün değildir. Bunalımdan kurtulmak ancak İslami temellerin çağdaş bir yorumla yeniden canlandırılmasıyla olanaklıdır. Said Halim Paşa görüşlerini yedi ayrı risalede açıklamış, sonra bunları Buhranlarımız adlı kitapta toplamıştır.
• YAPITLAR (başlıca): Afukallitliklerimiz 1910; Meşrutiyet, 1913; Buhran-ı içtimaimiz, 1916; Buhran-ı Fikrimiz, 1917; Taassub, 1917; Intihat-ı İslam Hakkında Bir Tecrübe-i Kalemiye, 1918; İslamlaşmak, 1919; Buhranlarımız, 1919; The Reform of Müslim Society, (ö.s.), 1967, (“İslam Toplu-munda Reform”).
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi