JARRY, Alfred (1873-1907) Fransız romancı ve oyun yazan. Gerçeküstücü akımın başlatıcısı sayılmaktadır.
8 Eylül 1873’te Sauval’da doğdu, 1 Kasım 1907’de Paris’te öldü. 1883’te Ronnes’da liseye devam ederken, öğretmenlerinden biri olan Pere Ebe, hem fiziksel görünüşü, hem de öğrencilerine karşı tutumuyla onu olumsuz yönde etkilemişti. 1888’de Jarry ve arkadaşları Pere Ebe’yi konu alan Les Polonais, (“Polonyalılar”) adlı bir kukla oyunu yazarak sahnelediler.
Jarry 1891’de öğrenimini sürdürmek için Paris’e gitti. 1896’da burada Ubu Roi’yı (Kral Übü) yayımladı. Aynı yıl Theatre de l’Oeuvre’de sahnelenen oyun olumlu ve olumsuz çok şiddetli tepkiler aldı, Jarry’yi çok genç yaşında üne kavuşturdu. Jarry Kral Übü’yü yazarken Les Polonais’den yararlandığını ve bu metnin de tümüyle kendinin olmadığını hiçbir zaman saklamadı. Übü, bir okul çocuğunun acımasız gözleriyle görülen, aptal, bencil ve kaba bir burjuvanın karikatürüdür. Ama kişilik olarak Shakespeare’in IV. Henry’sindeki Falstaff’a benzeyen açgözlülüğü ve korkaklığı ile, sadece bir toplumsal eleştiri konusu olmanın ötesindedir. İnsanın vahşetini ve acımasızlığını yansıtır, hayvansı yanını açıklıkla sergiler. Oyunda Übü, kendini Polonya kralı ilan eder. Karşısına çıkan herkesi soyar, işkence eder ve öldürür. Sonunda ülke dışına atılır.
Übü’nün zalimliği ve kabalığı olağanüstü boyutlarda abartılarak verilmiştir. Bu ise bir yerde, Jarry’ nin insanlara ve yaşama karşı beslediği iğrenme, aşağılama duygularının bir sonucu olarak oluşan soğuk, alaycı tutumunun bir göstergesidir. Jarry dünyayı olduğu gibi kabul edememiş, kendini ona uyduramamıştır. Nefret ettiği yaşamla uzlaşmaya yanaşmamıştır. Kendini, yarattığı Übü tipiyle özdeşleştirmeye başlaması, bu tavrının bir tür dışavurumudur. Übü, Jarry için, çektiği acıların, başkaldırışının kaynağıyken giderek ona hükmetmeye başlamıştır. Jarry konuşması, davranışları, hatta fiziksel görünüşüyle çizgi dışı bir kişiliğe dönüşmüştür. Çevresi ile ilişkilerini yavaş yavaş koparması, yaşamın onu giderek yok etmesine yol açmış, yoksulluk ve aşırı içki ölümünü hızlandırmıştır.
Çılgınca, gösterişe meraklı davranışları ve dili özgürce, kural tanımadan kullanmasıyla Jarry, Rabe-lais’nin izleyicisidir. Karanlık, korkulu imgelemi ile de bir başka uç noktaya, şair Isidore Ducasse’a (1846-1870) yakındır. Verlaine’den, Rimbaud’dan, özellikle de tiyatro oyununda düzenli yapıya karşı çıkan Mallarme’den etkilenmiştir. Mallarme, daha 1885’te belirli bir yer ve zamandan, bilinen kişiliklerden arınmış, usdışı bir mit tiyatrosunu savunmuştur. Ona göre, içinde bulunduğu yüzyıl, mitolojiyi düşüncenin gücüyle eritmiştir. Onu yeniden yaratmak gerekmektedir. Bu bağlamda Jarry’nin Kral Übü’sü tam bir mitolojik figür olmuş, grotesk ve özgün görüntüler yaratma başarısını göstermiştir.
• YAPITLAR (başlıca): Haldernablau, 1891; Ubu Roi, 1896, (Kral Übü); L’amour absolu, 1899, (“Mutlak Aşk”); Ubu enchaine, 1900, (“Zincire Vurulmuş Übü”); Messali-ne, 1901; Le surmâle, 1902, (“Üstün Erkek”); Gestes et opinions du docteur Foustroll, (ö.s.), 1911, (“Dr. Faustroll’ un Düşünceleri ve Hareketleri”); Oeuvres completes, (ö.s.), 1948, (“Bütün Yapıtları”).
• KAYNAKLAR: P. Chauveau, AlfredJarry, .1952; F. Lot, Alfred Jarry. Son oeuvre, 1934; B. Wright, “Önsöz”, Ubu Roi, 1961.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi