HUGO, Gustav (1764-1844) Alman, hukukçu. Kant felsefesi ve deneyci felsefe temelindeki hukuk anlayışıyla tanınır.
23 Kasım 1764’te Baden’de doğdu, 15 Eylül 1844’te Göttingen’de öldü. Göttingen Üniversitesi’nde hukuk öğrenimi gördü. Daha sonra profesör olarak, yaşamının büyük bölümünü geçireceği bu üniversitede, tarihçi L.T. Spittler’in etkisinde kaldı.
Hugo’nun önemi, hukuk tarihinde yeni bir dönemi başlatmasından ileri gelmektedir; tarih bo-yuncahukukun nasıl geliştiği üzerinde durmuş,genellikle eksik ve hatalı kavranılan bazı temel ilkelere açıklık ve düzen kazandırmaya çalışmıştır. Alman hukukunda yer alan geleneksel hukuk kurallarıyla Iustinianus Yasaları’ndan aktarılan öğeleri birbirinden ayırmıştır. Oldukça sert bir eleştiri üslubuna sahip olan Hugo’nun düşünceleri, Kant felsefesi ile deneyci felsefeye dayanır. Bunun sonucu olarak hukuk çalışmalarında geniş ölçüde doğa bilimlerinde kullanılan yöntemlerden yararlanmıştır.
Hugo’nun çalışmalarındaki temel sorun, Roma hukukuna bitmiş bir hukuk ürünü gözüyle bakan geleneksel yaklaşımdan sıyrılmak, tek tek metinlerin üzerine eğilmek, böylelikle, hem özel hukuk, hem kamu hukuku, hem de anayasa hukuku alanlarındaki tarihsel gelişmeye ışık tutmak olmuştur. Bu temel sorun doğrultusunda, Roma hukukunun Iustinianus öncesi kaynaklarına inmiş, Tarihçi Hukuk Okulu anlayışının öncülüğünü yapmıştır. Ancak Tarihçi Okul’un kurucusu sayılan Savigny’nin bazı görüşlerini benimsemesine karşın onun “ölçüsüz romantizmini” ve “halk ruhu”na verdiği önemi eleştirmiştir. Bu nedenle Tarihçi Okul’un üyeleri arasında sayılmamaktadır.
Hugo, akılcı ve deneyci felsefelere olan bağlılığı nedeniyle doğal hukuk görüşüne de şiddetle karşı çıkmıştır. Ona göre, pozitif hukukun her kuralının, tartışılmaksızm kabul edilmiş birtakım üstün düşüncelerden kaynaklanması gerektiğini iddia etmek, hem hukuka, hem de mantığa aykırıdır. Çeşitli doğal hukuk sistemleri, her hukuksal yapının doğru ya da yanlış olduğunun kanıtlanabileceğini öne sürerler; oysa, ilkeler ve sonuçlar mutlak değildir; adalet düşüncesinin ifade ettiği şeyler, toplumsal koşulların değişmesiyle birlikte değişmiştir.
Hugo, özel mülkiyet olmaksızın da bir iktisadi düzenin olanaklı olduğu sonucuna varmıştır. Böylece bir dünya devletinin kurulabileceğini düşünmüştür. Görüşleri, zamanındaki hukuk biliminin gelişmesi üzerinde belirleyici bir rol oynamıştır.
• YAPITLAR ‘(başlıca): Beitrâge zur civilistischen Biicher-erkenntnis der letzten vierzig Jahre, 3 cilt, 1828-1844, (“Son Kırk Yılın Hukuk Kitaplarının Tanınmasına Katkılar”); Naturrecht als Philosophie des positiven Rechts, 1799, (“Pozitif Hukukun Felsefesi Olarak Doğal Hukuk”).
• KAYNAKLAR: F.Hippel, Gustav Hugos juristicher Arbeistplan, 1931; A.Stoll, Der junge Savigny, 1927.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi