İOANNES III (1193-1254) İznik Bizans imparatoru. İstanbul’u Latin işgalinden kurtarmak için çalışmıştır.
İoannes Dukas Vatatzes, Didymoteikhos’da (bugün Yunanistan’da Dimetoka) doğdu, 3 Kasım 1254’te Nymphaeum’da (bugün İzmir’de Nif) öldü. Soylu bir Bizans ailesindendi. IV.Haçlı Seferi’ni düzenleyen Latinler’in Constantinopolis’i (İstanbul) ele geçirmelerinden sonra İznik’te bir Bizans Devleti kuran I.Theodoros Laskaris’in kızı İrene’le evlendi. Theodoros’un 1222’de ölümünden sonra İznik Bizans imparatoru oldu. Latinler’e karşı çeşitli başarılar elde ettikten sonra 1225’te yapılan bir antlaşmayla Latinler’ in Anadolu’daki topraklarının büyük bölümünü İznik Devleti topraklarına kattı. Daha sonra Samos (Sisam), Khios (Sakız), Lesbos (Midilli), Kos (İstanköy) ve Rodos adalarını egemenliği altına aldı. Aynı yıl Hadrianapolis (Edime) halkından gelen istek üzerine Avrupa yakasına geçerek kenti ele geçirdi. Ancak burada 1224’te Selanik’i Latinler’den geri alarak imparatorluğunu ilan etmiş olan Epir despotu Theodoros Angelos’un rekabetiyle karşılaştı. Angelos, loannes’in birliklerini geri çekilmeye zorladı.
Theodoros Angelos da İoannes gibi Constantinopolis’i Latinler’den kurtararak yeniden Bizans İm-paratorluğu’nu kurmayı amaçlıyordu. Bu iki rakip hükümdara ek olarak Bulgar Kralı ILİvan Asen de Constantinopolis’i, kurmayı amaçladığı Bulgar-Bizans imparatorluğunun başkenti yapmayı düşünüyordu.
Latin İmparatoru Robert de Courtenay 1228’de ölünce yerine oğlu II.Baudoin geçti. Yaşının küçük olması nedeniyle Baudoin’e naip aranmaya başlandı ve Bulgar Kralı II.Asen’in de naip adayları arasında adı geçti. Bu durumdan kuşkulanan Angelos, Bulgar kralıyla îoannes’e karşı kurmuş olduğu ittifakı bozarak ona savaş açtı. Ancak 123Q’da Meriç boylarında Klokotnica’da II.Asen karşısında büyük bir bozguna uğradı. Topraklarına el koyan Asen’in denetimi altındaki bölge Edirne’den Dyrrhakhion’a dek genişledi.
Yeni Latin kralına naip olarak Kudüs Kralı Jean de Brienne seçilince II.Asen, İoannes’le Latinler’e karşı ittifak kurmak istedi. 1235’te Kalipolis’te (Gelibolu) imzalanan antlaşmadan sonra iki devletin orduları Constantinopolis’i karadan ve denizden kuşattı. Venedik’ten aldığı yardımla ayakta durabilen Latin Devleti güç durumda kalmıştı. Asen tam bu aşamada Latin İmparatorluğu’nun ortadan kalkmasının loannes’in işine yarayacağını ve İznik Devleti’nin kendisi için daha tehlikeli bir komşu olacağım düşünerek yaptığı ittifakı bozdu; LatinlerTe birleşerek loannes’e savaş açtı. Tzurulon’u (Çorlu) kuşattıysa da ülkesinde çıkan bir salgın hastalığın da etkisiyle 1237’de barış yapmak zorunda kaldı.
II.Asen’in 1241’de ölümünden sonra Bulgar Krallığı zayıfladı ve İoannes’in önemli bir rakibi kalmadı. Avrupa ve Asya’yı tehdit eden Moğol istilası İznik Devleti’ne zarar vermemişti. Moğol istilası sonucu komşularının zayıf düşmesinden yararlanan İoannes, Bulgarlar’ı yendi, Selanik’te hüküm süren Theodoros Angelos’un oğlunu tutsak etti ve böylece Trakya ve Makedonya’da egemenlik kurdu.
Kutsal Roma-Germen İmparatoru II.Friedrich’ie ilişkilerini geliştirdi. Constantinopolis’i ele geçirmek konusunda yardım istemesi karşılığında onun vasalı olmayı kabul etti. Bu anlaşmayı perçinlemek amacıyla, ölen ilk karısının yerine II.Friedrich’in kızıyla evlendi. II.Friedrich’in ölümünden sonra ise Papa Il.Innocentius’a yaklaştı. Constantinopolis’i ele geçirirse Doğu (Ortodoks) ve Batı (Katolik) kiliselerinin ayrılığına son vereceğini söyleyerek ondan destek istedi. Latin imparatorluğu’nun gittikçe zayıfladığını gören papa, Ioannes’e yaklaşmakta zarar görmedi. Ancak Ioannes’in Constantinopolis’i alamadan ölümü nedeniyle bu konuda her hangi bir girişimleri olamadı.
İoannes İznik Devleti’nin sınırlarını iki katma çıkarmış, Latin Devleti’nin çevresindeki toprakları tümüyle denetler duruma gelmiş ve Constantinopolis’i ele geçirmenin tüm koşullarını yaratmıştı. Ancak hastalanarak ölümü bunu gerçekleştirmesini engellemiş, Constantinopolis’in ele geçirilmesi VIII.Mikhail tarafından gerçekleştirilmiştir.
İoannes İznik Devleti’nin iktisadi ve kültürel gelişmesine önem vermiş, uyrukları arasında adaleti sağlamaya çalışmıştır. Devletin iktisadi olarak kendine yeterli olmasını amaçlamış, lüks malların ithalatım yasaklamış, ülkeyi iktisadi olarak İtalyan devletlerine, özellikle de Venedik’e bağımlılıktan kurtarmaya çalışmıştır. Tarımı ve hayvancılığı özendirmiş, kendi sarayında hayvan yetiştirerek ve verimli çiftlikler kurarak halka örnek olmaya çalışmıştır. Hastanelerin ve hayır kuramlarının yanı sıra birçok kilise yaptırmıştır. Döneminde İznik Devleti hem mali, hem de askeri açıdan büyük bir güç kazanmıştır. Ölümünden yarım yüzyıl sonra Ortodoks kilisesinin azizleri arasına alınmıştır.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi