HUTTON, James (1726-1797) İskoç jeoloji bilgini. Jeolojinin temel ilkelerinden olan “tekdüzelilik” kavramıyla tanınır.
3 Haziran 1726’da Edinburgh’da doğdu, 26 Mart 1797’de aynı kentte öldü, ilk ve ortaöğreniminin ardından 1740’ta girdiği Edinburgh Üniversitesi’nde sosyal bilimler dalında öğrenim gördü. 1743’te bir avukatlık bürosunda çalışmaya başladıysa da, zamanının büyük bir bölümünü kimya deneyleriyle geçirmesi bu bürodaki görevinin kısa ömürlü olmasına neden oldu. Ertesi yıl tıp öğrenimine başladı. 1747’den sonra Paris’te sürdürdüğü tıp öğrenimini 1749’da Leiden Üniversitesi’nde tamamladı. Ülkesine dönüşte Londra’da eski bir arkadaşıyla birlikte daha önce geliştirdikleri bir yöntemle amonyum klorür üreten bir laboratuvar kuran Hutton, bu laboratuvarının gelirine güvenerek, kendisine bilimsel araştırmalarına yetecek kadar zaman bırakmayan hekimlikten vazgeçip çiftçilik yapmaya karar verdi. 1752-1753 yıllarını Yarmouth yakınlarında, 1754 yılını da Hollanda, Belçika ve Fransa’da ileri tekniklerle tarım yapılan bölgelerde incelemeler yaparak geçirdi. İlk kez mineraloji ve jeolojiyle tanışmasını sağlayan bu gezilerin ardından 1755’te, çiftçiliğin yanı sıra jeoloji araştırmalarıyla dolu on dört yılını geçireceği Edinburgh yakınlarındaki Slighauses’a yerleşti. 1768’de çiftliğini bırakarak Edinburgh’a döndü ve kısa bir süre içinde, Joseph Black ve Adam Smith’in de yer aldığı seçkin bir çevrede yer edinmeyi başardı. Uzun yıllar süren araştırmalarını Edinburgh’daki Royal Society’ye 1785’te sunan ve 1788’de yayımlayan Hutton son yıllarını, bulgularına ve vardığı sonuçlara yöneltilen saldırıları yanıtlamak amacıyla, son cildi ancak ölümünden sonra basılabilecek Theory of the Earth (“Yer Kuramı”) adlı yapıtını yazmakla geçirdi.
Jeolojinin amacının, yerkabuğuyla ilgili nesnel veriler derlemek, bu verileri düş gücü ve varsayımlardan olanaklı olduğu ölçüde kaçınarak bir bütünlüğe kavuşturmak ve bu bütünlüğe uyan bir kuram geliştirmek olduğuna inanan Hutton “Tekdüzelilik” (üniformitaryanizm) ilkesiyle çağdaş jeolojinin temelini atmıştır. Tekdüzelilik ilkesine göre Yerküre, tarihinin başlangıcından bugüne değin her zaman aynı etkiler altında kalmış, aynı değişiklikleri yaşamıştır, dolayısıyla Yerküre’nin tarihini anlamakta bugünkü yapısından ve bugün gözlenebilen olaylardan yola çıkılabilir.
Hutton çimentolaşmış çakıllardan oluşan tortul kayalarla çakıl taşlarını, kumtaşlarıyla kumları, organik birikintilerle kireç taşlarını karşılaştırarak, karaları oluşturan tortul kayalarla deniz dibinde bulunan çökeltiler arasında bir koşutluk bulunduğunu saptadı ve bugünkü karaların başlangıçta sular altında bulunduklarını ve sonradan, büyük bir olasılıkla volkanik hareketler sonucunda su yüzeyinin üstüne çıktıklarını öne sürdü. Karaların sertliğini, yükselme sırasındaki basınç ve yüksek sıcaklıkla, ortaya çıkan yükselti farklılıklarını kayaların dirençlerinin aynı olmayışı ve yerçekimiyle açıkladı.
Yer’in bir bölümü yanardağlar yoluyla dışarı atılan iç ısının, önceden inanıldığı gibi kömür yataklarının yanması ya da prit katmanlarının oksitlenmesinin değil, derinliklerde bulunan ergimiş bir kütlenin varlığının bir sonucu olduğunu ilk kez öne süren Hutton’a göre, çeşitli bölgelerde rastlanan som kayalar volkanik hareketler sonucunda bu ergimiş kütlenin bir bölümünün yeryüzüne çıkmasıyla oluşmuştur.
Dünyanın altı bin yıl önce yaratıldığını belirten Incil’e ters düşen görüşleri ve tekdüzelilik ilkesi nedeniyle ağır eleştirilere uğrayan Hutton’m kuramı sonraları yakın arkadaşı John Playfair’ın (1748-1819) çabasıyla daha iyi anlaşılmış, yaygın biçimde kabul edilmiş ve çağdaş jeoloji kuramlarına varan yolu açmıştır.
• YAPITLAR (başlıca): Theory of the Earth, 1795-1798, (“Yer Kuramı”).
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi