KOHLER, Joseph (1849-1919) Alman, hukukçu. Hukukta Yeni-Hegelci Okul’un öncüsüdür.
9 Mart 1849’da Offenburg’ta doğdu, 3 Ağustos 1919’da Berlin’de öldü. Offenburg ve Rastatt liselerinde, Freiburg ve Heidelberg üniversitelerinde öğrenim gördü. 1873’te hukuk doktoru derecesini elde etti. 1874’te yargıç olarak Mannheim’a atandı. 1878’de Würzburg Üniversitesi’nde hukuk profesörü oldu. 1888’de Berlin Üniversitesi’ne atanan Kohler, ölünceye değin bu üniversitede ders vermeyi sürdürdü.
Kohler, özellikle karşılaştırmalı hukuk tarihi, hukuk felsefesi ve medeni hukukla yakından ilgilenmiş ve bu konularda yapıtlar vermiştir. Verdiği yapıtlar ve çeşitli hukuk dergilerine yazdığı yazılar, bu konulardaki çalışmaların gelişmesine büyük katkılar sağlamıştır. Bunların yanı sıra, patent hukuku, telif hakkı ve ticari markalarla ilgili hukuki sorunlar gibi konularda öncü çalışmalar yapmıştır. İlkel hukukun din tarafından belirlenmiş olduğunu ve etnolojik araştırmaların da hukuk bilimi içinde yer alması gerektiğini savunmuştur. İmparatorluk Koloniler Dairesi’nde eski Alman kolonilerinde yaşayan yerli halkın hukuku konusunda da çalışmalar yapmıştır.
Kohler, hukuk felsefesi açısından Yeni-Hegelci Okul’un önemli temsilcilerindendir. Birçok Yeni-Hegelci gibi, Hegel felsefesinin yalnızca evrimci eğilimlerini korumuş, diyalektiği bütün olarak reddetmiş ve çoktanrıcı bir anlayış içinde kalmıştır.
Kohler’in hukuk felsefesi alanındaki çalışmalarının bir bölümünü, insan kültürlerindeki evrensel evrimle ilgili araştırmaları oluşturur. “Kültür” terimini, doğanın bilim ve sanat aracılığıyla insan tarafından denetim altına alınması olarak tanımlayan ve bu anlamda kullanan Kohler’e göre bilim ve can at insan yaratıcılığının en verimli iki alanıdır. Ona göre hukuk herhangi bir halkın kültür bütününün bir parçası olarak ele alınabilirse kavranabilir. Hukuk, çağdan çağa değişen toplumsal bir ürün olarak, tarihin ve etnolojinin yardımıyla incelenmelidir. Kohler’in bu görüşleri bir önceki kuşağın metafizik eğilimlerine ve Yeni-Hegelci Okul’un kısır tarih anlayışına bir tepki olarak değerlendirilmiştir.
Kohler’in yasaların uygulanmasında bilinçli çabaya duyulan gereksinimi ne ölçüde kavradığı açık değildir. Evrende akılcı bir amacın olduğunu sezmesine karşın, çoğu kez belirli olguların akıl dişiliğim kabul eden Kohler, çeşitli hukuksal sorunlar karşısında seçmeci bir tavır almıştır. Örneğin Sosyolojik Okul’un ceza hukuku kuramına karşı çıkmasına karşın, bu okulun suçu önleme konusunda önerilerinin büyük bir bölümünü kabul etmiştir. I.Dünya Savaşı sırasında pozitivizmin, devletler hukuku dalında ani bir çöküş yaşadığına tanık olmuş, bunun etkisiyle, yaşamının sonuna doğru skolastik felsefeyle yakından ilgilenmeye başlamıştır. Yeni ilgi alanıyla bağlantılı olarak, üzerinde çalıştığı bir başka konu da, 16.yy Ispanyol doğal hukuk kuramcıları olmuştur.
Kohler çalışmalarını her zaman belli bir çok yönlülük içinde sürdürmüş ve toplumsal yaşamın çeşitli alanlarındaki yaratıcı etkinliklerle ilgilenmiştir. Bir yandan tüm hukuk dallarında çalışmalarını sürdürürken, diğer yandan da güzel sanatlarla, şiirle ve müzikle de ilgilenmiş, sanat tarihi konusunda kitaplar yazmıştır.
• YAPITLAR (başlıca): Handbuch des deutschen Patent-rechts, 1900-1904, (“Alman Patent Hukuku Elkitabı”); Urbeberrecht an Schriftwerken und Verlagsrecht, 1907, (“Yazılı Eserlerde Telif Hakkı ve Yayın Hukuku”).
• KAYNAKLAR: V.Eschke ve A.Kohler, Josef Kohler-Bibliographie, 1931; T.Tsatsos, Der Begriff des Eigen-tumsrechts bei Josef Kohler, 1927.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi